8.BÖLÜM
Otele döndüğümde yüzümdeki aptal gülümseme hala devam ediyordu. Saatin ne kadar geç olduğunun farkına varmamıştım bir an önce uyuyup erken kalkıp kiraladığım daire için alışverişe çıkmam gerekiyordu. İlk defa sarhoş olmadığım için mutluydum. Hemen kısaca bir duş alıp geceliklerimi giyip yatağa uzandığım gibi uykuya daldım.
Sabah gözüme gelen güneş ışığıyla güne hiç hoş olmayan bir başlangıç yaptım. Saate baktığımda saat daha 7.30’ du. Çok iyi! İstemeden de olsa erken kalkmıştım. İlk banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Sonra kahvaltı için üstümü değiştirip otelin kahvaltı salonuna indim. Hızlıca kahvaltımı yapıp odama cıktım, valizimi topladım, otelin ücretini ödedim ve otelden çıktım.
Otelin önünden bir taksiye binip canım (!) babamın benim için gönderdiği parayı çekmem gerekiyor. Önce bankaya uğradım ve parayı çektim.Sonra tekrar bir taksiye binip alışveriş merkezine gittim. Alışverişi yaptıktan sonra, eşyaların gideceği adresi verdim ve arayacağımı söyledim. Bu arada yaklaşık 4 saat harcamıştım. Acıktığımı hissettim. Alışveriş merkezinde hemen bir kafe bulup sipariş verdim ve gelince hemen yemeye başladım. Bir an önce daireme yerleşmek istiyordum. Eskiden yaşamlarını göçebe geçiren kabileler gibi oradan oraya gitmekten sıkıldım. Yerleşik hayata geçmem gerekiyordu ve ilk adımı attım. Yemek yedikten sonra taksiye binmeden once mağazayı arayıp eşyaları getirmelerini söyledim ve ardından taksiye bindiğim gibi evin yolunu tuttum. 10 dakika sonra evin önündeydim ben gelene kadar eşyalarda gelmişti.
Daireyi görevlilere gösterdikten sonra onların eşyaları taşımalarını izledim.Daire daha önceden temizlenmiş olduğu için rahattım.Eşyalar yerleştiği zaman daha da rahat olacaktım. Yaklaşık 3 saat sonra bütün işlerim bitmişti. Artık düzenli bir evim vardı. İnanılması güç ama düzenli bir evim vardı işte. Camdan dışarı baktığımda bir grup gencin apartmana girdiğini gördüm. İçeriye yöneldiğimde binadan yüksek gülüşme sesleri geldi. Sanırım az önceki gençlerdi. Kapı çalınca bir an duraksadım ve kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda karşımda tahminimce benim yaşlarımda sarışın, kahverengi gözlü gülümseyen bir çocuk gördüm.
‘’ Merhaba. Buraya yeni taşınan sen olmalısın. Ben Jack, alt komşun oluyorum’’dedi, gülümseyerek.
‘’Evet yeni taşındım. Ben de Katie.’’dedim.
Tam Jack ağzını açacakken telefonu çaldı. Özür dileyerek telefonu açtı. ‘’Tamam, biz evdeyiz, sende çabuk ol.’’ Deyip telefonu kapattı.
‘’Tanıştığıma memnun oldum, eğer bir ihtiyacın olursa veya eğlenmek istersen ben ve arkadaşlarım aşağıdayız.’’ Dedi yine gülümseyerek. Küçük bir kahkaha atarak;
‘’Tamam ‘’ dedim. O aşağı inerken kapıyı kapattım. Aslında iyi çocuğa benziyordu. Sıkılmayacaktım, onun arkadaşlarıyla tanışabilirdim. Şu anda tek düşündüğüm guruldayan midem ve iyice bastıran uykumdu. Önce karnımı doyurmam gerekiyordu. Hemen dışarı çıkıp kaybolmamaya çalısarak bir markete gittim.
Apartmana dönerken kapıdan birinin girdiğini gördüm. Ellerim dolu olduğu için kapıyı açık bırakmasını söyleyecektim ama zaten kapıyı açık bırakmıştı. İçimden teşekkür ederek içeri girdim, sanırım Jack’ e gelmişti. Apartmana girdiğimde çoktan gitmişti. Hemen daireme çıktım ve kendime hızlıca yemek hazırladım. Yemeğimi yedikten sonra saatin akşam 8’ e geldiğini fark ettim. Zaman çok çabuk geçiyordu. Biraz televizyon izleyerek zaman geçirdim. Aklıma Jack’ in teklifi geldi ama daha sonraya bıraktım. Uyumak üzere odama geçtim ve kendimi rahat yatağıma attım.
