Ben Refika... Memlük'de doğdum.. Kendimi bildim bileli hep ezildim, hırpalandım.. Ben doğduğumda babam ölmüştü.. Annemle birlikte geçirdim çocukluğumu.. Sepsefil bir hayatla biraz da olsa büyümüştüm, pislikten hastalanan anneme biraz da olsa bakabiliyordum.. Ancak yine kader beni en derinimden vurmuştu! Annemi kaybetmiştim.. Allahım ne büyük bahtsızlık, "ben ne yapacağım" diyip durmuştum günlerce.. En sonunda saraya sığınmıştım.. Caresizce vuruyordum koskoca sarayın kapılarına.. Öyle bir hale gelmiştim ki ne olursa olsun, yeter ki birisi bana sahip çıksın demiştim.. O ümitsizce kapıya vuruşlarımdan sonra kapının açılmasıyla ümit bulmuştum.. Halime acıyıp saraya almışlardı beni, temizlendim paklandım.. Hoş, iyi güzel yaşıyordum.. Her şeye ramen yine şükrediyordum Allaha!.. Ancak yüzümün gülmesi yine fazla sürmedi.. Sultan'ın beni sattığını öğrenmiştim! Osmanlı denizcisi Kemal Reis'e satmışlar beni.. Sözde hediye etmişler.. "Onlar kim ki beni hediye ediyorlar ?! Ben neyim ?.." Evet, hep bu sözleri söylemiştim kendime.. o yaşımda o kadar acıyı yediremiyordum.. Hoş, şimdi de pek mutlu olduğum söylenemez.. Ancak her ne kadar şikayet etsem de bu olaydan sonra gerçek kaderimi bulmuştum ! Şehzade Süleyman'ı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REFİKA HATUN
Historical FictionSultan Süleyman'ın şehzadelik dönemindeki ilk aşklarından biri olan, Tarih'te Fülane Hatun olarak geçen kadının hikayesini anlatıyoruz... REFİKA HATUN.