BÖLÜM 12

166 15 10
                                    

2 HAFTA SONRA


Bu koca dünyada yalnız kalma sadece benim kaderim mi? 

Bu zaman sürecinde bana göre değişen sadece zamandı.Ne hislerim ne de bedenimde hiçbir değişiklik yoktu, olmadı da.Ne kadar saat, gün geçti bilmiyorum ama ben bu süreçte ne konuştum ne de birileri ile karşılaşmak istedim.Tam iki hafta boyunca kimseyle konuşmamış ve içime kapanmıştım.Ne acı demi? Abimler benim eski halime yani sakat olmadan önceki halime dönmem için, konuşmam için ellerinden geleni yaptılar ama başaramadılar.Çünkü ben her seferinde sustum.

Kalbimi en çok acıtanda annem ve babamın benim kaza sonucunda sakat kaldığımı bildikleri halde ne arayıp sordular ne de o çok önemli (!) seyhatlerini bırakıp gelebildiler. Üvey miyim diye düşünmedim değil. Neden gelmesinler ki düşünüyorum düşünüyorum ama aklıma yeterli bir sebep gelmiyor. Ben onların tek kızıyım ve sakat kalmış zavallı kızıyım bundan daha kötüsü var mı? Varsa da ben bilmiyorumdur herhalde.



Ben bu düşüncelerle boğuşurken odaya bir adet Aras daldı. Şaşırmamıştım hiçbir tepkide vermemiştim.
Aras "Güzelim, nasıl oldun?"
Cevap vermedim. Yanıma yaklaşıp karşımda durdu ellerimi tutup
"Abim, lütfen yapma böyle artık bizide kendinide üzme"
Yine cevap vermeyip pencereye döndüm. Aras konuşmayacağımı anlamış olacak ki oflayıp
"Peki madem konuşmuyorsun, o zaman bizde bahçeye çıkalım" dedi sondaki sesi sevecen bir hal alırken. İtiraz edecek gücü kendimde bulamayıp başımı olumlu anlamda salladım.

Koridoru geçip bahçe kapısına gelmiştik ki bahçede tartışan Emre ve Ediz abimle karşılaştık.
"Seni bir daha kardeşimin yanında görmeyeceğim demedim mi? Lan!" Diye bağırdı Ediz abim, Emre göz devirip
"Sana da söyledim Derin iyileşene kadar beni etrafınızda göreceksiniz!"
Aras tam beni geri götürmek için hamle yaparken elimle dur işareti yaptım. Ediz abim beni fark etmiş olmalı ki yanıma gelip
"Abicim nasıl hissediyorsun kendini, hadi seni odana götüreyim" dedi. Başımı olumsuz anlamda salladım. Emre sanki beni görmeyi beklemiyormuş gibi boş gözlerle bana bakıp konuştu
"Nasılsın?"
Nasıldım? Ben bile bu sorunun cevabını bilmiyordum. Nasıl bana böyle bir soru yöneltir aklım almıyor. Ben onun yüzünden bu durumda değil miyim? Allah aşkına! Şimdi çıldıracağım! Ediz abim bunu fark etmiş ki Emre'ye dönüp
"Sınırlarını zorluyorsun, zorlama yoksa..."
Emre "Yoksa be Ediz" diye bağırdı. Çıldırmış bu Abim yumruğunu kaldırıp
"İşte bu olur!" Deyip yumruğu indirdi. Emre yumruğun ardından abime baktı. Oda tam bir hamle yapacakken
"YETER!" diye çığlık attım istemsizce. Neden böyle birşey yaptım hiç bilmiyorum.
Aras "Abicim konuştun, resmen konuştun duydunuz mu lan konuştu"
Emre şok olmuş bir şekilde bana gözlerimin içine bakarken bende onun gözlerinin içine baktım. Dudaklarımdan istemsizce
"Git" çıktı.
















Arkadaşlar bu bölüm kısaydı çünkü vote ve yorum gelmiyor lütfen sizde bana yardımcı olun az yeni bölüm gelecektir takipte kalın canlarımmmm.

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin