HÜKÜM

Annen sana öğretmedi mi?Kıyafetlerini ortalıkta bırakmamalısın

Aniea

Güneşin yüzüme vurmaya başlamasıyla uyanmıştım.Yataktan kalktım ve William a bakmaya başladım.Odaların hiçbirinde yok.Bende kilere baktım.Yiyicek bir şey bulmam lazımdı.Bulduğum bir kaç şeyle masyı hazırladım.Ve William ın gelmesini bekledim.Bekliyorum bekliyorum bekliyorum.Ve evet kapı çaldı.Hemen kapıyı aötım William.

"Bakıyorum küçük kiz beni çok özlemiş."

"Daha tek bildiğim şey adınız ve yaşınız efendim ve bunlarda sizi özlemee gerek vericek şeyler değildir."dedim başımı hafif bir şekilde eğer.Ne de olsa onun evinde kalıyordum.

"Peki o zamna küçük kız neden kapıyı heyecanla açtınızı söyleyebilr misiniz?"

"Efendim dediğim gibi.Annemi kaybettim.Annemi kaybettikten sonra tanıdığım tek kişi sizsiniz sizi de kaybedersem bu ormanın için boğlulp giderim efendim."

"Tamam bu seferlik inandım küçük."dedi ve masay geçti.

"Küçük kahvaltı hazırlamışsn ."

"evet efendim."

"Bana efendim demyi keser misin?Tam bir ingilz ya da kraliçenin hizmetçileri gibi davranıyorun.Yoksa annen bir ingilz miydi?"

"Hayır efendim annem bir iskoçtu.Ama neden ingilzleri sevmediğine anlam vermiş durumda değilim."

"Bilmiyor musun?İngilizler Kraliçe Anelliea yı kaçırmış.Ve İSkoçların kaçırdığını göstermeye çalışığ sarya saldırmışlar."deid.Bende tam bu anda peynirden bir ısırık almıştım.

"Ki-Kim saldırmış".

"İngilter Prensi Christian önderliinde ki yaklaşık 100.000 asker.Tabi sen nerden biliceksin ki Christian kim.Ondan nefret ediyorum."

"Neden nefret ediyorsunuz ki?"

"ÇÜnkü Anelliea onunla evleniek te ondan."

"Anelliea yı tanıyor musunuz?"

"Sen nerden biliyorsun ki onu."

"Hatırlatıyım onun kuzeniyim."

"Doğru ya ondan seni burda tutuyorum.Ben ben ona-"

"Evet siz ona."

"Bundan sana ne ki ."

"Efendim eğer diyiveğiniz şey önemli bir şeyse ona ulaşabilirim."

"Zaten o eskinedndi bundan dolayı öneli de değil.Neyse ben burayı toğlarım sen yatakları topla ve evde ne yaparsan yap san temiz kıyafet getirdim.Üzerini değiştir.Ben ava çıkıyorum."deid ve ben ordan uzaklaştım.Ya bu oysa.O William sa.Hangi William mı?

5 yaşına kadar İSkoçya da yaşadığımı tekrardan hatırlatmak istiyorum.

İSkoçya da ki en yakın arkdaşım William dı.İkimiz de birbirimizi çok seviyorduk.Hatta o çocuk aklıyla Sevgili olduğumuz bile söylenebilrdi.O Kraliçenin danışmanlarından birinin Oğluydu.Annemle görüşmem yaskatı nedeninni o zamnlar bilmiyordum.Ama herzaman Williamın babası bana babalık yapardı.Değişik vre o zaman güzel bir hayatım vardı.

Ve o o william sa şu an çocukluk aşkımı buldum demektir.Ah dur bir saniye şu an William ı düşünmeyi kesmeliyim.Ne demek Chris saraya saldırdı.Hayır hayır bu olmaz.Hayır hayır.Onu hemen bulmalıyım.Ama olmaz ki .Ben burdan çıkmayı beceremem ki?Tek bildiğim şeyb kaybolmak.William a benim o Aniea olduğumu söylesem tepkileri ile uğraşmaktan zanten iş iştn geçmiş olur.Ondan tek yapabiliceğim şey beklemek ve biri bana Rosa diye seslendiğinde ona bakmak.Ama dur niye benim hayatım berbat.

Christian

"Efendim Prenses Aniea burda yok."

"Naıl yok.?"tüm gücümle bağırıyordum."

"Yok efendim."

"Ya onu bulursun ya da tüm ordu idama mahmum kalır."Nerdesin Aniea nerdesin.Benden mi kaçıyorsun ya yoksa yoksa ne ?

William

Rosa rosa çok değişik bir kızdı.Yüzü bana Aniea yı anımsatıyordu.Aynı onun güzelliğine sahipti.Gerçekten çok güzeldi.İşin aslıkibardı da.Ama ben onun adının Rose olduğuu hatırlıyorum.Şu kuzenin adını.En azından Aniea bana öyle demişti ya da küçüklüğün anıları bana öyle ıolduğunu söylüyordula.Neyse belkide yanlış hatırlıyorumdur.

Kapıyı açtığımda Rosa uyuyordu onu uyandırmamaya dikkat etmeye çalışarak kapıyı kapattım ve yanına oturdum.Belkide artık Aniea yı unutma zamanı gelmişti.Belki Rosa ile mutlu olabilirdim zaten gidicek bir yer yoktu onun için.Birlikte yaşayabilirdik.Belki sonra şehirden bir ev tutar birlikte yaşayabilirdik.Evet evet bunlar oabilirdi.Saçınaını okşuyordum ve yumuşacıktı.Yanağına bir öpücük bışaktım ve yanından kalktım tama odadan çıkıyordum ki.

"Beni seviyor musun?"

"Bunu nerden çıkardın küçük kız?"

"Çünkü yanağımı öpüp saçımı okşadın."

"Se sen uyanık mıyıd?"gözlerim iri iri açılmış ona bakıyordum.Gerçekten ama gerçekten küçük düşürüyücü bir durumdu bu.Onu sevdiğimi şimdi aklıma koymuşken küçük kızn bunu anlaması bu hiç olmadı işte.

"Evet uyanıktım."dedi bana

"Hıı neyse ben avdan geldim."

"Konuyu geçiştirme.Beni seviyor musun?"

"E ev eve evet."hiç bu kadar kekeleyerek konuştuğumu hatırlamıyorum . 

"Hadi gel yanıma yat."dedi önündeki bölümü açarak.

"Yani bu demek ki bu sevgi karşılklı mı?"

"Öyle diyebiliriz koca oğlan hadi yanıma gelsene sen."dedi ve sanki ben rüyanın içindeymişim gibi onun yanına yattım ve sarılarak uyuduk.

****

Kalktığımda güneş yeni yeni ağaçlara vurmaya başlamıştı.Etrafı toparlamaya başladım.Elbiselerini yerde bırakmıştı havaya kaldırdım elbisenin belini çereleyen kırdelenin üzerinde bir yazı vardı.Kurdelenin üzerini okumaya başladım

'Aneliea Rosa Tudor.Queen of Scotland' bu bu oydu Aniea .Hemen onu kaldırdım

"Rosa."

"Efendim William."

"Acaba bana ne zaman söylemeyi planlıyordun."

"Neyi?"dedi gözlerini hala açma çabalarına girerek.

"Tam adını?

"Ne diyorsun William."

"Tam adının Anelliea Rosa Tudor olduğunu."

"Sen sen bunu nasıl biliyorsun?"

"Annen sana öğretmedi mi?Kıyafetlerini ortalıkta bırakmamalısın"