Merhaba! 40. Bölüme geldik. Vay canına. Ben bu hikayeyi bu kadar uzatmayı düşünmüyordum ama sizlerin ilgisi ve sevgisi ile bugünlere geldik. Hepinizi çok çok çok seviyorum! İyi okumalar! Yorum ve oyları unutmayın! ♥
_______
Genç adam mavi gökyüzünün altında, yeşil çimenlerin üzerinde uzanırken, sevdiği kız onun aksine etrafta dolaşıyor ve papatya topluyordu. Zayn uzun zamandan beri böyle huzurlu ve mükemmel hissederken temiz havayı içine çekti. Kuşlar baharın gelişini en güzel şarkılarını söyleyerek kutlarken Wendy gülümseyerek onları izledi. Yeteri kadar çiçek topladıktan sonra sıcak güneşin altında ilerleyerek Zayn'in yanına döndü. Genç adam Wendy'nin geldiğini farkettiği zaman ellerinden destek alarak dik oturdu ve güzel gülümsemesini mükemmel yüzüne yerleştirdi. Kızın gözlerinin içi gülerken Zayn onu hayranlıkla izliyordu. Üzerinde ki Ralph Lauren çiçekli elbisesi kadar tatlı, güzel ve harikaydı.
Wendy topladığı çiçekleri bırakmadan Zayn'in yanına gelip bacaklarını çaprazlayarak oturduğunda Zayn dünyada ki tüm kızların kendisine bakılmasını isteyeceği şekilde Wendy'i izliyordu. Bakışları tamamen kıza olan saf sevgisi ile doluydu. Wendy topladığı çiçekleri çimenlerin üzerine bıraktı ve içlerinden pembe olanı eline alıp diğerleri ile birleştirerek taç yapmaya başladı. Kızın uzun kahve saçları yüzünün tek tarafına düştüğünde Zayn parmakları ile nazik hareketlerle ipeksi saçları Wendy'nin kulağının arkasına sıkıştırdı. Kıza biraz daha yaklaştığı zaman Wendy hafifçe sırıttı. Zayn'in kendisine olan düşkünlüğünü ve ondan uzak kalamamasını biliyordu. Zayn'in parmakları kızın yanağında gezinirken Wendy yaptığı tacı neredeyse yarılamıştı. Genç adam kıza doğru eğildiğinde onun güzel kokusunu yavaş yavaş içine çekti.
"Seni seviyorum."
Kıza fısıldadığı bu kelimeleri Zayn hiç bıkmadan tekrar tekrar söyleyebilirdi. Her gün. Her saat. Her dakika.
Wendy çiçekler ile uğraşmayı bırakıp ona döndüğünde belli belirsiz gülümsüyordu. Zayn ise onun yüzünün her ayrıntısını özenle inceliyordu. Ona tıpkı Gatsby'nin Daisy'e baktığı gibi bakıyordu. Yavaşça eğilip kızı öptüğünde bile onu incitmemek için çaba harcıyordu. Dudakları uyumla hareket ettiği zaman içinde hissettiği duygular yavaş yavaş tek yerde toplanıyordu. Ellerini kızın beline yerleştirip onu ağırca geriye yatırmaya başladı. Kızın ona karşı koymaması her seferinde olduğu gibi onu heyecanlandırıyor ama bir yandan da devam etmesi için güven veriyordu. Wendy parmaklarını Zayn'in saçlarına getirdiğinde genç adam öpücüğünün arasında hafifçe gülümsedi. Dudakları kızın yanağından boynuna doğru ilerlediğinde Wendy'nin verdiği tepkiler onun bedeninde de kıpırtılara yol açıyordu.
"Sev beni." diye mırıldandı kızın tenine doğru. Wendy genç adamın ensesinde ki saçlar ile oynarken Zayn vücudunda hissettiği arzu yükselişi ile birlikte kızın bedenine daha fazla yaslandı ve hayatta kalmasını sağlayan tek şey kızın dudaklarıymış gibi ihtiyaçla onu tekrar öpmeye başladı.
"Sadece sev beni." Nefes almak için geri çekildiği zaman tutkunun ele geçirdiği kahve gözleri ile genç kızı izledi. Öpmeye doyamadığı dudaklarından çıkacak kelimeler için sabırsızlıkla beklerken kızın düzensiz nefesi yüzüne vuruyordu. "Zayn," diye söze başladığında heyecan diğer duyguları yavaşça geri itiyordu. Wendy elini genç adamın göğsüne koyup onu ittirdiğinde dik oturarak Zayn'in meraklı yüz ifadesine baktı. Derin bir nefes alıp alnını genç adamınkine yasladı ve gözlerini kapadı. Wendy'in aksine Zayn gözleri açık bir şekilde Wendy'nin söyleyeceklerini bekledi.
"Yapamam."
Tek kelime Zayn'in bütün duygularını yerle bir etmişti. Heyecan, tutku ve diğer hissettiği güzel şeyler bir kelimenin yıkıcı etkisi ile darmadağın olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DANGER *Düzenleniyor*
FanfictionWendy Lawrence'ın istediği tek şey özgürlük. Ama Zayn Malik ile tanıştığından beri bu imkansız hale geldi. Zayn'in istediği tek şey ise aşkına karşılık bulmak. Araya dostlar ve umutsuz aşıklar girdikçe Wendy kendini bir çıkmazda buldu. Ve onu kurtar...