Bölüm 46

67.4K 3.9K 801
                                    

İsteyeni, aklından geçireni mutlu etmek görevimiz efenim :)) İsteklerimiz Watty FM'de devam ediyor... Bu bölümde kitaptakiben'e gelsin :)

Herkese iyi okumalar...


2016

Son bir buçuk ay herkes için karışık duygularla geçti.

Yaman, Kürşat ve Halit'le, yanlarına Yavuz'u da alarak önce Londra'ya gitti. Bir hafta boyunca Rick'in bulduğu yerleri gezdiler, içinde en beğendiğini onaylayarak tüm talimatları verdi ve diğer ikisini alarak ayrıldı Londra'dan. Yaman neredeyse tüm Avrupa ülkelerini kapsayan bir güzergah çizmişti. Her gittikleri yerde 3 ya da 4 gün kalıyor sonra ülke ya da şehir değiştiriyorlardı.

4 hafta Kürşat ve Halit'in hayallerinin ötesinde geçmişti. Yaman bazen kendisini çocuklarını geziye götürmüş babalar gibi hissetmişti. Bu seyahatin onlar için ne derece önemli olduğunu, ne anlama geldiğini biliyordu ve en mükemmel şekilde geçmesi için elinden geleni yaptı. Kafasının içinden bir an bile çıkmayan kız nedeniyle durgunlaştığı zamanlar olmuştu. Elinden geldiğince, çocukların da yardımıyla içine girdiği bunalımlı anları en az zararla atlatmaya çalışmıştı. Dolayısıyla içkiye her zamankinden fazla yüklenmişti. Gezmişler, eğlenmişler, sarhoş olmuşlar, kavga etmişler, zaman zaman hüzünlenseler de umulandan iyi vakit geçirmişlerdi.

Yaman dönüş zamanı yaklaştıkça sabırsızlanmaya başlamış, sık sık kalp atışları yükselmiş, çocukça bir heyecana bürünmüştü. Bu süre boyunca telefonda epey zaman geçirmişti. Yavuz'la sık sık konuşmuşlar, gelişmeleri öğrenmiş, yeni talimatlar vermişti. Babası ve Ragıp'la her gün mutlaka konuşmuştu. Ve tıpkı bekledikleri gibi henüz bir saldırı olmamıştı. Ancak Çakal'ın adam toplama çabası devam ediyordu. Ekrem bu durumdan istifade edip içeriye birini sokmuştu. Herifin dışarı çıkmaya karar vermesi durumda vakit kaybetmeden almayı planlıyordu ve hiç bir şeyi şansa bırakmıyor ve tüm riskleri değerlendiriyordu.

Ayşe'yle de sık sık konuşuyordu. Hem resmi belgeler ve işlerle ilgili olarak hem de kızla ilgili bir bilgi alabilmek için.

En şaşırtıcı haber, ülkeden çıkış yaptıkları hafta aldığı oldu. Ayşe, Fırat'la çıkmaya başlamıştı. Yaman bu haberi duyduğunda oteldeki odasındaydı ve oturma ihtiyacı hissetmişti. İki duygu arasında gidip gelmişti. Hem Ayşe adına sevinmiş hem de yakıcı bir kıskançlık hissetmişti. Ayşe hayatı boyunca kimseye dönüp bakmamıştı ve ilk defa hayatında ciddi biri vardı. Onun adına çok sevinmişti çünkü biliyordu ki ciddi düşünmese böyle bir ilişkiye asla adım atmazdı. Kıskançlık hissetmesi Ayşe'yi kaybettiği için değildi. O da vardı elbette ama o yakıcı bir his değildi. Belki çocukça olabilirdi. Ancak kendisi bir yıla yakın bir zaman Dağlı'nın peşinde koşmasına rağmen bir kereden daha fazla yan yana gelememişken bu kadar kısa bir süre de Fırat'ın nasıl olupta Ayşe'yi ikna etmiş olabileceğini anlamıyor, nerede yanlış yaptığını düşünmek tüm kıskançlık duygularını hat safhaya çıkarıyordu. Bu kadar zaman boşa kaybolmuş gibi geliyordu ve hala başaramamış olması, can acıtıcı bir yenilgiyle, kavurucu bir öfke arasında gidip gelmesine neden oluyordu.

Bu durumun tek avantajı Ayşe'den, Dağlı hakkında bilgi almasıydı. Gerçi hiç biri tatmin edici değildi. Kız öğrenmişti çıktıklarını ve sadece bir kez tanıştıklarında görüşmüşlerdi, onun dışında Ayşe bir daha kızı görmemişti. Fırat'a verdiği söz yüzünden kız hakkında soru sormuyor, bu da yine ellerini boş bırakıyordu. Tek bildiği kız zamanının çoğunu şirkette Oğuz'la geçiriyordu. Ve o Dev, kızı kanatlarının altına almıştı ve hiç kimsenin ulaşmasına izin vermiyordu. Kendisi Fırat'a verdiği söz yüzünden şirketin önünde tuttuğu adamı geri çekmişti. Kızla ilgili hiç bir şey yoktu şu an elinde.

BUKALEMUN - 1 Çakal Avı - Alaz (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin