Bölüm 25

44.6K 3.4K 257
                                    

1991


Nermin ve Tahir'in hayatları, Ekrem ve Füsun'la beraber geçirdikleri ilk hafta sonundan sonra bambaşka bir yola girmişti.

Nermin'in çekinerek ama büyük bir cesaret ve açık yüreklilikle yaptığı itiraf, Tahir'in imkansız gördüğü hayallerinin gerçeğe dönüşümü gibiydi. Tahir hiç bir zaman Nermin'in ilgisini çekebileceğini düşünmemişti. Çakal'ı şiddetle reddetmesinin ardından onun böyle bir dünyadan uzak durmak istediği izlenimini edinmişti. Gerçi Çakal'ın bir kadın tarafından beğenilecek bir tarafı da yoktu ancak sahip olduğu güç ve varlığın kadınların ilgisini çektiğini biliyordu. Her ne kadar Nermin şimdiye kadarki kadınların içinde farklı bir portre çizse de, Tahir önünde sonunda kadının da pes edeceğini düşünmemiş değildi.

Tepkisinden sonra kendisine ilgi gösterebileceğini hiç aklına getirmemişti. Elbette Çakal'dan kat be kat yakışıklı ve çekici bir adamdı. Kadınlara karşı her zaman saygılıydıda. Ancak günün sonunda yeraltı dünyasının içindeydi ve Nermin gibi bir kadın muhakkak entelektüel iş adamlarından hoşlanır, tercihi düzgün bir hayattan yana olurdu. Çoğu kadın Tahir'in doğal cazibesine karşı koyamazdı, Nermin'in de hiç değilse kendisini beğenmiş olabileceğini düşünmüştü ama şu an kullandığı güçlü kelimelerin, onun dudaklarından çıkabileceğini asla tahmin edemezdi.

Tahir, Nermin'in sözlerinden sonra yoğun bakışlarını kadına çevirmişti. Konuşmak istiyor ama söze nereden başlayacağını bilmiyordu. Alemde ne cesareti, ne sözü eksik olmayan Tahir, ilk defa bir kadının karşısında hem cesaretsiz, hem sözsüz kalmıştı. Nermin sözlerinin ardından kara gözlerini adama dikmiş, adamdan gelecek tepkiyi bekliyordu. Sonuçta, aralarında bir şeylerin başlangıcını yapacak adımı o atmıştı. Bundan sonrası; Tahir bu adıma karşılık verecek miydi, vermeyecek miydi?

Tahir derin bir nefes alıp, içinden ses tonunun normal çıkmasına dua ederek nihayet ağzını açtı.

"Sen Çakal'ın elindeki silahı tutup alnına dayadın ya... İşte ben seni öyle gördüğüm anda 'Bittim!' dedim... Dedim ki kendi kendime; 'Senin Kadın'ın işte böyle olmalı... Korkusuz... Dimdik... Ama ben o dakika bile biliyordum; sana yaklaşamam, seni böyle bir tehlikeye atamam... En iyisinin senden uzak durmak olduğunu, ben o an dahi biliyordum. İşte o yüzden 'Ben bittim' dedim... Bu ateşle yanarım ama yine de sana zarar verecek bir adım atmam... Atamam..." gözleri şimdi çaresizce kadına bakıyordu. Omuzlarındaki ağır yükün altında ezilmiş gibiydi.

Nermin fısıldayan bir tonla "Korkularının bunun önüne geçmesine izin mi vereceksin?" diye sordu.

Tahir boynunu yana yatırmış, gözlerinden bütün duyguları taşarken çaresizce konuştu.

"Ben yanarım Nermin... Yanarım sorun değil... Benim tek korkum; kendimle beraber seni de yakarım."

Nermin tutmaya çalıştığı yaşların parlattığı gözleriyle Tahir'e bakıp gülümseyerek cevap verdi.

"Ben zaten yandım Tahir... Benim kalbimdeki yangın sönmüyor ki seni gördüğümden beri."

Tahir kadının sözleriyle kalbinin patlayacağını sandı. Ona tüm kalbini açıkça sunan kadının karşısında ezilerek baktı ona.

"Ah be Kadın! Keşke karşıma bir sene önce çıksaydın?"

"Ne fark edecekti, şimdi ya da bir sene önce?"

"Çakal fark etti seni artık. Rahat bırakır mı sanıyorsun? Hele benimle birlikte olursan hiç peşini bırakmaz, hayatını zindana çevirir?"

"Çakal'la bunun ne alakası var?"

BUKALEMUN - 1 Çakal Avı - Alaz (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin