6. Bölüm

2.3K 166 155
                                    

Güneşin, sıcaklığını yitirmeye başladığı saatlerde, sırtıma yük ettiğim çantamın askılarından sıkıca kavramış, yalnızca birkaç saattir tanıyor olduğum biri ile yanyana yürüyordum. Üstelik bugün, o kişi yüzünden başıma gelmeyen şey kalmamıştı.

Önce bir hırsız olan kendisiyle karşılaşmış, sonra ona bilmeden yardım etmiştim. Daha sonra, hırsızlığı yalnızca yoksullara yardım etmek için yaptığını öğrendikten sonra peşine düşen adamlar tarafından kovalanmıştım. Üstüne üstlük bir de o adamlar tarafından yakalanmıştım. Elim kesilmiş, kanım akmıştı!

Dehşete kapılmıştım. Fakat şimdi sanki hiçbir şey olmamış gibi gayet huzurlu bir şekilde yalnızca yürüyordum. Listemi gerçekleştireceğim için miydi bu huzur?

Robin, "İlk madde neydi," diye sordu sakince.

Listeye bakmadan hemen yanıt verdim zira dünden bu yana listenin her harfini ezberlemiştim.

"Saçlarımı gökkuşağı renklerine boyatmak," deyip dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Bu listeyi hazırlarken çocuk olduğuna eminsin değil mi?" Robin alaycı bir tonda sordu.

"Ne diyebilirim ki... Sıradışı bir çocuktum."

"Biraz da şımarık," diye söylendi kendi kendine. Muhtemelen duyamayacağımı düşünmüştü.

"Seni duydum çalı süpürgesi, sözlerine dikkat et!"

Bir anda olduğu yerde kalıp yürümeyi bıraktı. Geride kaldığını fark ettiğimde arkamı döner dönmez sinirli yüzünü karşımda bulmuştum.

"Bana bak," deyip başını iyice dikleştirdi. "Bana çalı süpürgesi deme, bana Robin de deme. Benim ismim Cihan."

"Robin sana daha çok yakışıyor," deyip sırıttığımda o eşlik etmedi.

"O halde ben de sana şımarık diyeyim, o da sana çok yakışıyor."

"Ben şımarık değilim," diye çıkıştığımda Robin ablayla güldü.

"Evet, ben de uçuyorum zaten!"

"Komik olduğunu mu sanıyorsun?"

Robin, bıkkın görünen yüz ifadesini hiç bozmadan başını hafifçe yana eğip gözlerini kıstı.

"Sahiden seni güldürmek için zahmet edeceğimi mi düşünüyorsun?"

"Demek..." Bir adım yaklaşıp sırıtmaya başladığımda Robin kaşlarını çattı. "...beni umursamıyorsun, öyle mi?"

"Evet, öyle."

"O halde neden bana, listemi gerçekleştirmemde yardımcı oluyorsun?"

Çattığı kaşları aniden yukarı kalksa da, katı görünümünden ödün vermemeye çalıştı. Uzun kıvırcık saçlarını bıkkınlıkla geriye doğru yatırıp iç geçirdi.

"Çünkü salağım. Senin gibi minnet nedir bilmeyen birine yardım etmeye çalıştım. O listedekilerin neredeyse hepsini tek kuruş para harcamadan yapabilirdin benim sayemde."

Birkaç saniye sessizce bekleyip devam etti.

"Ama unut gitsin. Seninle uğraşmaktan çok sıkıldım."

Cümleleri bittiğinde tek elini pantolonunun cebine atıp arkasını döndü ve yürümeye başladı. Bu kadar kızacağını hiç düşünmemiş ve açıkçası beleşe yapabileceğim şeyleri paralı yapma fikrini pek beğenmemiştim. Onu kızdırdığım için hissettiğim hayal kırıklığı bir yana, bana sağlayabileceği faydaları da düşündüğümde istemsizce arkasından bağırdım. Elimdeki bu fırsatı çöpe atmak istemiyordum.

SEKİZ MADDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin