sieben

25K 1.1K 798
                                    




3k olmuşuz bizi yerim :3

☾☾☾

Yaşamla ölüm arasında ki o ince çizgi... Şimdi daha yakınım ölüme.

Ölmek bütün sorumluluklarımdan kaçmama yetecek miydi? Belki.
Arkamda bıraktığım kimse var mıydı? Yoktu.

Sandalyenin yavaşça ayaklarımın altından kaymasına izin vermiştim. İp gerildiği anda nefesimi saniyeler içinde kesmişti. Gözlerimi kapattım ve biraz daha ölüme yaklaştım. Nefesimin kesildiğini hissettiğim anda anlamıştım, yaşamanın ne kadar güzel olduğunu.
Benim yaşamaktan kastım nefes almak değil. Kokusunu duyamayacağım işte. Ya da teninin sıcaklığı, saçlarının yumuşaklığı...

Yaşamaktan korksam da nefesim kesildiği zaman anladım, biraz daha Jungkook'u yaşamak istediğimi...

Bir anda bedenimin Jungkook'un güçlü kolları arasında kaldığın da anlamıştım. Nefes alabilmek çok güzel bir his. Jungkook'un kolları arasında. Ve onun tarafından ölümden, 2. kez kurtarılıyorum.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen Svannah!"

Ses tonu şimdi daha mükemmel.

"Derhal çıkar kafandan o ipi. Ölmene izin vereceğimi mi düşündün?"

Nefesimin düzene girmesiyle birlikte kollarımı boynumda ki ipe doğru uzattım. Boynum acıyordu. Yavaşça kafamdan çıkardığım ipi bir hışımla kenara ittim. Bir süre ellerimi boynumda gezdirdim. Sızlıyordu.

Tam o sırada Jungkook aniden beni aşağı indirmişti. Yüzlerimiz arasında ki mesafe ilk defa bu kadar azdı. Gözlerinde ki endişe ve korkuyu bu mesafeden net bir şekilde okuyabiliyordum. Aramızda kalan santimetrelik mesafeyi bozarak dudaklarına uzandım. Şu an yaptığım ona çok aptalca gelebilir. Ama umrumda değildi. Ölüme o kadar yaklaştığımda dudaklarını bir kez olsun öpememekten korkmuştum.

Dudaklarımı dudaklarına bastırdığımda dudaklarının ne kadar yumuşak ve hissiyatının inanılmaz derecede güzel olduğunu anlamıştım. Gözlerimden akan bir damla yaş onun yanağını ıslatmıştı.

Beni aniden kendinden uzaklaştırdığında yüzünde şaşkın bir ifade vardı.

"Svannah ne yapıyorsun?"

"Sadece, merak ettim."

"Senin ciddi sorunların var."

Histerik bir şekilde kahkaha attığımda ise yüzündeki şaşkın ifade iki katına çıkmıştı. "Bilmediğim bir şey söyle."

"Bana dokunmaman gerektiğini ne zaman anlayacaksın?"

"Bunu da biliyordum."

"Svannah sen aptalsın. "

Gözlerimi gözlerinden ayırarak yerdeki halı desenine kilitlenmiştim.

"Şimdi bana bu yaptığın saçma şeyin nedenini açıkla."

"Ölmek istedim."

"Mükemmel bir açıklama."

"Bilmiyorum."

"Bu saçma şeyin nedeni dün akşam ki yaşananlar ise kusura bakma. Çok sarhoştum."

"Sadece dün akşam değil tüm olanlar yüzünden."

"Sen bencilin tekisin Svannah. Neden ölmek istediğine hala anlam veremiyorum."

Gözlerimi tekrar gözleriyle buluşturduğum da gözlerindeki nefreti çok net okuyabiliyordum. İlk defa bana böyle bakıyordu. Hissiz ve nefret dolu.

I want, touch u | Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin