DANGER *Düzenleniyor*

Danger - Bölüm 31

Yağmur damlaları sertçe camları ıslatırken, genç adam yanında derin bir uykuda olan kıza biraz daha sıkı sarıldı. Gri gökyüzü biraz daha aydınlanmıştı ama güneş kendisini bulutların arkasında saklamakta ısrarcı gibiydi. Kollarında uyuyan kızın irkilmesi ile Zayn'in bütün dikkati Wendy'e yöneldi. Kız yorgun gözleri ile nerede olduğunu kavramaya çalışıyordu. Bakışları tanıdık gelen odadan Zayn'e kaydığında şaşkınlığı biraz daha artmıştı. Dün gece olanlar yavaşça zihninde belirdi. Çektiği ağrı ve acılar şu an için yok olmuş gibiydi. Şu an bulunduğu sıcaklık, dün ki suyun sıcaklığından daha rahatlatıcı bir etkiye sahipti. Ve yine Zayn'in kollarındaydı. 

"Nasıl hissediyorsun?" Zayn'in kulak tırmalayan boğuk sesi cama şiddetle çarpmaya devam eden yağmur damlalarının sesi ile ahenkli bir uyum oluşturmuştu. Ya da en azından Wendy öyle düşünüyordu. "Bilmiyorum. Uyuşmuş gibi hissediyorum sanırım." diyerek başını yastığa geri bıraktı. Ve dün gece yaşadıklarını düşündü. Michael'ın tehdidi onu korkutuyordu. Wendy bunu inkar etmiyordu. Çünkü öylesi adamların para için yapamayacakları şey yoktu. Ama Zayn'in kendisini de koruyacağını biliyordu, her ne kadar onun yüzünden bu belaya karışmış olsada. 

Zayn ise hayranlık dolu gözlerle Wendy'i izlemeye devam ediyordu. Yüzünün her ayrıntısını zihnine resmetmek istermiş gibi, özenle inceliyordu. "Aç mısın?" diyerek sıcak dudaklarını kızın alnına bastırdı. Wendy gözlerini kırpıştırarak kapattı ve başını belli belirsiz aşağı yukarı salladı. Açıkçası açlıktan ölüyordu. Nefesinin düzene girmesini beklerken, Zayn yavaşça yataktan kalktı. "Kahvaltı on beş - yirmi dakikaya hazır olur. İstersen burayada getirebilirim." Wendy saatlerdir aynı pozisyonda olan vücudunu hareket ettirerek, dik oturdu ve ağrıyan boynunu sağ eli tuttu. "Gerek yok. Biraz hareket etmem gerekiyor. Mutfağa gelebilirim." diyerek yatakta yeme fikrini reddetti. Zayn ise bir şey söylemeden odadan çıktı ve çok fazla hızlı denmeyecek adımlarla mutfağa yürümeye başladı. Buzdolabından omlet yapmak için gerekli malzemeleri çıkardıktan sonra, çay demlemek için suyu ocağın üstüne koydu. Kendisi sabahları kahve içmekten hoşlanırdı ama Wendy çay seviyordu. Tavayı çıkartıp, bir miktar tereyağını erimeye bıraktı. Dolaptan Wendy için aldığı pembe çiçekli fincanı çıkardıktan sonra, masaya tabakları ve çatalları yerleştirdi. Tereyağı eridikten sonra yumurtaları gayet usta bir şekilde kırıp bir kaç malzeme ile metal bir kapta karıştırdıktan sonra, hazırladığı harcı sıcak tavaya yaydı. Tüm bu işleri sessiz bir şekilde hallederken, zihni gayet gürültülü bir şekilde işliyordu. En son böyle istekli bir şekilde kahvaltı hazırladığı zamanı düşündü. O zamanlar Elizabeth ile birlikteydi. Kendisi kahvaltı hazırlarken, Elizabeth yanına gelmiş, kolları ile Zayn'in belinden sararak başını sırtına yaslamıştı. Zayn yaptığı işe odaklanmaya çalışmıştı ama Elizabeth Zayn'in tabiri ile yaramaz bir kızdı ve yeteneklerini kullanarak Zayn'in dikkatini kendisine çekmeyi başarmış, kahvaltıyı bedensel nedenlerden vakit bulamadıkları için gecikmeli yapmışlardı. Zayn bunu hatırladığında yüzünde ufak bir gülümseme belirdi. Wendy ise tam tersi bir karaktere sahipti. Ürkek tavırları, Zayn'den çekinmesi, saflığı ve masumiyeti Zayn'i etkileyen baş etkenlerden biriydi. Zayn her ne kadar onun bedenini arzulasada, Wendy isteyene kadar ona dokunmayacağına söz vermişti. Onu geri almaya gittiği gece aklında Wendy ile birlikte olmak yoktu. Kendisinden uzakta geçirdiği zamanda, Will'in ona dokunduğu, öpmek için kıvrandığı dudaklarının Will tarafından sömürüldüğünü düşündükçe, Wendy'e sahip olma arzusuda artmış ve kendini kontrol edememişti. Ertesi gün ise yaptığından pişmanlık duymuştu ve çareyi iki gün ortadan kaybolarak bulmuştu. 

Tüm bu şeyler zihninde bir bir ortaya çıkarken, omleti son anda yanmaktan kurtarmış, çayı yapmış ve masada ki bir kaç eksiklik giderilmişti. Masaya küçük bir vazoda gül de koymak istemişti ama eve uzun zamandan beri uğramadıkları için çiçekler solmuştu. Ve şu an evden çıkmayı istemediği için, çiçekçiden alma fikrini de zihninden kovaladı. Omleti tabaklara paylaştırdıktan sonra, çayları da doldurdu ve elini havlu ile kurulayıp, odaya gitmek için mutfaktan çıktı. Wendy hala yataktaydı. Sırt üstü uzanmış, kolları iki yana açılmıştı. Gözleri kapalıydı ama düşündüğü yüzünün ifadesinden belliydi. Kaşlarını çatmıştı.