Okumaya başladığınız tarihi buraya yazın.
•Bölüm şarkısı Sancak-At İçine
Keyifli okumalar...
At içine.
Vurduğun duvarların günahı ne? Gitme.
Bırak onlar istesinde gitmeyi. Gülme.
Kendi hâline ve bașkasının yerine,
Göz yașı dökme.Sancak-At İçine
~ Hayal kurdukça sevdim, gerçekleşmedikçe bittim.~
Lara'dan
Bir insanın ailesiyle dalga geçilmesinden daha saçma bir şey varsa o da dış görünüşüyle alay edilmesidir. Biz ailemizi seçemediğimiz gibi fiziksel özelliklerimizi ve karakterimizi de seçemeyiz. Yapabileceğimiz tek şey bunları değiştirmektir. Ama başkaları bizi hor görmesin diye değil kendimize verdiğimiz değeri yine kendimize kanıtlamak için değiştirmeliyiz. Tıpkı benim yapacağım gibi.
İlk dönemin son günü rastgele bir muhabbetin ortasında Tunay'ın bana "Sivilcelerin Ağrı Dağı'na rakip." demesinden sonra hiç sesimi çıkarmayıp muhabbete kaldığım yerden devam ettim. Hep böyle olmaz mı zaten? Kendimizi güçsüz ve savunmasız gördüğümüz an hiçbir şey olmamış gibi davranır hayatımıza devam ederiz.
Öfkelisin, içine at.
Üzgünsün, içine at.
Sinirlisin, içine at.
Ölüyorsun, içine at.
Hep bu değil midir zaten bizi bitiren? Zehirli bir yılan gibi yavaş yavaş gelip aniden öldüren bu değil midir? İçine atmayı çok güzel bir şey zannedenler var. Aslında özünde iyidir de. Ama bazen hiç suçu olmadığı hâlde, sırf bardağı taşıran son damla oldu diye en sevdiklerinize patlarsınız ya o fenadır işte. İlk başlarda hiçbir şey hissetmezsiniz ama sonra hiç suçu olmadığını hatırlayıp içiniz acır ya. İşte o öyle berbat öyle kötü bir duygudur ki insanın kendinden nefret etmesini bile sağlar.
Daldığım düşüncelerimden Nil'in koluma hafifçe dokunmasıyla sıyrıldım.
"...Lara sana diyorum."
"Hı, efendim?"
"İyi misin? Dalıp gittin öyle."
"İyiyim yok bir şey." deyip samimi bulduğum bir gülümseme bahşettim ona.
Nil, ortaokuldan beri yanımda olan sayılı kişilerden. Sevdiklerimi, nefret ettiklerimi, acılarımı ve daha birçok şeyimi bilen tek kişi. Ona anlattıklarımı ne anneme ne babama kimseye anlatmadım, anlatmıyorum. Zaten bu nedenle hiç fark ettirmediğim hâlde -ya da ben öyle zannediyorum- hemen anlamıştı bir şeyler olduğunu, kalbimin kırıldığını.
"Ee tatilde nereye gidiyorsunuz?" diyen Serkay'a karşı Nil göz devirmeden edemedi.
"Sanki çok uzun. Adı üstünde '15 tatili'." derken ellerini havaya kaldırıp tırnak işareti gibi yaptı.
"Sizi bilmem ama ben oturup sınava çalışacağım." dedi Tunay.
"İyi hatırlattın bak. Okullar açılalı kaç ay oldu hâlâ sistemi açıklamadılar. Neye çalışıyorsunuz ki?" diyen Serkay kafası karışmış bir şekilde bize bakıyordu.
"Benim için ne geleceği önemli değil. Ben tekrarlarımı yapıp testimi çözüyor muyum? Evet. Benlik bir sorun yok yani. Ama belirsizlik de can sıkmıyor değil." diye açıklayıcı bir tavırla konuştuğumda hemen arkasından Ceylin atladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık İnsanlar Gezegeni
Teen FictionLara ve dört yılı aşkın bir süredir çok yakın arkadaşı olan Berkay, dönemin son günü saçma sapan nedenlerle kavga ederler. Okulların tatile girmesi, Berkay'ın hatasını kabul etmemesi gibi sebeplerden dolayı araları iyice açılır. Bunun sonucunda ağır...