"Leo biz..."
"Leo biz kumar oynadık ve para kazandık şimdi de paramızı birisi çalmış." dedi James. Şaşırmıştım. Yüzüme ciddi bir ifadeyle bakıyordu ve sonra hesaplaşacağız der gibi bir bakış attı.
"Vaay." dedi gülerek Leo, "demek kumardan para kazandınız ha ?"
"Evet ama parayı biri çalmış." dedim.
James hızlıca ayağa kalkıp dışarı çıktı. Bende arkasından gittim.
"Nereye gidiyoruz ?" dedim.
"Galiba kaçan kişiyi tanıyorum. Eskiden beraber hep hırsızlık yapardık. Sonra kavga ettik ve kolu kırıldı. Daha sonra hiç konuşmadık ve bana hep zarar vermeye çalıştı." dedi ciddi bir şekilde. Aklıma James'in parayı sakladığını ve bütün parayı kendi harcayacağı aklıma geldi. Sonra James'in böyle bir şey yapmayacağını düşündüm.
"Şimdi nerede olabilir ?" diye sordum.
"Hep takıldığımız yere gidip bir bakalım."
"Direk evine gitsek ?"
"En son taşınmışlardı." dedi.
James'i takip etmeye başladım. Cep telefonumun çaldı ve arayanı tahmin edebiliyordum. Leo'nun sinirli sesini duydum.
"Nereye gittiniz David ?"
"James parayı alanı görmüş ve eski bir arkadaşıymış onu arıyoruz." dedim.
"Bende geliyorum." dedi ve telefonu kapattı. Fazla uzaklaşmadığımız için James'i durdurdum ve beklememizi söyledim. 5 dakika sonra koşarak Leo geldi.
"Yeni bir macera." dedi gülerek. İkimiz de cevap vermemiştik. Kafam çok karışıktı. Olaylar çok çabuk gelişiyordu. 2 saat önce zenginiz diye seviniyorken şimdi paramızı çalmışlardı.
"İşte burası." dedi James fısıldayarak. Garaj gibi bir yerdi. Kimsenin buraya bakmadığı tavandaki örümcek ağlarından anlaşılıyordu. Kalın bir erkek sesi duyduk.
"Zengin olduk oğlum zengin." dedi biri kahkaha atarak.
"O kadar emin olma James'in peşimizi bırakacağını sanmıyorum." dedi başka biri.
James' baktım. Yumruklarını sıkıyordu ve çok sinirliydi.
"Sarı saçlı çocuk paramızı çalan kişi." dedi fısıltıyla.
"Eee neyi bekliyoruz." dedi Leo.
Arkadan ayak seslerini duyduk ve yanımızda duran kutuların arkasına saklandık. 5 kişi içeri girdi. En öndeki dazlak bağırdı.
"Hadi Jack gidiyoruz."
"Tamam geliyoruz." dedi sarı saçlı çocuk. Galiba Jack buydu ve paramızı çalmıştı. Gelen çocuklara baktığım da hepsi de kaslıydı ve dövebileceğimizi hiç sanmıyordum. Jack yerde ki çantayı alıp grubun yanına gitti. Çanta'nın içinde galiba paralarımız vardı.
"İyi iş çıkardın Jack." dedi dazlak.
"Sağol dostum." dedi Jack gülümseyerek.
"Şimdi parayı bahsettiğim adama götür. Sizi aradığımda tekrar buluşuruz." dedi ve grubuna işaret çakıp garajdan çıktı. Jack'in ağzı kulaklarındaydı.
"Ne dediğini duydun mu Chris." dedi gülerek.
"Eğer kapıyı açık bırakmasalardı o parayı alamazdık Jack." dedi Chris.
Sinirli bir şekilde James'e baktım. Evden en son o çıkmıştı. Ama şimdi düşünmem gereken tek şey parayı nasıl geri alacağımızdı. Eğer Jack ve Chris biraz daha burada takılırsa paramızı geri alabilirdik.
"Burdan gidelim." dedi Jack ciddileşerek, "James buraya gelebilir."
Bütün planlarım suya düşmüştü. Ama sonra James'in sesiyle yeniden umutlandım.
"Takip edelim."
"Bence hemen parayı alalım." dedi Leo.
"Olmaz." dedim, "eğer grup gitmemişse paramızı birdaha hiç bulamayabiliriz."
James dediğimi onaylar gibi başını salladı. Jack ve Chris dışarı çıkmıştı. 2 dakika bekledikten sonra bizde çıktık.
"Ordalar." dedi Leo.
Gösterdiği yere baktım. 100 metre kadar uzaklaşmışlardı. Hemen takip etmeye başladık. Ve yine o his. Beynim bomboş. Ama bu sefer kontrol edebiliyordum. Ağrı ve benzeri şeyler yoktu ve hissediyordum.
"Kaçacaklar." dedim bir anda. Leo ve James yüzüme baktı.
"Nerden biliyorsun ?" dedi Leo.
"Eminmisin ?" dedi James.
Başımı evet anlamında salladım.
"Daha önceki gibi hissettin mi ?" dedi James.
"Evet." dedim, "aynı his."
"Neden bahsediyorsunuz ?" diye sordu Leo.
"Sonra anlatırım." dedim.
"Eğer kaçacaklarsa yaklaşmalıyız." dedi James ve kalabalığın içinde hızlıca yürümeye başladı. Leo ile James'i takip etmeye başladık. Kalabalık olduğu için kamuflaj olabiliyorduk. Jack bir anda yön değiştirdi ve kalabıktan uzaklaştı. İkisi de bir anda durdu ve arkasını döndü. Fazla yaklaşmıştık ve kalabalık olmadığı için Jack bizi farketmişti. Chris'e "Koş" diye bağırarak ara sokağa girdi. Kovalamaca ara sokaklarda devam ediyordu...