Resimdeki Sinem :)
Koray kapımı açtığında şaşkınlıktan bir süre ona bakmıştım. İndiğim de yüzüme baktığın da ''Herkesin kapısını açmam,değerini bil.''dediğin de istemsiz gülümsemiştim. Yaptığı hareket hoşuma gitmişti. Sonra yürümeye başladık. Mekana girdiğimiz de oturacağımız yeri seçtikten sonra Ahmet abi Ayşen'le ben ise Koray'la yan yana oturduk. Onun yanımda olduğu hissi tuhaf hissettiriyordu. Konu konuyu açarken herkes birşeyler anlatıyordu. Siparişimizi verdikten sonra Koray acıktığını söyledi. Ve gözleme sipariş etti. Gözleme geldiğin de adım adım onu izliyordum. Hareketlerini,yüzünü,herşeyini ezberliyordum. Bir an da bana dönüp ''yemek ister misin?''dediğin de kalbim duracaktı. Gözlemesinden ufak bir parça koparıp ağzıma attım gülümserken. Herşey aynı şekilde ilerliyordu. Muhabbet sohbet derken birden Koray kolunu arkamdan uzattı ve koltuğa koydu. Heyecanıma yenik düşmekten ödüm kopuyordu. Bir an kolunu çekerken arkadaki kızın kafasına çarpmıştı kolu. Kıza dönüp ''kusura bakmayın.''derken istemsiz bende dönüp kıza bakmıştım. Önüme döndüğüm de Ahmet abi bana garip bir şekilde bakıyordu. Ve sonra konuşmaya başladı.
''Ne oldu Sinem? Kıskandın mı?''dedi birden. Afallamıştım. Böyle mi gözükmüştü? Kendime küfür ettim içimden.
''Oda nerden çıktı sadece refleks olarak baktım.''dedim. Yoksa kurtulamayacaktım. Ahmet abi tekrar sinsi bir ifadeyle gülümsedi bana. Umursamadım. Onların bütün akşam boyunca sarılsanıza yanına yaklaşsana gibi cümlelerinden kusucaktım artık. Daha ilk buluşmamızdı. Ve onlar bizi kontrol etmeye çalıyorlardı. Sinirlenmiştim. Daha ilk buluşma dedim ilk...
Daha iki kelime etmemiştim bile Koray'la. Neydi bu aceleleri anlamıyordum. Koray da bende sesimizi çıkarmıyorduk hiç. Sonrasın da ise Koray'ın bize itiraf ettiği şeyle birlikte şaşkınlıktan konuşamıyordu bile. Bir sırrını bizle paylaşmıştı. Bize güvenmesi hoşuma gitse de hala inanamıyordum. Bu çocuk her geçen gün daha da gizemli oluyordu sanki.Kalkmaya karar verdiğimiz de sinirli bir şekilde Ayşen ve Ahmet abiye bakıyordum. Kendi işimi kendim halledebilirdim. Karışmaları beni sinirlendiriyordu. Arabaya bindikten sonra sadece müzik dinledik. Kimse konuşmuyordu. Sonrasın da bir sahil kenarında durup hepimiz arabadan indik. Biraz daha ısınmıştık sanki birbirimize. Sonrasın da Ayşen'in taklidini yapmaya başladığım da Koray dikkatle beni izliyor ve dinliyordu. Bende olsam bu kadar yerinde duramayan ve konuşan kıza böyle bakardım dedim içimden. Sürekli konuşuyordum birşeyler anlatıyordum. Arada bir ona kaçamak bakışlar atıyordum. Geçirdiğim en güzel günlerden biriydi sanki. Ayrılmak istemiyordum ondan. Ama artık gitme vakti gelmişti. İlk önce sahne aldığı mekana gittik birşey alması gerekiyordu. Sonra ise bir telefonla fırlayıp gitti yanımızdan. O gidince herşey anlamsızlaşmıştı sanki. Konuşmadan sadece çayımı içiyordum. Ahmet abiye sürekli ''gelecek mi? Ne zaman gelecek?''diye sorup duruyordum. Ahmet abi birden ''al kendin sor.''deyip Koray'ın numarasını yazdı telefonuma. İlk başta buna sıcak bakmasam da elim telefona gitti ve onu aramaya karar verdim. Ama açmadı. O gece gelmedi de. Ahmet abi bizi taksiye bindirip gönderdi. Taksiye binerken Ahmet abinin sesiyle ona döndüm.
''Güzelim gerçekten gitmesi gerekiyordu. İnan bana önemli. Leman kültür de söylediği şeyle ilgili. O yüzden üzülme.''dedi.
İşle ilgili olduğunu öğrenince biraz olsun rahatlamıştım. Çünkü bu gizli birşeydi. Oradayken telefonumu açmaması normaldi. Kendimi rahatlatırken yurda geldiğimizi farketmiştim.
Yatağıma kendimi bıraktım. Koray ne mesajlarıma ne de telefonlarıma cevap vermiyordu...
3 gün geçmişti.
Koray'dan ses seda yoktu. Artık çıldırmak üzereydim. Bana bir açıklama yapmalıydı. Böyle olmazdı. Son kez umutsuz bir şekilde Koray'a mesaj attım.
''Seninle konuşabilir miyiz? Lütfen. Neden böyle davranıyorsun? Sadece bunu öğrenmek istiyorum.''yazdım. Sonra telefonu bırakıp uyumak için hazırlanırken mesaj sesiyle irkildim. Ondandı. Şaşırmıştım. Cevap vereceğini düşünmüyordum.
''Dinliyorum.''yazmıştı sadece.
''Neden bana böyle davranıyorsun? Yanlış birşey mi yaptım?''yazıp gönderdim mesajı. Yazıyordu. Aradan dakikalar geçti hala yazıyordu. İçime bir sıkıntı oturmuştu. Biliyordum bu konuşmanın sonunda ben üzülecektim. Mesaj geldiğin de okumaya başladım.
''Bak Sinem. 3 senelik bir ilişkiden ayrıldım. Ve o ilişki de aldatıldım. Benim hiç birşeye inancım yok. Bir sürü sorunum derdim var. İş beni yeterince bunaltıyor. İnsanlarla uğraşmak beni yoruyor. Senden kaçmamın sebebi seni üzmek istemiyorum. Seni kırmak istemiyorum. Tek bir lafa incinirsin. Benim tekrar bir ilişki yaşayabilmem için bambaşka bir şehire gitmem lazım. Burası anılarla dolu. Her gittiğim yer bana onu hatırlatıyor. O gece leman kültür de otururken bile kötü oldum. Çok iyi bir kızsın. Herşeyi hakediyorsun. Ama ben bir ilişki kaldırabilecek kafada değilim.''yazıyordu. Ne hissettiğimi ben bile bilmiyordum. Sadece kalbimin acıdığını hissettim. Neden o zaman tanışmak istemişti benimle. Neden konuşmuştuk. Anlamıyordum.
''Eğer bana anlatsaydın saygı duyardım. Keşke herşeyi en başında söyleseydin. O zaman arkadaş olabilirdik. Ben seni insan olarak sevdim Koray. Yaşadıklarına üzüldüm. Ama keşke en başından söyleseydin. Ben anlayışsız biri değilim.''yazabildim sadece. Bunlar hissettiklerim değildi. Söylemek zorunda olduğum cümlelerdi. Kalbim kırılmıştı. Kendime bütün gece boyunca küfür ettim. Söz vermiştim. Kendime tekrar bunu yapmayacaktım. Ama olmuştu işte. Yine olmuştu. O günden sonra Koray'la tamamen muhabbetim kesilmişti. Her yerden takipten çıkmıştı beni. Mekana gittiğim de yüzüme bile bakmıyordu. Her geçen gün daha da acıyordu kalbim.
Bir akşam tekrar mekana gittiğimiz de bu sefer başkasının sahnesi vardı. Etrafıma baktığım da onunda arkadaşıyla oturduğunu gördüm. Onunla yabancıymışız gibi olmak canımı sıkıyordu. Sonra ise olanlar oldu. Koray'ın eski sevgilisi geldi o akşam oraya. Hemde yeni sevgilisiyle. Yeni sevgilisi ise Koray'ın arkadaşıydı. Arka masam da arkadaşıyla tavla oynuyordu Koray. Kızı gördüğünde sinirlenmişti.
Kız oraya o çocukla geldiği yetmiyormuş gibi birde kalkıp çocukla dans etmeye başladığın da Koray'ın zarı sinirle attığını gördüm. İçim acımıştı. O bunları haketmiyordu. Hiç kimse haketmezdi. Benden beklenmeyecek bir hareket yaptım. Koray'ın yanına gidip ''kay.''dedim sadece. İlk önce şaşırmıştı. Sonra ise kaydığın da yanına oturdum.
Konuşmuyorduk. Sadece yanında oturuyordum. O ise tavla oynamaya devam ediyordu. Kız gidene kadar kalkmadım yanından. Sesimi de çıkarmadım.
Kız gittikten sonra Koray'ın omuzuna dokunup kalktım masadan. Bu çocuk bana yapmayacağım şeyleri yaptırıyordu. Bazen ben bile yaptıklarıma şaşırıyordum. Önemsiyordum onu. Sinirlendiğini görünce destek olmak istemiştim. Sonra ise herşey değişti. Koray birden arka masadan bana bakıp gülümsedi.
''İster misin?''dedi elindeki sodayı göstererek. Bir an yaptığı şeye şaşırmıştım. Benimle konuşuyor ve gülümsüyordu. Tekrar konuştu.
''Bundan iç demiyorum. Eğer istersen getiririm.''dediğin de tekrar şaşkınlıkla Koray'a bakıyordum.
''Teşekkür ederim.''diyebildim kendimi toparladığım da. O ise sadece bana bakıp gülümsemişti. Sanırım yaptığım hareket hoşuna gitmişti. İyi ki yapmışım dedim içimden.
Mekandan kalkıp yurda gittiğim de Koray'a mesaj attım. Pes etmiyor oluşum beni bile şaşırtıyordu.
''Mekan da yaptığım hareket tamamen sana destek olmak içindi. Lütfen beni yanlış anlama.''yazıp gönderdim. Kısa bir süre sonra ''Herşeyin farkındayım.''diye mesaj gelmişti ondan. Tebessüm etmiştim. Onunla konuşmayı özlediğimi farkettim. Onun varlığı beni mutlu ediyordu. Sevgilim olmasa bile etrafımda olmasını istiyordum. Her zaman. Bunun için çabalamaktan vazgeçmeyecektim. Onda anlamadığım birşey vardı. Sanki kendimi görüyordum onda. Otururken herşey yolundaymış gibi gülüyor eğleniyordu. Ama bağlamasını eline aldığın da onunda canını yakan şeyler olduğunu görebiliyordum. Yaşadıklarımız birbirine benziyordu. Bu yüzden onu kendime yakın buluyordum. Bu duyguyu neden hissediyordum bilmiyorum ama onu mutlu etmek istiyordum. Onu o kötü anılardan kötü günlerden kurtarmak istiyordum. Onun yüzünü hep gülerken görmek istiyordum. Bunun zor olacağını biliyordum ama pes etmeyecektim.
Çünkü yanımda olmasını istiyordum. Kahverengi gözlerine bakmak istiyordum saatlerce. Onun acısını gördükçe sarılmak istiyordum ona. Bütün acılarını unutturmak istiyordum.
Bana baktığın da içimde oluşan duyguyu her gün yaşamak istiyordum. Sahi gözleri...
En az sesi kadar gözleri de güzeldi. Bakışları derindi. Bana her baktığın da içimde birşeyler kopuyordu. O gün anlamıştım. Ve o gözlerin bana her gün bakması için herşeyi yapacağıma dair kendime söz vermiştim. Bu sefer kaçmayacaktım. Savaşacaktım...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK SAZI
RomansaTANITIM. Herşey üniversite için arkamda bırakıp geldiğim bu şehir de başladı... Aşktan nefret etmiştim. Bir daha kimseyi sevmeyeceğime yemin etmiştim. Ama olmadı. Yepyeni bir şehir yepyeni bir aşk getirmişti bana. Zor olacağını biliyordum. Ama pes e...