Market Soygunu

240 17 0
                                    

"Delirdin mi sen ?" dedim James'i itleyerek.

"Al şu maskeyi." dedi. "Markete 5 metre kala takacağız."

"Gelmiyorum ben." dedim sinirli bir şekilde ve eve doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım.

"Korktun mu yoksa David ?" diye güldü James.

"Hayır." diye bağırdım. "Başkasının çalışarak kazandığı birşeyi çalamam."

"Bak bak bak David uslu çocuk olmuş. Bu zamana kadar yaptıklarımızı unuttun herhalde ?"

"Evet bazen hırsızlık yaptık ama bir market soymadık."

"Dinle David." dedi James ciddi bir ifadeyle. "Ailen sana 2 aydır para gönderemiyor. Leo'dan ve bizden geçiniyorsun. Tamam ben ses çıkarmam çünkü kardeşim gibisin ama Leo geçende gelip benimle konuştu. Senin tam bir baş belası olduğunu ve parasını sömürdüğünü söyledi. Geçen ay kumarla biraz para kazandın ama bu şans hep yanında olmaz. Derslerin kötü ve okuyacağını hiç sanmıyorum. Ailene yük oluyorsun ve bu hiç umrunda değil. Şimdi geliyor musun ?" diyerek kar maskesini uzattı . Bir an donakalmıştım. Herşeyin çok güzel olduğunu düşünürken James'in anlattıklarını duyunca düşünmeye başladım. Leo'nun böyle birşey dediğine inanmak istemedim ama James çok ciddiydi. Ailem ise masraflarımı karşılayamıyor ve 2 aydır arkadaşlarımdan geçiniyorum. James haklıydı. Kar maskesini aldım ve James'i takip etmeye başladım.

"Leo gerçekten öyle birşey dedi mi ?"

"Hayır seni gaza getirmek için söyledim." dedi gülerek James. Ben de gülecektim ama az sonra bir market soyacağımız için biraz tedirgindim. Ara sokaklara girmeye başladık. 200 metre yürüdükten sonra James durdu ve parmağıyla bir yeri gösterdi.

"İşte soygun yapacağımız dükkan."

"Peki ya kameralar ?"

"Evine gelip bilgisayarını kullanmak istediğimde herşeyi araştırdım David. Geldiğimiz yolda hiç kamera yok ve ara sokak olduğu için polis arabasının gireceğini sanmıyorum ki biz işimizi bitirip eve geldiğimizde polisler buraya ancak gelmiş olur. Burada fazla insan yaşamıyor yani soygunu kolayca yapabiliriz. Zorda kalmadıkça tetiğe basma." dedi ve silahı tekrar uzattı. James çok sakindi. Sanki bu işi defalarca yapmış gibi duruyordu. Biraz düşündükten sonra silahı aldım ve montumun içinde gizlemeye başladım. James planı anlatmaya başladı.

"Koşarak içeri gireceğiz ve silahımızı adama doğrultup kasayı boşaltmasını isteyeceğiz. Senin işin sadece kapıda durmak ve polis geldiği anda bana haber uçurmak. Çok dikkatlı ol David en önemli görev sende." dedi. Hala inanamıyordum. Az sonra bir soygun yapacaktık ve James kapıda durup gözcülük yapmamı istiyordu. Maskemi taktım ve hazırım dediğimde James bağırdı.

"Şimdi." dedi ve koşarak markete girdik.

"Ellerini kaldır bu bir soygundur." diye bağırdı James.

"Hey siz kimsiniz burası benim dükkanım çıkın dışarı."

"Eğer beynine kurşun yemek istemiyorsan sesini kes ve kasayı boşaltıp şunun içine doldur." dedi ve kasaya birşey fırlattı. Gözcülük yaptığım için arkama bakmıyordum. İlk defa soygun yaptığım için bütün duyguları aynı anda yaşıyordum. Bir anda başım ağrımaya başladı ve düşüncelerimi kontrol edemiyordum. Düşünebildiğim tek şey az sonra polislerin buraya gelmesiydi. Başımı salladım ve kendime gelmeye çalıştım. Bu his bir kere daha olmuştu ve düşündüğüm şey gerçekleşmişti. Birden James'e döndüm. Hâlâ kasayla uğraşıyordu.

"Hızlı ol James az sonra buraya polisler gelecek." diye bağırdım kendimden emin bir şekilde.

"Çok komiksin David. Düşündüklerini değil gördüklerini söyle. Daha yoldan geçenlerin bile haberi yokken sence polislerin nasıl haberi olacak ?" diyerek güldü.

"Hızlı ol dedim sana." diye bağırdım. James suratıma baktı ve ciddi olduğumu görünce hızlı olması için adama bağırdı. 2 dakika sonra James'in yanıma gelmesiyle polis sireninin sesini duymamız bir oldu. Olduğum yerde donakalmıştım. İlk defa bir hırsızlıktan yakalanacaktım ve hapse girmem mümkündü. Bunları düşünürken James'in beni çekiştirdiğini hissettim.

"Hadi David hayal kurmanın sırası değil koş." diye bağırınca kendime geldim ve James'in arkasından koşmaya başladım. 300 metre sonra polis sirenleri kesildi marketi göremeyeceğimiz bir yere geldik. Kar maskemin hala takılı olduğunu hissedince çıkarıp cebime sıkıştırdım.

"Nereye gidiyoruz ?" diye sordum nefes nefese.

"En yakın yer sizin eviniz." dedi James. Bunu hiç istemiyordum ama başka saklanacağımız yer yoktu. Koşarken polislerin geleceğini hissetmem aklıma geldi. İlginç birşeydi ama gerçekleşmişti. James'in sesini duydum.

"Nasıl oldu ?"

"Ne ?"

"Polislerin geleceği aklına nasıl geldi ?"

"Bilmiyorum James. Ne kadar para çaldın."

"Zengin olacağımız kadar." dedi ve güldü.

Özel AdamTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon