Neden hepimizin içi ağlarken ailemize, en yakınımıza, bir mağazadaki kasiyere ya da dışarıdaki insanlara güleriz yani neden yüzümüze sahte gülüşümüzü yerleştiririz ki? Niye böyle yapıyoruz? Hiç düşündünüz mü? Hiç kendinize sordunuz mu?
Şimdi diyeceksiniz peki sen neden öyle yapıp sahte gülümsemeni yerleştiriyorsun diye. Açıkcası bende bilmiyorum herhalde öyle yapmak zorundayım ya da öyle bir zorunluluk hissediyorumdur. Ama etrafada ağladığımızı ya da içimizden ağladığımıza neden belli edelim ki. Eğer öyle yaparsak bize belki acırlar belli mi olur? Ki ben asla acınacak biri değilimdir. O kadar da kötü bir hayatım yok ki bana acısınlar. Belkide ben bu acıma mevzusunu bir yenilgi bir eziklikten ibaret olduğunu bildiğim için öyle düşünüyorumdur.İki saattir bir taksi bekliyorum hala gelmedi ya hayır yani anlamıyorum az evinizde oturun yahu ne bu her seferinde dışarı çıkıyorsunuz ki. Yok bu böyle olmayacak arkadaş kendim gideyim dedim ama taksi bulamayınca mecbur Ediz abimi arayacağım.
Çalıyor.... Çalıyor... Çalıyor.... ve yine Çalıyor... ama açmıyor nedense. Ediz abimi aramaktan vazgeçip Aras'a tuşladım.
Çalıyor...
"Alo"
"Oh be Allah'tan sen açtın yoksa direk kendimi arabanın önüne atıp lütfen ben-" sözümü yarıda kesip
"Abicim ?"
"Ha?"
"Nefes al ve sadede gel" göz devirip konuşmaya başladım
"Aras bak tatlım ben Ediz abimi aradım ama cevap vermedi daha doğrusu ondan önce taksiyi falan aradım taksi yokmuş ve ben sonra" diye devam edecektim ki Aras yine sözümü keserek
"Tamam abim sus geliyorum" deyip kapattı. Bu ne be şimdi böyle? Ben çok mu konuşuyorum da ikide bir lafımı bölüyor?
Ulan Aras sen gel o zaman sana inat kafanı şişirmesem bana da DerİNTİKAMCI demesinler! Ben böyle kendim içinden Aras'ı söverken arabasıyla bana doğru yaklaşıp ve tam önümde durdu. Camları açıp
"Davetiyemi bekliyorsun kızım bin işte" göz devirip bindim oda arabayı çalıştırır çalıştırmaz hemen konuşmaya başladım.
"Aras sen niye iki de bir benim lafımı bölüyorsun ha hayır yani anlamıyorum sanki gereksiz ve boşa konuşmuş gibi konuşuyorum da sen de yok sus yok nefes al falan diyosun"
Aras sesli bir of çekip "Tamam abicim sen haklısın" diye pes etti. Ne yani gerçekten ben çok mu konuşuyorum?Eve vardığımızda poşetleri alıcaktım ama mübarek o kadar ağırlardı ki gören mağazayı aldım sanacaklar bende yalandan
"Ayyy Abii"
"Söyle canım söyle birtanem" dedi bende Aras'a şirince masum kız edasıyla gülüp poşetleri işaret ettim oda kıyamayınca tabi poşetleri taşıdı daha doğrusu ben taşıttırdım. Ben önden geçip kapıyı açtığımda ikimizde içeri girdik.
Ediz abim koltukta oturmuş maçını izliyordu. Babam ve Çağlar abim ise yoktu.
"Abi babamla abim nerde?"
Ediz abim " Onlar erkenden uyudular malum bugün çok yorulmuşlardı."
"Hm" aklıma abimin telefonumu açmadığı gelince hemen konuşmaya başladım
"Abiii"
Ediz abim "Söyle abicim"
"Sen niye benim telefonuma cevap vermedin? Ha abi? Ne o yoksa cevap mı vermek istemedin?" Diye peş peşe sorarken
Ediz abim "Abicim sakin ol"
"Abi ya"
"Canım kardeşim duymamışım ondan açamadım"
"Hm taaam taam afettim hadi yine iyisin ha" dedim dalga geçerek. Onlarda bu tepkime gülerek Ediz abim elimdeki poşetlere bakıp
"Abim hayırdır dükkanı almışsın"
"Yok abi ya sadece bir kaç bişey malum yarın okullar açılıyor" diye savunmaya geçtim bir dakika bir dakika ben az önce ne dedim yarın okullar açılıyor dedim demi evet öle dedim nasıl unuturum ya
"Hiii!!!" Diye telaşlanıp ayağa kalktım
Ediz abim" Noldu lan?"
"Abi yarın okul açılıyor"
Aras" Evet ne var bunda"
"Ben unuttum ya neyse ne siz niye çok konuşup beni burda meşgul ediyorsunuz ki anlamadım az susun susun" diye söylenirken odama doğru çıkmaya başladım abimlere son defa baktığımda ise bana anlamaz ve şaşkın yüzlerle baktıklarını gördüm onların bu haline gülüp odama çıktım.
Yarın için çok heyecanlıyım lise son bu sene ve önümde bir sınav var zor bir sınav var her ne kadar bir insanın hayatı kariyeri 2 saatlik bir programa uyulması cidden saçmalık sadece. Benim için bir an önce sabah olmalıydı o yüzden gözümü kapatıp kendimi hayallere ve uykunun kolların attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY
Teen FictionSenin sevdiğin adam seni bir çaresizliğe karanlık bir kuyuya sürükledimi? Adeta seni çukura gömmüş gibi... DERİN ve EMRE'NİN; İmkansız olan bir aşkın başlamasaydı, aşk. Hayali bile kurulmazken gerçekleşmesiydi aşk. Sevdiği bir adamın yüzünden sakat...