Mehmet sakin ol!

440 10 0
                                    

Mehmet yavaşça bezi açtı. İçindeki, kahverengi küçük bir sandıkti. Yüzüme bakıp sırıttı. Ben de merakla "O ne?" diye sordum. Cevap vermeden kutuyu açtı. Kutunun içinden üstü kan lekeleri olan birkaç tane bıçak ve kağıt çıktı. Bıçakları tek tek o kağıtla sildi; sildikçe kağıdın üstündeki kan lekeleri de arttı. Elinden kağıdı zorla aldım. O sırada kağıdın küçük bir parçası koptu. Ondan sonra Mehmet sanki delirmiş gibi bağırmaya, etrafına vurmaya başladı. Kağıdı tekrar kutunun içinde koyup Mehmet'i sakinleştirmeye çalıştım. Hala bağırmaya devam ediyordu. Sanırım 2 dakika kadar sonra kendisi sakinleşti.

    Oturmuştu; fakat kollarını o kadar kuvvetli bir şekilde sıkıyordu ki bir an tırnakları derisine girecek zannetmiştim. Kendi kendine bişeyler fısıldıyordu fakat  1 kelimesini dahi anlayamıyordum. Onunla konuşmak istiyordum. Uzun saçları yüzünü kapattığı için yüzü görünmüyordu. Saçlarını çekip kafasını kaldırdım. Fakat; fakat gözleri kıpkırmızıydı ve çok kalın bir sesle bana bağırmaya başladı.
O an bayılmışım. Ayıldığımda Mehmet de yanımda uzanmıştı. Galiba o da bayılmıştı. Onu biraz dürttüm ve kendine geldi. "Ne oldu bana?" diye sordu.  Ben yine aynı şeyler olur korkusuyla söyleyemedim. Mehmet ayaklandı; masanın üzerindeki kutuyu görünce "Tabii ya" diye mırıldandı. Kutuyu tekrar açıp içinden çıkarttı. İşin garibi kağıdın yırtık kısmı eski haline gelmişti.

      Mehmet kağıdı açtı, ben de onu hem korkulu hem de meraklı gözlerle seyrediyordum. Kağıdı bana gösterdi. Kağıtta bir göz ve altında arapça harfler vardı. Fakat; fakat o göz, o yazı, o kağıt rüyamdakine çok benziyordu. O kağıt rüyamda gördüğüm kağıttı. Ama böyle birşey nasıl olabilirdi? Rüyamda gördüğüm kağıt nasıl Mehmet'in sandığının içinden çıkabilirdi?
-Devamı gelecek.

Korkunç Günlerim _ CİNLERİN GAZABIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin