XXXI

7.2K 323 22
                                    

P.S. Merhabalar, merhabalar.


Atlas

Tekrardan farklı yerlerimize oturduk.Diva şişeyi çevirdi ve fark etmeden ecelimin yazılması için ilk adımı attı.

Şişe yavaşça Tuana ve benim aramda durdu.Gözlerimi kapatarak olacakları beklemeye başladım.

Tuana ellerini önce çatırtarak  bana baktı.Bu haliyle yutkunurken yüzünde piç bir gülümseme oluştu.

"Şimdi Atlasçığım, senden isteğim Karan'ın en çocuksu pijamalarını giyip bir markete gitmek...."

~~

Ebesinden terbiyeli çocuk olduğum ve ayni zamanda ebelerimizin ayni olmasından dolayı giremediğim için çok saçma küfürlerle olayı ele almıştım.

Üzerimde ise eskilerinden kalma mavi Micky Mouse'lu bir pijama vardı.Bana kısa geldiğinden dolayı uzun botlarımı altıma geçirmiştim.

Hepsine kötü bakışlar atarken onlar bana gülerek bakıyorlardı.Benim arkamda küçük bir markete ilerlerken ben markete girmiştim.Onlar ise bir kaç dakikanın ardından içeri girmişlerdi.

Suların olduğu bölüme giderken kasiyerlik beni dövmemesi için içinden umutları sıralıyordum.Elimde 0.5 litrelik su şişesi ile kasiyerin olduğu yere ilerlerken bizimkileri bana bakıp gülerken ve hiçbir şey çaktırmamak için etrafa bakınıp bir şeyler alırken buldum.

Suyu kasiyere verip parasını öderken kasiyerin garip bakışlarını üzerimde hissediyordum.Kendimi amazon kaçkını  gibi hissederken onunla göz göze gelmemeye çalıştım.Fakat kız her seferinde bana bakım gülümsüyordu.
sonra kapağını açtım ve içinde bir şey görmek gibi yaptım.Kapının çıkışına gelmeden geri dönerek onun yanına doğru ilerledim.

"Pardon bakar mısın?Bu suyun içinde bir şey var."Su şişesini kapağı açık bir şekilde tezgahın üzerine yerleştirdim.Kız kaşlarını çatarak bana bakmıştı.

"Nerede?"

"İçene bakarsan görebileceğini düşünüyorum."

"Pekala."

Açık bırakmış saçlarıyla beraber öne doğru eğildi.Herşey saniyesi saniyesine gelişirken gözlerimi kapatarak şişenin iki yanından da baskı uyguladım.Dakikasında da çığlıkları işittim.

Kızın yüzü dakikası dakikasına ıslanırken bana bir şeyleri fırlatmaması için dua ediyordum.Kısa bir sessizlik oldu.

Kız bir iki saniye duraksadıktan sonra içinde biraz su kalmış şişeyi üzerime doğru sallarken bir yandan da küfür ediyordu.

"Seni orospu çocuğu.Piç, pezevenk ruhlu herif.Domuz gribi olursun inşallah.Sevdiğin kızın suratına geğirirsin inşallah..."

Aslında benim Karan'ın yüzüne geğirme ihtimalim daha fazlaydı.

Bizimkiler benim halime gülerken ben geriye doğru gidip, kaçmaya çalışıyordum.Bir yandan ona özür dilerim diye söylenirken kendi sesinden beni duyduğuna şüpheliydim.

En sonunda onun beni dövmesine dayanamazken durması için bağırarak özür dilemeye çalışmıştım.

Bizimkilerin umrunda bile değildim ve aksine beni kamerayla çektiklerine soyadım kadar emindim.

En sonunda gülmelerini bitirmişler ki yanıma gelerek bizi ayırmaya çalışmışlardı.Tuana yanında getirdiği havluyu kısa uzatırken bir yandan da olayı anlatmaya çalışıyordu.

Eğer yapmazsa neler yemem gerektiğine kadar her şeyi anlatmıştı.Kız bir yandan yüzünü ve saçlarını kurularken bir yandan da onu dinliyordu.

~~

Marketten çıkarken onalara durmadan sövüyordum.Onlar ise benim bu halime gülümserken çektikleri videoyu izliyorlardı.İşin en kötü yanıysa bütün yanıysa tüm rezilliklerim bir canlı yayında görülmüştü.Elbette ki kızdan özür dilemeyi unutmamamıştım.Bu anımı hatırlayıp bir yerlerde güleceğimi hiç sanmıyordum.

Arkamdan bana doğru yaklaşan ayak sesleri duymamın hemen ardından omuzumda bir el hissetmiştim.

Sonra ise gayet rahat bir şekilde bana konuşmasını dinledim.

"Nasıl da rezil oldun be..."

Hızlıca onu geriye doğru ittirirken içimdeki bütün nefreti one kustum.Yine gavatlığı tutmuştu piçin.

"Siktir git Tuna ya..."

Arkalardan kalan sevdiceğim yanımıza hiç vakit kaybetmeden gelmişti.İçimden tezahüret yapmaktan kendimi alıkoyamamıştım.İşte benim sevdiceğim be!

"Rahat bıraksanıza Sev-"

Pardon düzeltiyorum.İşte benim aptal sevdiceğim.

Allahtan ki son kelimeler başka seslerin altında kalmıştı.

İki kız sesini sokağın diğer tarafından duyarken aynı zamanda bize doğru yaklaşan adım seslerini işittik.İki kız güle, oynaşa gelirken sokağın başında ellerindeki bir pasta ile göründüler.Bizi gülmelerinin ardından birbirlerine garip gülümsemeler atarken hızlıca yanımıza yaklaştılar.

"Merhaba, sizden bir şey istiyoruz.Bu pastayı içinizden birinin tatmasını istiyoruz.Arkadaşım ile bir iddaya girdik.Hiç tanımadığımız ilk kişi bu pastayı tadacak ve iddayı ona göre birimiz tadacak.Buna göre kim bakmak ister?"

Kızıl saçlı kız konuştuktan sonra yanındaki siyah saçlı esmer arkadaşı arkadan sivri uçlu çatalı çıkardı.Çatalı elinde sallarken ben başka bir olay yaşamamk içn geriye çekildim.Deniz ise hemen öne atılmıştı.Pastayı onun yanındaki boyundan nerdeyse biraz kısa olan duvara koyarken arkasında ise hiçbir şeyden habersiz yorumları okuyan bir Tuna duruyordu.

Deniz heyecanla çatalı pastaya batırmasıyla bir patlama etrafta duyulurken yüzünün her tarafı krem şanti olmuştu.Ayni şekilde Tuna'nın yüzü de belenmişti.

Hallerine kahkahalarla gülmeye başlarken intikamımı acı bir şekilde alıyordum.Deniz ise dilini dışarı çıkarak yalamış ve konuşmutu.

"Çok bok gibi olmuş."

Hepimiz onların haline gülerken gecenin kaçıncı yarısını kendimize kılıf geçirdiğimizi saymayı çoktan unutmuştuk bile.Hiçbir şey olmadan özgürcü bu sokakta dolaşıyorduk.Hep birlikte, kız, erkek ve çocuk ayır edilmeden.Adaletin huzurunda gençliğimizi yeşıyor ve eğleniyorduk.

P.S. Hoşça kalın, hoşça kalın.

Vurgun boyxboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin