Bölüm 32

58.9K 4K 857
                                    


AysemGoren @dinowilma
Efenim önceden rezerve edilmiş ithaflarımız da bu bölüme eklenmiştir. Bölüm size gelsin kızlar :)

Herkese iyi okumalar...


2015


Yaman hızlı hareketlerle odasından çıktı. Üzerine siyah bir kot pantolon, v yaka uzun kollu siyah bir t-shirt giyinmişti. Belinin arkasına silahını takmış t-shirt'ün eteğini üstüne örtmüştü. Odadan çıkarken bir eline siyah deri ceketini aldı, cüzdanını pantolonun arka cebine soktu. Diğer elinde telefonu ve arabasının anahtarları, hızla merdivenleri indi ve mutfağa yöneldi.

Salondan hiç bir ses gelmeyince babasın yatmaya gitmiş olduğunu anladı. Seri hareketlerle bir çekmeceyi açtı ve içinde bulunan ilaçlardan bir kaç tane alıp ceketinin cebine attı. Evden çıkıp arabaya yönelirken Kürşat çıktı karşısına. Şaşkınca Yaman'a baktı.

"Abi hayrola? Nereye?" dedi Yaman'ın adımlarına ayak uydurarak onunla beraber yürürken.

"İşim var. Gelirim bir kaç saate." dedi Yaman baştan savma.

Kürşat hızla diğer arabaya giderken "Taman abi. Arkandayım." dedi koşar adım.

Açtığı kapıdan ceketini içeri attı ve içeri girmeden gürledi. "Kürşat!"

Diğeri topuklarının üzerinde aniden durdu. Başını çevirip soru soran gözlerle baktı.

"Sen gelmiyorsun! Yalnız gidiyorum. Tartışma yok!" dedi keskin gözlerinde kararlı bir ifadeyle.

Kürşat itiraz ederek "Abi mümkün değil. Yalnız bırakmam seni. Hele bu geceden sonra."

"Kürşat! Yalnız gidiyorum dedim."

"Ekrem abi vurur beni." diye üsteledi Kürşat. Bakışları çaresizdi. Yaman çok kararlı görünüyordu ama yalnız gitmesine müsaade edemezdi.

"Gelirsen de ben vururum!" dedi Yaman elini kaldırıp işaret parmağını tehdit edercesine sallayarak.

Kürşat olumsuz anlamda başını sallarken, Yaman elini arkasına attı. "Ciddiyim Kürşat."

"Abi, kurban olayım hiç değilse nereye gittiğini söyle. Ekrem abi kalkar bir saate, sorarsa ne diyeceğim?" dedi yalvaran bakışlarla.

"Bir kaç saate döneceğimi söyle."

"Abi, atma beni ateşe."

"Kürşat, sakın peşimden gelme. Acımam vururum." derken sesindeki ciddiyet yüzündeki tüm ifadeyle eşleşiyordu.

Kürşat istemeden boyun büktü. Her nereye gidiyorsa durdurmak imkansız görünüyordu. Eğer karşı gelirse söylediğini yapacağına adı kadar emindi. Yaman boş konuşmazdı. Çaresizce omuzlarını kaldırdı.

"Bari bir delilik yapmayacağına söz ver.".

"Söz! Delilik yok. Tehlikeli bir şey yapmaya gitmiyorum zaten."

Daha fazla oyalanmadan arabaya bindi. Arabayı çalıştırırken gözlerini Kürşat'tan ayırmamıştı. Uyaran bakışları arabanın önünde yılgın bir halde duran genç adamın üzerindeydi. Bahçe kapısına yaklaşırken kapıyı açtılar. Gaza basıp yola koyuldu.

Kıza konum bilgisini gönderdiği mekan şehrin biraz dışında, orman içinde köy kahvaltısı servis eden küçük bir yerdi. Arabayı mekanın önündeki boş alanda park etti. Sadece bir araba daha vardı. İlk buluşma için belki lüks bir yer seçse daha iyi olabilirdi ama kız zaten öyle lüksten falan etkilenecek biri gibi görünmüyordu. Sakin ve gözlerden uzak bir yer olması çok daha iyiydi. Hava sabahın erken saati olması nedeniyle serin ancak düşündüğünden iyiydi. Dışarıda masalar olmasına rağmen içeride cam kenarında bir masaya oturmayı uygun buldu. Oturur oturmaz genç bir delikanlı gelip sipariş sordu.

BUKALEMUN - 1 Çakal Avı - Alaz (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin