Bölüm~6

272 31 15
                                    

Biliyorum çok geç gelen bir bölüm oldu. Bunun için herkesten özür dilerim.

Gifte Hyuk ve Hongbin, videoda ise VIXX-Eternity var.

Keyifli okumalar...

~Ha Na~

Program eğlenceli bir şekilde devam ediyordu. Sunucu konuklara sırayla soru soruyordu.

"Evet. Kızlar şimdi sıra sizde. Mia sen grubun büyüğüsün öyle değil mi?" dediğinde başımla onu onayladım ve devam etti.

"O zaman bize çıkışınızdan iki hafta önce ayrılan üyenizden bahseder misin?"

~-~ 

 "Sanırım adı Mi Cha. Kim Mi Cha." derken onay beklercesine Ha Na'nın gözlerinin içine bakmaya çalışmıştı sunucu fakat Ha Na gözlerini kaçırarak başıyla onaylamıştı onu. 

Gözlerinin içine bakamıyordu çünkü birazdan yalan söylemesi gerekiyordu ve Ha Na yalan söyleyeceği zaman karşısındaki kişinin gözlerine bakamaz. Her ne kadar bu saçma özelliklerinden kurtulmak istesede olmuyor. Sonuçta kişilikler çok zor değişir.

"Grubumuzun üç kişi ile çıkış yapması planlanıyordu fakat bazı sorunlardan dolayı iki kişilik bir grup olarak çıkış yaptık."

 Dedikten sonra Ha Na bir süre sessiz kaldı. Çünkü eğer konuşmaya devam etseydi göz yaşları gözlerine hücum edecek ve sesi boğuklaşacaktı. Kendini kontrol edebilmek için bir süre bekledi.

Bu sessizliğin ne anlama geldiğini bilen Ji Soo elini en yakın arkadaşının sırtına koydu. Ona destek olabilmeyi umuyordu.

Teşekkürler diye geçirdi içinden Ha Na. Onu bir miktarda olsa rahatlatmayı başarmış olan Ji Soo'ya minnet duyarken.

Sunucu ise istediği cevabı alamamıştı. Yerinde rahatsızca kımıldandı ve asıl merak ettiği şeyin cevabını alabilmek için bir soru daha sordu.

"Peki neden ayrıldı? Yeterince iyi mi değildi yoksa kendisi mi gruptan ayrılmayı tercih etti?"

İşte şimdi yalan söyleme zamanıydı.

Ha Na'nın gözleri yere dikilmişti ve Ji Soo artık bu noktada kendisi devam etmesi gerektiğini düşündü. Sözlere nasıl başlayacağını veya ne diyeceğini bilmiyordu ama yinede şirketin komutlarına uymak zorunda olduğunu biliyordu.

Sözlerine başlamadan önce gözleriyle etrafına bakındı. Hongbin'in gözlerini onlara dikmiş merakla vereceği cevabı beklediğini gördü.

Hongbin! Mi Cha'nın öldüğünü biliyor içinden bu düşünceleri geçirirken kalp ritmi hızlanmıştı ve bir anda fazlasıyla sıcak bir hava olduğunu fark etmişti. Şimdi kendisini çok daha fazla gergin hissediyordu. Sunucuya dönerek sakin görünmeyi umut etti.

"Bilmiyoruz. Bu konuda bilgi sahibi değiliz." biraz durdurdu Ji Soo ve kısık bir sesle devam etti.

"Biz şirketin isteklerine uygun çalışıyoruz. Herkes gibi." 

Son söylediklerini kaç kişi duydu hiçbir fikri yoktu. Çünkü cidden sesi kısık çıkmıştı.

Hongbin bu cevapla tatmin olmamıştı. Çünkü içinden bir ses şu an yalan söylediklerini söylüyordu ona. Bir an dün mezarlıktan çıkarken onlarla karşılaştığını hatırladı. Biliyordum, yalan söylüyorlar.

Hongbin karşısında oturan kızlara içindeki öfkeyi açığa çıkararak baktı. Kızlar onun gözlerindeki öfke ateşini gördüklerinde korktular ama daha çok kendilerinden utandılar. Bu söylediklerinden. Fakat ellerinden bir şey gelmezdi. Şirkete nasıl karşı koyabilirlerdi ki?

... 

"Sürpriz bir oyunumuz var ama ilk önce çiftlerin belirlenmesi lazım. Bunun içinde şu görmüş olduğunuz..." sunucu elindeki siyah kumaş torbayı herkesin görmesi için havaya kaldırdı ve sözlerine devam etti.

"Torbadan teker teker kağıt seçeceksiniz. Seçmiş olduğunuz kağıtlarda birden dörde kadar rakamlar olacak. Aynı rakamı seçen kişiler çift olacaklar."

Oyunun ne olduğunu bilmedikleri için kızlar biraz endişelenmişlerdi. Sonuçta katıldıkları ilk program ve ilk oyun bu olacaktı. Bu oyun hakkında hiçbir fikirleri yoktu ve bu yüzden birbirleri ile eş olsalar onlar için iyi olurdu. Zaten şu an bunu diliyorlardı.

"Önce bayanlar başlasın." dedi sunucu muzip bir sırıtışla.

Ha Na, Ji Soo'nun koluna dirseğiyle diğerlerine çaktırmadan dokundu. Bunun anlamı "İlk önce sen seç."'ti. Ji Soo torbadan kağıdı seçmeye giderken hala içinden Ha Na ile çift olmak için dua ediyordu. Kağıdı aldı ve açıp bakmadan Ha Na'nın yanındaki yerine geçti ve kağıda birlikte baktılar. 2.

Sıra Ha Na'daydı. Endişeyle yerinden kalktı ve sunucuya doğru yürümeye başladı. Bu sırada etrafındakilere bu endişesini belli etmemeye çalışıyordu. Torbadan bir kağıt çekti ve hemen kağıdı açtı. Gördüğü rakamla suratı asılmıştı ama kafası önündeki kağıda doğru eğik olduğu için bunun anlaşılması biraz zordu.

Oturduğu yere geldiğinde oturmadan hemen önce Ji Soo'ya anlık bir bakış attığında Ji Soo durumu anlamıştı. Ha Na yerine otururken elindeki kağıdı Ji Soo'ya verdi bakması için. Ji Soo kağıdı eline alıp açtığında rakamın 3 olduğunu gördü. Elini Ha Na'nın sırtına koydu ve kulağına "Sonuçta sıradan bir oyun sıkma canını." diye fısıldadı.

Herkes sırasıyla kağıtları torbadan çekiyordu ve kızlarda onların tepkilerine bakarak kiminle eş olabileceğini tahmin etmeye çalışıyordu. Son kişi yani Ravi'de torbadan kağıdını seçtikten sonra sıra numaraları açıklamaya gelmişti.

"Bir numarayı seçenler?" dediğinde Leo huzursuzca elini kaldırırken, N her zaman ki güler yüzlülüğünden ödün vermeden "Biziz." dedi. Sunucu sol eliyle durması gereken yeri işaret ettiğinde ikisi de kalktı ve kendilerine gösterilen yere gidip beklemeye başladılar.

Sunucu "İki numarayı seçenler?" diye sorduğunda Ji Soo tedirgince elini kaldırdı. Aynı zamanda karşısında duran çocuklara bakıyordu çünkü kiminle eş olduğunu merak ediyordu. Onunla birlikte Hyuk elini kaldırmıştı. Ji Soo rahatlaması mı gerekiyor yoksa endişelenmesi mi gerekiyor bir türlü karar veremiyordu.

"Demek iki grubun maknaeleri çift oldu." derken gülümsedi ve onlarada eliyle durmaları gereken yeri gösterdi. Ji Soo, Hyuk'un arkasından onu takip ederek beklemeleri gereken yere gittiler.

"Üç numarayı seçenler?" 

Ha Na'nın kulağında yankılanan ses ile kalp atışları hızlandı ve elini kaldırdı. Karşısındaki elini kaldıran kişi ise Hongbin'di. Bu onun daha da endişelenmesine neden olmuştu. 

Sunucunun gösterdiği yere geçerlerken Hongbin'e bakmamaya çalıştı.

Artık tüm çiftler belli olmuştu ve hepsi de bir masanın iki ya da üç metre gerisinde duruyorlardı.

"Tüm çiftler belli olduğuna göre oyunumuz da gelsin o zaman." dedi sunucu neşeyle.

Bir kişi elinde iki tabakla geliyordu. Birisinde ince kırmızı bir kalp şeklinde kağıtlar varken diğeri boştu. Tüm seyirciler çoşkuyla alkışlarken Ji Soo sağında duran N'in mırıldanmasını duydu "Yine mi?"

LYS sınavının hemen sonrasında yazamadım. Bir kaç gün kendime düşünmek için zaman verdim ve bu süre zarfında da bir kaç video çevirisi yaptım. Artık iki sayfada adminlik yapıyorum ve aklıma durmadan yeni hikaye fikirleri geliyor. Onların tanıtımlarını yazıyorum bir kenara ama hangi grupla ilgili yapacağıma karar vermekte zorlanıyorum. Ah! Çok fazla konu dışına çıktım tekrardan hikayeye dönecek olursak yarısını LYS'den önce yazmıştım geri kalanınıda şimdi yazdım umarım beğenirsiniz. Bu kadar beklettiğim için tekara özür dilerim.

TogetherHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin