BÖLÜM 9

154 31 13
                                    

Allah kahretsin!
Aras'ın burda ne işi var? Biri bana bunun açıklamasını yapması lazım hatta hemen şimdi.
Aras'a doğru ilerlediğimde oda bakıp bakıp gülüyordu hemde sinsice. Aras'a çatık kaşlarımla bakıp
"Aras senin ne işin var burda olum?"
"Hop yavaş gel lan"
"Canım abim sen hayırdır buralar hemde benim okulumda daha ilk günden"
"Bende artık burda okuyorum tatlım" tatlım kelimesinin üstüne basarak
"Halla halla neden tatlım" aynı vurguyu yapıp kolarımı birleştirdim.
"Çünkü Çınar abim öyle istedi"
"Ya siz iyimisiniz? Ne gerek var böyle bir şeye aşkolsun" deyip dudaklarımı büzdüm tatlıca.
"Derin bak abim hem fenamı olur bende bilgilerimi tazelemiş olurum" diye cevap verdi havalı bir şekilde ay haspam.
"Bondo bolgoloromo tozolomoş olorom" diyerek taklit ettim. Önce kaşlarını çattı. Bende altan altan gülünce aynı şekilde oda altan gülmeye başladı. Onada komik gelince rahatlamıştım. Ve ikimizde hunharca güldük. Ve sonra nedensizce sarıldım canım abime galiba burda olması hoşuma gitmişti. En azından Çağlar abim kadar sert değil değil mi?
"Hayırdır yoksa sarılma ayağına öldürücek misin?" Hemen ayrılıp bu dediğine göz devirdim.
"Yok be abi hoşgeldin okuluma. Ha abi?"
"Söyle abisi"
"Bizim kimse kardeş olduğumuzu bilmeyecek anladın?"
"Anladım o iş bende" deyip elini ağır adamlar gibi kendine vurdu.
"Ahaha hangi sınıftı pardon?" Diye sordum sanki yabancı birine Aras'ta böyle dememe göz devirip
"12/A Derin. Niye öle yapıyoruz anlamadım?"
"Evde anlatırım neyse ben gidiyorum zil çaldı" dediğim an zil gerçekten çalmıştı.
"Bana bak erkeklerle konuşma biri bişey falan da yaparsa ya da laf atarlarsa hemen-"
"Tamam anladım Aras sana geliyorum ve sende hemen o çocuğu dövüyorsun"
"Aferin abicim çabuk öğreniyorsun" deyip sırıttı.
"Kimin kardeşiyim"
"Tamam çok konuştun hadi git artık da"
"Tamam lo" ben giderken Aras'ta arkamdan bağırarak
"De hayde soldan git belki cüzdan bulursun" diye bağırmıştı. İçimden kıkırdayarak sınıfa gittim.
Sınıfa geldiğimde hemen yerime geçip oturdum. Emre'ye baktığımda yanındaki iki çocuk ile gülüşüyorlardı. Emre'nin mavi gözleri dağılmış saçları oldukça onu tatlı gösteriyordu. Çok başka bir havası vardı. Mavi gözleri bir okyanusa benziyor ve ben sanki o okyanusta kaybolmak istiyordum o kadar derin bi o kadar da soğuk. O gülüşündeki kahkasında ki o beyaz dişlere karşı gülümsememek tebessüm etmemek bencillik olurdu. Nedense onun böyle gülüşü içim ısıtıyordu.
Ne oluyor lan bana Derin hemen kendine gel iki dakikada neler düşündüm. Ama Allah var taş gibi çocuk.
Emre bana baktığında ona baktım ama hemen yüzümü çevirdim. Emre'de ağır adımlarla yerine geçip oturdu. Ders edebiyattı. Ne kadarda sıkıcı bir ders bu.

Son ders zili çalmış ve bende çantamı topluyordum. İlk gün olduğundan dolayı hep tanışma falan yapıldı hocalarla. Damla ise çoktan çıkmış sınıfta bir ben vardım. Ne kadarda dağınıkmışım. Gerçi dağınık insanlar daha zeki bende diyorum niye bu dağınıklık meğer zeki oluşumdanmış ya.
Merdivenlerden indiğimde Emre koşuyordu yavaş ol yavaş diye içimden geçirirken bana çarpmasıyla beraber yere kapaklanmamız bir oldu. Hemen kendimi toplayıp ayağa kalkmaya çalıştım Emre ise hemen cool bir şekilde kalkmıştı. Ayağa kalkmamla ayağımda bir acı hissettim ve yüzümü buruşturarak
"Ya öne bak be öküz ayağımı burktum sayende. Ahh"
"Yanlışıkla oldu kızım. Hem öküz ne lan?"
"Asıl kızım ne? Bana bak Emre senle her zaman karşılaşıyoruz. Mümkünse beni gördüğün yerde yolunu değiştir anladın mı?"
"Halla halla sen çok mu film izliyorsun?"
"Ha ha ha öleceğim şimdi bana ambulans çağır" deyip gözlerimi devirdim.
"Derin misin nesin bana bak kızıl sus ve sakın haddini aşma bana karşı" dedi sinirlenerek.
"Bi git be senle uğraşamam öküz" deyip ilerlemeye başladım ki kolumdan sıkıca yakalayıp kulama doğru eğildi. Nefesi boynuma çarpıyordu bunu hissedebiliyorum. Boğazını temizleyip konuşmaya başladı.
"Bir daha öküz dersen olacaklardan ben sorumlu değilim kızıl şeytan anladın mı?" Diyerek kolumu daha çok sıkıp bıraktı. Onun bu halinden korkmuştum.
"Naparsın pardon? Bana bak Emre önce çarpıyosun sonra da tehdid ha? Korkmamı bekliyorsan çok beklersin öküz!" Deyip hemen yanından uzaklaştım. Bahçeye çıktığımda herkes dağılmıştı. Bugün yorulmuştum cidden. Hiç yürüyerek gidecek halim yok. Yoldan geçen taksiyi durdurup evin adresini verdim.

DOLUNAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin