Aslına Bakarsan

20. Bölüm

Multimedia' da 'Ferhat Asır' var.

21. Bölüm' de 'Tuna Saygın' olucak.

Ve unutmayın, yorumlarınız noktasından virgülüne benim için çok değerli..

Iyi okumalar :)

-----------

Merakıma yenik düşerek " Selen kim ?" demiştim.

Aynı sırada Yağız bizden uzaklaşmaya başlamıştı.

Tuna'ya anlamaz gözlerle bakarken Tuna da kafasıyla ileriyi işaret edip " Sevgilisi." demişti. Gösterdiği yere tekrar dikkatle bakınca saniyelik öpüşen Yağız ve Selen çiftini görmüştüm.

El ele bize doğru gelirken Selen bana başta gözlerini açarak bakmıştı ve Yağız' a bir şeyler sormuştu.

Tamam Yağız modelimsi olabilir ama bu kız da biraz fazla değil mi ya?

Giydiği kot pantolonu, uzun hırkası içine kare yaka beyaz penyesi ile bile büyüleyici güzellikte bir kızdı. Manken gibiydi adeta. Dolgun saçları, metreler ötesinden gözüken yeşil gözleriyle ona bir kız olarak imrenmemek elde değildi. Uzun kirpikleri, biçimli burnu ve şekilli dudaklarından bahsetmeyeceğim bile.

Yağız' a da böylesi olurdu zaten. Ikisi de esmerdi, birbirlerine çok yakışıyorlardı.

Yanımıza geldiklerinde "Ben Selen." demişti elini uzatarak, yumuşak tonuyla. "Aslı." diye elini sıkmıştım gülümseyerek.

"Uyuyakalmışım." diye alnını tutan Selen Tuna'ya dönmüştü şimdi de "Tuna çok şaşırttın beni. Çok sevindim." dedi. Tuna yine umursamazca "Hayır aslında... Off peki." deyip son anda açıklama yapmaya dahi üşenmişti.

Yağız aralarındaki bu atışmaya gülüp " Çok yakında bir bar olduğunu duydum. Oraya geçelim hemen." demişti.

Ben bu teklifsiz davete şaşırmıştım fakat çaktırmamaya çalışıyordum. Nasılsa rahattım. Zamanım hala vardı.

"Aslı' nın eve gitmesi gerekiyor.." diye eli ensesinde benim adıma karar veren Tuna'ya inat "Yoo, benim hala zamanım var." demiştim.

"İtiraz yok gidiyoruz abicim. Benim araba biraz ilerde yürümek zorundayız."

Yağız' ın dediği ardına Tuna'ya zaferle gülerek bakmıştım. Bir dakika araba mı?

Koluma gülerek giren Selen hızlı adımlarıyla bizi ikisinin de önüne çekmişti. Biz önde onlar arkada yürürken Selen onların duymayacağı tonda "Tuna' nın yanında gördüğüm ilk kızsın." demişti.

Ben bu dediğine çok fazla şaşırarak "nasıl yani?" diye merakıma yenik düşerek sormuştum.

"Yanii.. Yanında pek kız gezdirmez diyelim. Sevgili olarak..."

Ne yani? Sevgili değil de sadece ilişkiye mi girer anlamına geliyordu bu dediği?

Gereksiz bir sinir dalgasına bürünürken "Biz sevgili değiliz." diyebilmiştim.

"O kısım çok önemli değil. Olsanız bile Tuna sevgili kadar basit gözle bakıcak biri değil." demesi üzerine etrafa düşünceli düşünceli bakmamla Selen kolumu iki eliyle sarmış "Sonra her şeyi anlatırım ben sana sen düşünme bunları şimdi. Telefon numaranı almam gerekicek." demişti.

Kolumdan çıkıp önümüzdeki simsiyah parlayan arabanın önüne geçip "Biz arkaya geçelim." diyerek arka kapısını açtı. Kendisi geçtikten sonra kafasını eğip bana " Hadi gell!" diye seslenmişti.

Arabaya binip kapımı kapattığımda ağzımı açmamak için zor duruyordum. Bu araba Yağız' ın olamazdı değil mi? Kaç yaşında ki henüz?