Bölüm~2

577 61 24
                                    

LÜTFEN OKUYUN:Bu hikaye benim ilk hikayem. Bu yüzden acemiyim. Ama eğer beğenmediğiniz  bir şey varsa veya öneriniz olursa bunu bana lütfen söyleyin ki kendimi geliştirebileyim. Bu beni çok mutlu edecek gerçekten. Bu arada medya kısmında Kim Mi Cha var.

Teşekkürler... =)

 .

 .

 .

 .

~-~

Odadaki üç kişinin kalbi hüzünlenmişti. Her ne kadar belli etmemeye çalışsalarda Ha Na ve Ji Soo birbirlerinin aynı şekilde hüzünlendilerini biliyorlardı. Fakat aynı zamanda Acaba Hongbin onu unutmuş mudur? sorusu akıllarında dolanıyordu. 

Hayır, Hongbin uzun süredir görüşemediği çocukluk arkadaşını unutmamıştı. O da odadaki hüzünlenen üçüncü kişiydi zaten...

... 

Kızlar günün yorgunluğu ile yurda varır varmaz makyajlarını temizlediler ve üstlerini değiştirip yattılar ama ikisinide uyku tutmamıştı. Çünkü bugün unutmaya çalıştıkları şeyleri maalesefki daha fazla hatırlamışlardı ve ilk defa bugün Mi Cha'ya olan kızgınlıklarını özlem duyguları bastıramamıştı.

Ona kızgınlardı çünkü birlikte sahneye çıkacaklardı fakat Mi Cha onları yarı yolda bırakıp gitmişti. Onları yüzüstü bırakmıştı. Bu zamana kadar verdiği her sözü tutan bu kız neden bu sefer sözünü tutamamıştı? Neden arkadaşlarını hayallerine ulaşmaya bu kadar yaklaşmışken yıkıma uğratmıştı? Neden?

Kızlar atık göz kapaklarının ağırlığı ve vücutlarının yorgunluğuna yenik düşüp uykuya dalmışlardı.

... 

Ha Na her zaman Ji Soo'dan erken uyanırdı. Bugünde öyle olmuştu. Yatağından doğrulup komidininin çekmecesinde duran günlüğünü çıkartmıştı. 

Gece yorgunluktan günlüğünü yazmayı unuttuğu için sabah hemen onu yazmak istemişti.

Açık pembe renkli günlüğünün kilidini açtı ve yazmaya başladı.

Dün çıkış yaptık hala rüya gibi, inanamıyorum. Her ne kadar bir yanımız eksik olsada elimizden geleni yaptık. 

Mi Cha! Keşke sana sesimi duyurabilsem. Seni sersem kız! Neden bizi bıraktın sanki?

Dün Hongbin'i gördük. Seni hala hatırlıyor mu emin değilim ama iyi görünüyordu. Eminim biliyorsundur zaten. Onu hep izlediğine eminim. 

Bu arada Mi Cha! Senden nefret ediyorum...

Seni bencil kız. Tamam beni yüz üstü bırakmayı göze alıyorsun ama ya Ji Soo? Bir abla olarak ona böyle mi örnek oluyorsun? 

Aish!.. Neden burada bizimle değilsin ki sanki?...

Gözleri dolmuştu artık Ha Na'nın. Ji Soo uyanmadan kendine gelmeliydi. Toparlandı ve yüzünü yıkamak için lavaboya gitti. 

Ha Na yüzünü yıkarken Ji Soo'da uyanmaya başlamıştı. Yatağında doğruldu ve gerildi. Hala uykunun verdiği sersemlik ile etrafına bakındı ve Ha Na'nın uyandığını anladı. Çünkü yatağı boştu...

... 

Kızlar yarın çıkacakları televizyon programı için tüm günlerini pratik yaparak geçirdiler.  

TogetherHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin