•Bölüm şarkısı Canfeza-Hoşgeldin.
•Multide yeni kapağımızın açılımı var.
Keyifli okumalar...
Hoşgeldin ey ömrümün başı...
Kalbim içinde sadece gül yüzünü taşır.
Hoşgeldin gönül evimin dört duvarı, taşı.
Seni arar göğsüne vurmak için başım.Canfeza-Hoşgeldin
İnsanlık yüzyıllardır birbiriyle çatışma hâlindeydi. Yeraltı kaynakları için yapılan savaşlardan tutun da kan davasına sebep olan gurur meselesine kadar binlerce neden vardı bu çatışmalar için. Ama içlerinden biri bile bana mantıklı gelmiyordu. Hele ki aynı vatanı paylaştığı insanlara zarar verenleri oldum olası anlamamışımdır. Bir de sırf para yüzünden birbirini öldüren insanlar oldukça bu dünyanın vahim sonu kaçınılmazdı. İnsanlar ne zaman her şeyin para olmadığını öğrenirse o zaman dünya huzurlu bir ortam hâline gelecektir. Umarım o zaman geleseye kadar dünya, yaşanılabilecek bir yer olarak hâlâ var olur.
Bu düşünceler hiç alakası olmamasına rağmen dizi izlerken aklıma gelmişti.
"Neden bu Eyşanlar hep cadı oluyor?" diye soran annem çok haklıydı. İzlediğim dizilerde adı Eyşan olanlar hep sinsilik ve kötülük peşinde geziyordu.
"Yılan deyince akla, hemen onun adı gelir: Eyşan, Eyşan, Eyşan." diyerek Eti reklamından alıntı yaptım. Kendi kendime espri yeteneğimi geliştirmeye çalışırken başarısız olduğumun farkındaydım. Annem de haklı olarak şikayetini belirtmekten geri kalmadı.
"Eti yakında sana dava açmazsa iyi." dediğinde anlamsız anlamsız baktım. Espri seviyesini geliştirmesi gereken tek kişi ben değildim; genetik olarak espri seviyemiz yerlerdeydi. Aklımın mor köşesine siyah harflerle bir ara Mavi'den ders almam gerektiğini yazdım.
Mavi demişken onunla olan konuşmamızdan sonra telefonumu kapatıp hoplaya zıplaya aşağı inmiştim. Her seferinde böyle olurdu zaten. Çok mutlu olduğumda ya da çok üzüldüğümde buna neden olan şeyle ilgilenmeyi derhal bırakırdım. Yoksa hemen saçmalamaya başlar ve her şeyi mahvederdim. Tıpkı beş yıl öncesindeki gibi...
5 Yıl Önce
"İyi yapmışsın kanka. Sürünsün köpek."dediğim sırada Barın'dan mesaj gelmişti. Gönül'e sevdiği çocuk hakkında tavsiye verirken kendi değerlimi unutmuştum. Bildirim panelini indirip Facebook'dan gelen mesajı açtım.Grubumun Direği: Lara, müsaitsen sana bir şey söylemem lazım.
Kesin yine kendisini kız bulmamı isteyecekti. Sevdiğim çocuk, ona kız bulmamı istiyordu. İroninin böylesi...
Siz: Sana kız bulmamı falan isteyeceksen diye söylüyorum uğraşamam.
Grubumun Direği: Lara. Belki geç kaldım belki daha önce söylemem lazımdı. Ama beni anlarsın sen; nasıl utangaç olduğumu bilirsin. Elimi çabuk tutmazsam gideceğini de bildiğimden söylemeye karar verdim. Beni anlamazsan ya da bir daha konuşmak istemezsen seni anlarım. Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama artık konuya girmem lazım.
Grubumun Direği: Seninle tanışalı yaklaşık bir yıl oluyor ve sen bu kısa sürede bile benim dünyam olmayı başardın. Nasıl yaptın bilmiyorum ama bana öğretmeni istiyorum ki ben de senin gökyüzün olabileyim. Bu yüzden...
Gtubumun Direği: Seni seviyorum.
Damarlarımda akan kanın bile şaşkınlıktan durduğunu hissederken boş boş ekrana bakmaya devam ettim. Kendisi için kız bulmasını isteyeceğini sanarken gelip beni sevdiğini söylemişti. Kalbim bana inat yaparmış gibi daha hızlı atmaya başlarken nefessiz kaldığımı hissediyordum. Kendime gelince hemen derin bir nefes aldım. Cevap vermem gerektiğini hissedince de sonradan pişman olacağımı bile bile belki de dünyanın en garip cevabını verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık İnsanlar Gezegeni
Novela JuvenilLara ve dört yılı aşkın bir süredir çok yakın arkadaşı olan Berkay, dönemin son günü saçma sapan nedenlerle kavga ederler. Okulların tatile girmesi, Berkay'ın hatasını kabul etmemesi gibi sebeplerden dolayı araları iyice açılır. Bunun sonucunda ağır...