Demek bana boş değil!

1.7K 133 40
                                    

-"Ne yani benden mi hoşlanıyorsun?"
+"Yok canım haha öylesine şeysine dedim zaten. Bunu anlamayacak kadar kör değilsindir umarım."
-"Yok. Hayır biraz şaşırdım. Çünkü sadece 1 gün görüştük."
+"O 1 gün benim için ne kadar değerliydi haberin var mı? Kedinin adını bile senin adını koydum. Senin sayede şuan hayallerimin peşinden koşuyorum. Sen hayatıma ışık gibi doğdun. Benim umutsuz vaka olduğumu unutturdun."
-"Şey, ben ne diyeceğimi bilmiyorum."
Ahh Yu Jin ne yapıyorsun öyle. Duygularımı adama pat diye söyledim. Adam haklı ben olsam bende öyle şaşırırdım.
+"Peki zaman verelim o zaman."
-" Güzel fikir. Deneriz ama beni kendine aşık et.!"
Dediği an sert bir şekilde yutkundum. Ne yapacağımı şaşırdım. Ama onun yanağına bir kere öpücük londırsam ölmem ya. Kolunu tuttuğum gibi kendime çektim. Parmak uçlarımın üstünde durarak hızlıca bir kere öptüm ve arkamı dönerek odadan çıktım. Hayatımda yaptığım en büyük çılgınlık bu olsa gerek...
Acaba stajyerler nerede kalıyor. Gidip sormam gerek...
CEO nun odasına gidip tüm bilgileri aldım. Galiba şirketin bulundurduğu bir otelde kalıyor herkes. Bu da demek oluyor kiii Jimin de orda... Yetkili kişilerden otelin adresini aldım ve evde bavulumu hazırlayıp, annemi iyice öpüp veda ettikten sonra otele geldim. Oda hazırdı. Asansörle yukarı çıkıp eşyalarını falan yerleştirdim. Ama galiba günümüzün yarısından çoğu şirkette geçiyor. Bundan sonra heyecanlı ve yorucu günler seni bekliyor Yu Jin FİGHTİNG!!
... Sabah saat 6:00. Neden bu saatte kalktım ki. En iyisi aşağıya inip hava almak.
Otelin minik bahçesine indim ve güzelce kollarımı açıp esnedim. (Saçlar başlar dağınık.) Fakat önümde oturan Jimin' i görmedim.!! Yaah rezil oldum. Şuan çok çirkinim. Birden elinle yüzümü saklamaya çalışıp oradan uzaklaşmaya çalıştım. Ama
-"Hey!! Yu Jin gel beraber kahve içelim." diyene kadar. Sence bu çirkin halimle onunla oturup kahve mi içmeliyim. Ama bu şansı tepmemeliyim.
+"Ah geliyorum.."
+"Günaydın."
-"Günaydın"
Yüzümü saklamaya çalışıyordum.
-"Neden rahatsız davranıyorsun?"
+"Şey sabah sabah biraz çirkin olabilirim de."
-"Yok. Hayır bence güzelsin. Ben doğal kızlardan hoşlanırım."
Dediği an yüzüm parladı.
-"Ne içersin?"
+"Kahve olsun 😀."
Yavaş yavaş kahvemi yudumlamaya başladım.
-"Biliyor musun ömrümde hiç bir kıza aşık olmadım. "
+"Huh!? Neden."
-"Bilmem. Hiç doğal güzellikte ve saf bir kız bulamadım demek ki galiba karşımda duruyor."
Kahvemi içerken birden boğazımda durdu. Öksürmeye başladım.
+"Haha şey. Bende aşık olmadım. Ama galiba oluyorum 😀." dedim.
Konuyu değiştirmek için biten kahvesini bahane ettim.
+"Şey kahve alsana."
-"Sorun değil." dedi ve birden önümdeki kahveden bir yudum aldı.
-"Bu daha lezzetliydi." diyerek göz kırptı ve havalı bir şekilde masadan kalktı. Oysa ki ben öylece arkasından baka kaldım. Bu adam ne ara bana aşık olmaya başladı lan. Ay işte kalp kalbe karşı. Vay anam be. Hayatım güzel bir şekilde devam ediyor oh be. Masadan kalkıp mutlu bir şekilde odama çıkıyordun. Önüme birden Taehyung çıktı. Korktuğum için Ayağım birbirine dolaştı ve tam düşecekken beni belimden kavradı.
-"Ah ben seni hep düşerken yakalamak zorunda mıyım? "

Umutsuz Vaka - Park Jimin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin