İkizler

Something Starts

New York daha ne kadar soğuk olabilirdi ki. Herkese sadece güzellikleri gösterilen sıradan, soğuk bir amerikan şehri işte. Takım elbiseli adamların üstünde yürüdüğü Metro havalandırmalarından çıkan hava buğulanirken, Motor sesleri arasında nasıl bir yaşam geçirebilir ki insan. Kötü yanlarına var evet doğru. Bunları biraz da olsa dikkate alınmalı ama her zaman da bardağın boş tarafına bakılmamalı.

Benim adım Jackson Center.Babam Muhasebeci ve annem de hemşire. Gelir düzeyi normalin biraz üstünde bir aile sayılırız. Ve neredeyse her amerikalı aile gibi sabahları tuvalet sırası bekleriz.

Ben tek çocuğum. Bunun iyi yada kötü yanları bar tabii.

Evimiz Babamın is yerine yakın olduğu için Manhattan da. 35 katlı bir binanın en üst katında ve iki katlı ayrıca tek çocuk olmanın getirdiği ayrıcalık olarak en güzel odayı ben kullanıyorum. Penceresinden Central Park görünen ve diğerlerine göre daha büyük. Babamla bitmek tükenmek bilmez araba yarışı turnuvalarını odamda duran ve babamın şirketinin hediye ettiği çoğu oyuncunun hayal olarak gördüğü sistem üzerinden oynarız.

Babamın Ofisi demişken Empire State binasında bulunuyor. Ortak olduğu Ömer amcayla beraber islerini yürüttükleri ofiste okullar kapanınca bende yardıma gidiyorum.

Lise Son sınıf öğrencisiyim. Özel bir lisenin de tenis takımının başkanlığını yapıyorum.

Lisrmizin özel burs programlarını kazandım. Daha doğrusu kazandık. Henry ve ben kazandık.

Henry ile ayni gün doğmuşuz. New York Mercy hastanesinde yani annemin hemşire olduğu yerde. 18 yıldır beraber hareket ederiz. Arkadaş çevremizde "ikizler" olarak tanınırız.

Henry aynı zamanda tenis takımında ve çiftler kupasını 3 yıldır kimseye kaptırmadık.