Hayaller dökülür küçücük masum ellerden o masum eller kaldıramaz o kocaman yükleri ve mecburen hayalleri ellerinden dökülür ve yerine taşımak zorunda olmamasına rağmen kocaman yükler ihanetler gelir ve o küçücük eller büyür ve artık masum değildir o ellerin sahibi lâkin hala umut vardır hayatta kalmasına hala masum günlerine dönebilmesine sadece koca bir karar ve kacaman bir isyan ona yeni hayat kapısını açar ve o eller küçülür ve beyaza özenir kalbi hızla çarpar onu tekrar masum yapan o ilahi soyut şey alında küçük bir aşk kırıntısıdır ve kadın nefes almayı öğrenir derin nefes almaya başlar taaki bütün hayal kırıkları ciğerlerine batana den kadının yüreği söner artık umut yoktur. Ortada bir kalp yoksa umudun yeşereceği toprağı kalmamış kıyametin kasveti heryeri sarmıştır.
******************
*
*
*
*
*
Çarşafa ayağımızı doluyoruz sonra çarşafa doladığımız ayağımızı biraz yukarı kaldırıp ardından tekrar aşağı indiriyoruz bununla sınırlı kalmıyoruz çarşafa dolamış olduğumuz ayağımızı tamamıyla çözüp kurtarabildiğimiz ayağımızın kocaman baş parmağını çarşafa kenetlenip yukarı başımıza kadar çekmeye çabalıyoruz ve neticesinde hiçbirşeye ulaşamayıp saate bakıyoruz oooooooooooooda ne? Aman allahım saat 6.11 ya hiç bilmiyordum zaten şaşırdım. Tam bir saatten beri saate bakıyorum 6.11 neden zaman geçmiyor zaten uyuyamamıştım ki hala uykum vardı lakin babamın gevelediği bir kaç sözcüğün bende hala anlam ifade edememiş olmasından uyuyamıyordumBen tavanı izlerken ' afedersiniz burası dingo'nun ahırımı?' Sorusuna uygulamalı olarak evet diyen ece hem neredeyse aklımı hemde altıma kaçırttırıyordu pis pakize nolcak
Yerde iki seksen yüz üstü yatmış saçma sapan birkaç cümle söylemişti ama tabiki ağzında halı olduğun dan anlaşılması neredeyse imkânsızdı." bence kalkta öyle konuşalım."
Bir kaç başarısız denemeden sonra zar zorda olsa kalkmayı becerebilen kardeşimi içimden alkışlamıştım tabi ki bunu duymamış olmamasına rağmen çok iyi biliyordu bu bizim aramızda olan garip iletişimlerimizden biriydi anlamı her şekilde derindi o benim biricik kardeşimdi.
Yavaşça yatağımın her zaman ona ait olan yerine uzandı ve kalın battaniyeyi üzerine çekti derin bir nefes alıp başladı."Yemin ederim uyuyamadım. yavuz amca herzaman sözünü söylerdi gerçi hiç bir söz yakıştırmazdı bize yanlış yapmadık bu güne dek ne oldu da konuşulacakları sabaha kadar bıraktı"
Ben de bilmiyordum ya gerçekten kafamı karıştıran şeylerden biriydi babam asla konuşacağı birşey varsa sabaha sarkıtmazdı. kesin adamdı babam bunu hepimiz iyi biliyorduk umarım düşündüğüm saçma şeyden dolayı değildir umarım değildir"Kardeşim anlatmak istermisin? diye sormadan Ne düşünüyorsan anlat demeyi tercih ediyorum ve seni dinliyorum."
Derken ki samimiyeti herşeye yeter cinstendi en azından benim için
Ona anlatınca bütün dertler deva buluyordu. O bana bir dost değilde kardeş, abla,abi,babam,annemdi"Ece bir konu var ama..."
Kolumu tutup sıvazladı sonra içten bir sarılma bahşetti" bak bence o saçma konu yüzünden olamaz. hem ona kızmış olsa evimize davet etmezdi. Bence başka bir konu var. Nefes kardeşim düşünsene dün hiç mi aranızda diyolog geçmedi?"
Hatırlamadığımı söylesem tepkisi gayet hali hazırdaydı aman olsun
"Aslında hatırlamıyorum desem doğru olur olurdu ama sanırım babam hiç bir şey söylemedi"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAFDERUN
Teen FictionSadece bir şans. Sadece bir şanstı onun için. Nefes alabilmek, nefes olabilmek için, Ziftle kaplanmış ruhu için bir şanstı. Fetih edilebilmek için. Peki bedenindeki izleri nasıl silecek, çığlıklarını nasıl bastıracak ve vücudunu nasıl zaptedecekti...