I want, touch u | Jeon Jungkook

neun

Jungkook'un ağzından:

Ay ışığı karanlık odayı aydınlatıyordu. Dudaklarım Svannah'ın dudaklarında iken, onun bu şekilde inlemesi beni fena halde azdırıyordu. Altımda boğuk bir şekilde çıkardığı sesler beni öldürecek vaziyetteydi. Dudaklarımı dudaklarından ayırdım ve ay ışığının gözlerinde ki yansımasını incelemeye başladım. Bana attığı şaşkın ve bir o kadar tatlı bakışları Min'i anımsatıyordu. Onu aldatıyormuş gibi hissetmem normal miydi? Şuan belki de ölen bir kızı aldatıyordum.

"Jungkook."

"Efendim."

Saçlarına ellerimi daldırdığım gibi narince okşama başlamıştım.

"Seni içimde istiyorum."

"Sen sarhoşsun."

" Aslında haklısın şuan seninle sevişmek istemiyorum."

"Nedenmiş o?" Yavaşça saçlarını okşarken konuşuyordum. Saçlarının bu kadar yumuşak olduğunu nasıl olur da farkedememiştim.

"Çünkü fena halde sarhoşum ve yarın unutacağım."

Söylediğine gülümseyerek cevap vermiştim. Sarhoş iken çok tatlıydı.

"Neden bana bu kadar iyi davranıyorsun Jungkook?"

"Çünkü bu olanları yarın unutacaksın."

"Unutmak istemiyorum."

"Üzgünüm." Ellerimi saçlarından çekerek gülümsemiştim.

Ani bir hareket yaparak bir anda beni alta almıştı. Bu yaptığına şaşırsam da belli etmemiştim.

"Sana dokunmama izin ver Jungkook."

"Hayır."

Ellerini karnıma koyarak tişörtün üstünden okşamaya başlamıştı. Narince ellerini göğsümde gezdiriyordu. Bu yaptığı hareket çok masum olsa da penisimin reaksiyon haline geçmesine neden olmuştu.

"Ah, neden?"

"Sanırım en küçük hareketim bile seni azdırmaya yetiyor."

"Yavaşça soyun Svannah."

"Seni soymak istiyorum." Tişörtümün eteklerinden tuttuğunda onu engellemiştim. Ellerini tişörtümden uzaklaştırarak öpmüştüm.

"Dokunmak yok."

"Sana dokunmak istiyorum. Söz yarın unutacağım."

Ellerini bıraktığımda tekrar tişörtümün eteklerine yönelmişti. Benim yardımım ile tişörtümü çıkararak yataktan aşağı sallamıştı.Dokunmadan öylece beklemeye başlayan Svannah'a gülümseyerek bakıyordum.

"Dokunmamalısın Svannah. Ben siyahım, seni derin bir çukura çekerim."

"O derin çukura çekilmektense atlamayı yeğlerim." Ellerini yavaşça göğsüme yerleştirdi ve narince okşamaya başladı. Bu şekilde masum davranması çok hoşuma gidiyordu. Ellerini nazikçe gezdirirken bir anda tırnakları ile çizmeye başlamıştı. Canımı yakacak derecede değildi fakat amacının ne olduğunu çözememiştim. Gözlerini gözlerim ile buluşturduktan sonra yavaşça eğildi ve göğsüme narin bir öpücük bıraktı. Öperek yavaşça aşağı indiğinde her öptüğü yer cayır cayır yanıyordu. Ben ateştim, o ise su. Ben onu yakamıyordum ve o beni küle dönüştürüyordu.

-o-

Svannah'ın Ağzından:

Gözlerimi araladığım da odamın içine dolan güneş ışığına lanetler okuyordum. Başımdaki ağrı yüzümü buruşturmama sebep olmuştu. Bir de üstüne ağzımdaki iğrenç tat birleşince çekilmez bir hale geliyordu. Gözlerimi açmak istemiyordum. Yatağın içinde dönmeye başladığımda yanımda bulunan ağırlık beni şaşırtmıştı. Jungkook benim yatağımda yatıyordu. Benim yanımda...