ÖL YA DA ÖLDÜR

42 3 1
                                    

"Siz ne söylediğinizin farkında mısınız sayın savcım?"
"Zeynep komserim, Volkan ile uzun zamandır birlikte çalıştığınızın farkındayım. Ama bizler görev insanıyız. Mardin'de öğrendikleriniz ve son yaşanılanlardan sonra bunu yapmak zorundayız. Hem bunu Volkan'ın iyiliği için de yapıyoruz. Belki de onu yanlış bir yoldan biz kurtaracağız"
Savcı Muharrem Bey oldukça deneyimli birisiydi. Yıllarını katillerin peşinde geçirmişti. Ayrıca Volkan'ı da çok iyi tanıyordu. Sıraç ve Volkan'ın anlattıklarından sonra, ortaya konan hikayeye inanmamıştı. Bu yüzden de Zeynep ve Murat'ı özel olarak ve Volkan'dan habersiz odasına çağırmıştı. Murat dayanamayarak söze girdi.
"Savcım bizden tam olarak ne yapmamızı istiyorsunuz?"
Savcı Muharrem, konuşmaya başlamadan önce derin bir nefes aldı. Bu da önemli bir şey söyleyeceğinin habercisiydi.
"Öncelikle şunu söylemeliyim. Sizden isteyeceğim şeyi yapmak zorunda değilsiniz. Bunu yaparsanız hayatınız riske girebilir."
Murat ve Zeynep bir an birbirleriyle bakıştılar. Daha yeni evlenmeye karar vermişlerdi. Birbirlerini çok seviyorlardı. Başka zaman olsa Murat asla ölümden çekinmezdi. Zaten yaşamın kıyısında bir hayatı vardı. Ama şimdi Zeynep için endişeleniyordu. İlk konuşan Zeynep oldu.
"Sayın Savcım, ben bugüne kadar hiçbir görevden kaçmadım. Şimdi de kaçmam. Siz bizden ne istediğinizi söyleyin."
"Zeynep komserim; bir basın toplantısı yaparak Mardin'de edindiğiniz bilgilerin bir kısmını kamuoyu ile paylaşacaksınız."
Murat, oturduğu yerden adeta zıplayarak Savcı Muharrem'e yanıt verdi.
"Böyle bir şey söz konusu bile olamaz. Zeynep bunu yaparsa katilin doğrudan hedefi olacaktır."
Savcı Muharrem merakla Zeynep'in ne diyeceğine odaklanmıştı.
"Görevi kabul ediyorum, sayın savcım"
Murat duyduklarına inanamıyordu.
"Böyle bir şeyi nasıl kabul edebilirsin Zeynep?"
"Murat hayatım boyunca doğru olanı yapmaktan vazgeçmedim. Eğer şimdi bunu yapmazsam, ömürboyu vicdan azabı çekerim"
Savcı Muharrem söze girdi.
"Söylediğim teklifin ne kadar tehlikeli olduğunun farkındayım. Ayrıca daha önce Murat'ın başına gelenleri de biliyorum. Ama katili yakalayabilmemiz için tek çıkar yol bu."
"Madem öyle anca beraber kanca beraber. Basın toplantısını beraber yapacağız"
Şimdi itiraz etme sırası Zeynep'teydi. Murat'ın söylediklerini duyan Zeynep hemen karşı çıktı.
"Asla olmaz. Hem sen polis değilsin. Kamuoyuna seni nasıl tanıtacağız?"
"Bal gibi de olur. Bu bir algı savaşı. Kamuoyu katili seviyor. Karşılarına bir ekip olarak çıkarsak, bir adım öne geçeriz"
"Murat doğru söylüyor. Hem el altından sizin nişan yapmak üzere olduğunuzu da yayarız. Adalet savaşçısı bir çift bizim en büyük reklamımız olur."
"Peki Volkan bu duruma ne der? Kendisini ikinci plana atılmış düşünmez mi?"
"Sen onu bana bırak. Benim kararıma itiraz edemez."
Murat söze girdi.
"Bu kararınıza bir şartla uyarım. Bana alınmayın ama size güvenmiyorum savcım. 24 saat Zeynep ile birlikte olmak istiyorum."
"Tövbe tövbe, üstüme iyilik sağlık. Daha da neler? Biz daha nişanlı bile değiliz. Ben bir Anadolu kızıyım. Böyle bir şeyi hayal dahi etme."
Savcı Muharrem, işlerin kötüye gittiğini fark edince hemen duruma dahil oldu.
"Murat doğru söylüyor. İşyerinde bir sorun olmaz. Sivil birisini geçici görevlendirme yetkim var. Eve gelince, tabii ki özel yaşantınıza müdahale edemem ama sen zaten evde yalnız değilsin, annen ile birlikte yaşıyorsun. Ayrıca Murat yanında olursa ben de kendimi daha iyi hissederim. Murat'ı araştırdım. Yakın savunma eğitimi almış. Taşıma silahı ruhsatı var. İyi bir silah kullanıcısı. Yarışmalarda ödül almış. Ayrıca ve en önemlisi de sana deli gibi aşık. Seni, ondan başka kimse daha iyi koruyamaz."
"Ha şöyle. En sonunda birisi doğruları söyledi."
Savcı Bey'in sözlerinden sonra Murat'ın keyfi yerine gelmişti.
Zeynep'in ise yüzü kızarmıştı. Zaten heyecanlanınca hep böyle oluyordu. Bu yüzden kendisine sinir oluyordu.Savcı Bey'e itiraz edemiyordu. Sonuçta amiriydi.
"Kabul ama yanıma bir metreden az yaklaşırsan seni katil değil ben vururum"
Zeynep'in sözlerine Savcı Muharrem de Murat da güldüler. Muharrem söze girdi.
"Eminim Murat katilden korkmaz ama senden korkar. Neyse bu iş hallolduğuna göre hemen işe koyulabiliriz. Ben resmi işlemleri yaparım. Siz de basın açıklamasına odaklanın. Kaybedecek vaktimiz yok. Bir saat içinde tüm Türkiye'nin sizi konuşmasını istiyorum."
Savcı Bey'in yanından çıktıklarında Murat oldukça neşeliydi. Sevdiği kıza yakın olmak en büyük mutluluğuydu. Şu anda katili görse boynuna sarılabilirdi.
"Zeynep hadi ama, öyle somurtup durma. Burada ülkenin güvenliği söz konusu. Yoksa benim başka bir gayem yok. Ne yapalım, 24 saat beraber olmamız gerekiyorsa ülkemiz için bunu yapmak zorundayız."
"Tabii tabii, biraz daha konuşursan, kafana çantamı yiyeceksin."
"Hem niye o kadar sorun ediyorsun ki? Zaten evlenmeyecek miyiz?"
Zeynep'in yanıtı oldukça klasikti.
"Evlenmeden olmaz."
Murat bu yanıtı duyunca gülmeye başladı.
"Neyse bırakalım şimdi bunları da basın toplantısına hazırlanalım."
Bir saat içinde Zeynep ve Murat adeta bambaşka kişiler olmuşlardı. Savcı Muharrem işi ciddiye almış ve özel bir ekip getirtmişti. Profosyonel makyaj sonrası ikilinin giydikleri elbiseler özel olarak hazırlanmıştı. Murat çok yakışıklı, Zeynep ise çok güzel gözüküyordu.
İkili kamera karşına geçtiklerinde adeta göz kamaştırıyorlardı. Neredeyse tüm kanallar canlı yayına geçmişlerdi. Zeynep önce herkesi selamladı ve söze başladı.
"Şimdi size bu soruşturmada özel olarak görevlendirilen arkadaşım Murat'ı tanıtmak istiyorum. Kendisi özel eğitimler almıştır ve son derece donanımlıdır. Daha da önemlisi, katile adım adım yaklaşıyoruz. Katilin kaldığını tahmin ettiğimiz yetiştirme yurdunu, Murat ile beraber ziyaret ettik. Artık şimdi katilin yaşadıklarını ve ruh dünyasını daha iyi anlıyoruz. O döneme tanıklık eden görevli malesef ismini söyleyemeden vefat etti. Ama artık katile şimdi çok yakınız. Buradan katile sesleniyorum. Artık teslim ol. Kimse adaletin yerine geçemez ve geçmemeli. Unutma sen masum bir kişiyi yanlışlıkla da olsa öldürdün. Bunun hesabını nasıl vereceksin? Herkes hakkını kendisi alırsa ülkede düzen kalmaz. Evet emniyet teşkilatı olarak eksikliklerimiz olabilir. Herkes hak ettiği cezayı almıyor olabilir. Ama hiçbir şey adam öldürmeyi meşru kılamaz. Kıymetli halkımız, sizden de bize destek olmanızı istiyoruz. Özellikle yetiştirme yurtlarında kalmış vatandaşlarımız, bu kişiler hakkında bilgi sahibiyseniz lütfen bize ulaşın. Son sözüm ise katile. Artık sonun geldi"
Canlı yayın sonrası beklenen etki oluşmuştu. Yorumcular Zeynep ve Murat çiftinin uyumundan bahsediyorlardı. Ayrıca paparazzi muhabirlerine el altından Murat ve Zeynep'in yakında nişan yapacakları da sızdırılmıştı. Şimdi artık moral üstünlük polisin eline geçmişti. Yanlışlıkla öldürülen babanın anılması da katili zor durumda bırakmıştı. Halkın katile olan desteği sorgulanır hale gelmişti. Zeynep de, Murat da oldukça mutluydu.
Ama bir yerlerde sinirden kıpkırmızı olarak gelişmeleri takip eden birisi vardı. Ağzından şu sözler döküldü.
"Bunu siz istediniz."

İstanbul'da Seri KatilHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin