Bölüm~7

224 25 24
                                    

Geç gelen bir bölüm olduğu için özür dilerim ama bu bölümü bile zor yazdım. Artık yazmakta zorlanıyorum. Bu yüzden bir süre ara verdim kendime fakat yazmam gerektiğini düşünüp kendimi yazmaya zorladım ve kısa da olsa bir bölüm paylaşmak istedim.

FotoğrafHa Na

VideoA-JAX - Stay With Me

Keyifli okumalar...

Bir kişi elinde iki tabakla geliyordu. Birisinde ince kırmızı bir kalp şeklinde kâğıtlar varken diğeri boştu. Tüm seyirciler coşkuyla alkışlarken Ji Soo sağında duran N'in mırıldanmasını duydu "Yine mi?"

Herkes sunucunun açıklamasına gerek kalmadan oyunun ne olduğunu anlayabilmişlerdi. Bu yüzden hepsinde isteksizlik ve tedirginlik vardı. Özellikle de Ha Na ve Ji Soo'da. Çünkü bu onların ilk katıldıkları program ve ilk oyunlarıydı. İlk oyunları olmasına rağmen bu oyunun olması fazlaydı. Hem de oldukça fazla...

...


Oyuna ilk başlayan çift bir numaralı çiftler yani N ve Leo'ydu. Sunucudan gelen "Başlayın!" komutuyla N tabakta duran kırmızı renkli kalp şeklinde olan kâğıtlardan birini dudaklarına alıp Leo'nun dudaklarına yaklaşmaya çalıştı. Fakat Leo bunu yapmak istemiyordu. Bu yüzden arkasını dönüp geriye doğru kaçtı. 

Stüdyoda bir kaç kıkırdama olmuştu. Leo cesaretini toplayıp tekrar yerine döndü ve N yine aynı şekilde dudaklarını Leo'nun dudaklarına yaklaştırdığı anda Leo korkarak tekrar kaçtı. 

Leo'nun bu durumu stüdyodakileri kahkahaya boğmaya yetmişti. N de kendini tutamayıp güldüğü için ağzında duran kırmızı kâğıt süzülerek yere düşmüştü.

"Hadi çabuk olun, süreniz azalıyor."

Sunucu kahkahalarını bastırıp onları uyardığında N tekrar ağzına bir kâğıt aldı. Leo'nun kaçmasını önleyebilmeyi umarak ellerini Leo'nun ensesinde birleştirdi ve onu kendine doğru çekti. Leo bu durumda daha fazla korkmuştu ve kendini olabildiğince geriye çekmeye çalışıyordu ama işe yaramıyordu.

Bu görüntü karşısında bazı Vixx üyeleri arkalarına dönüp nefesleri kesilinceye kadar kahkaha atmaya devam ediyorlardı ve stüdyodaki gülüşmeler de dinmiyordu.

Olabildiğince hızlı bir şekilde oyunlarına devam ederken çoğu kişinin aklından sonuncu olacakları geçiyordu.

"Süre doldu! İki numaralı çiftlerde sıra!" dediğinde Leo'nun ensesinden elini çeken N kahkaha atmamak için kendini zor tutuyordu. Leo'nun da yüzünden rahatladığı okunabiliyordu. Utanmıştı. Bu yüzden kameralara arkasını döndü ve iki eliyle yüzünü kapatıp gülümsemesini ve utancını dindirmeye çalıştı. Aynı zamanda Ji Soo ve Hyuk gerilmişlerdi.

N ve Leo eski yerlerine geçerken Ji Soo ve Hyuk onların olduğu yere geçtiler. Hyuk içinde kâğıtların bulunduğu tabağı eline alırken, Ji Soo da boş tabağı eline alırken gergindi.

"Başlayın!" komutuyla Hyuk dudaklarını kâğıtların üzerine koyarak birini almaya çalıştı ama başaramadı. Bunu iki kere daha denedi fakat sonuç yine aynıydı. Daha fazla gerilmişti artık. Tekrar kâğıtlardan birini almaya çalıştığında başarmıştı ve başını kaldırıp Ji Soo'ya yaklaşmıştı. Ji Soo çekinse de bunu yapması gerektiğini biliyordu. Bu yüzden utangaçlık duvarını yıkıp Hyuk'a yaklaşıp kağıdın onun dudaklarından kendi dudaklarına geçmesine yardımcı oldu.

Bir kaç kereden sonra artık ikisi de bunun sadece bir oyun olduğunu ve çekinmemeleri gerektiğinde hemfikir olmuşlardı. Düzenli bir ritim tutturup başarılı bir şekilde oyunu bitirmişlerdi. Onların bu uyumu etraflarındaki kişileri biraz şaşırtsa da başarılarına sevinmişlerdi.

Sıra üç numaralı çiftlere geldiğinde Ha Na ve Hongbin, Hyuk ve Ji Soo'nun masa kenarındaki yerlerine geçtiler.

Bu sefer gergin olan tek kişi vardı o da Ha Na'ydı. Çünkü Hongbin bu oyunu bir kızla daha önceden de oynamıştı ve başarılı olmuştu fakat Ha Na ilk defa oynuyordu bu oyunu.  Tek sorun bu olsaydı yine de iyi olabilirdi. Fakat karşısında içinde kalp şeklindeki kağıtların bulunduğu tabağı tutan kişinin Mi Cha'nın yani en yakın arkadaşının aşık olduğu kişi olduğunu bilmek onu daha bir geriyor ve strese sokuyordu.

Sunucunun komutuyla oyuna başlamışlardı. Hongbin ustaca tabaktaki kâğıtları dudaklarıyla alabiliyordu fakat Ha Na acemiliği ve gerginliği yüzünden kâğıtları ondan almakta zorlanıyordu. Ne yazık ki hala bir kâğıdı elindeki tabağa koymayı başaramamıştı. Bu yüzden çok utanıyordu. Yanaklarının kızardığını ateş gibi yandıklarından dolayı anlamıştı. Bunun belli olmamasını diledi.

Hongbin ise bu duruma sinirlenmişti. Çünkü bu kızlar hem yalancı hem de beceriksizdi. Sert bakışlarını Ha Na'ya doğrulttu. Bu işini düzgün yapması için onu uyarmaktı. Fakat karşısındaki kız bu bakışlardan korkup gözlerini Hongbin'in gözlerinden kaçırmıştı. Hongbin, Ha Na'nın onu anladığını umdu.

Ha Na korkmuştu ve bu sefer iyi bir iş çıkarması gerektiğini anlamıştı. Hongbin dudaklarındaki kâğıtla Ha Na'ya doğru yaklaşırken Ha Na sadece bunu düzgünce yapabilmeyi umuyordu. Hongbin'e yaklaştı ve kâğıdı ilk önce kendi dudaklarına alıdı sonra da tabağa koyabilmeyi başarabilmişti. Bunu başarmak onu bir nebze de olsa rahatlatmıştı.

Hongbin başarabilmesi üzerine küçük sevimli bir gülümseme bırakmıştı. Ha Na karşısında gördüğü bu gülümsemeyle daha da rahatlamıştı. Bu gülümsemenin verdiği rahatlık hissiyle oyuna iyi bir şekilde devam ettiler.

Son birkaç saniyeleri kaldığını söyleyen sunucunun sesiyle hızlarını biraz daha arttırdılar. Tam da bu sırada kırmızı kâğıt Hongbin’in dudaklarından ayrılmış yere düşmüştü. Fakat aniden kâğıdın düştüğünü idrak etmekte geciken Hongbin ve Ha Na’nın arada kâğıt olmadan dudakları birleşmişti.

Aslında daha uzun bir bölüm paylaşacaktım fakat zaten çok beklettiğim için yazdığım bölümü hemen paylaşmak istedim bu yüzden kısa oldu kusura bakmayın.

Yorumlarınızı eksik etmeyin ^-^

TogetherHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin