*BU BENİM BABAM DEĞİLDİ!*

93 11 5
                                    

Hırsla kafamı kaldırdım bu benim babam değildi daha az önce bana nefesim diye hitab ederken nasıl beni hırpalaya biliyordu ki?
Kapıda dikilmiş tüm pis düşünceleriyle bana dikkatle bakan hayatımı tepe taklak eden o iğrenç adamla göz göze gelmek istemedim korktum tekrar o günlere geri dönmeye... acıydı. hüsran, yüz karası, utanç verici, onur kırıcı daha ne kadar pisikoloji bozmaya yeten duygu varsa işte. koluma yapışan kardeşimden destek alarak ayağa kalktım. Ece yaygara sesine hızla yanıma geldi.
Kapıya ilişmiş gözleri öfkeyi barındırıyordu. kendine gelip bana baktı acıdı o an içim. demiştim diyordu gözleri. demişti, ama söylersem herşey daha fazla batacaktı emindim.

"Yavuz amca neyapıyorsun?"

Babam öyle bir ifadeyle bakmıştıki hiç kimsede böyle bir ifade görmemiştim
Sanki. elimde değil der gibi yada sadece öfke. hiç yakışmamıştı babama . İçimdeki tüm hayal kırıkları gözlerime toplanmıştı
Ama akmamaya yeminliydiler adeta.
Hani; insanlar hayal kırıklarının içinde yüzerler, yüzerler, yüzerler ne olursa olsun devam ederler kanatlarının aldığı yaralara rağmen bırakmazlar hayallerini ama son raddeye gelirler ve bırakırlar hayal kırıklarının içinde yüzmeyi. Onlar pes etmişlerdir yavaşça yaraları iyileşir,kabuk bağlar ama asla izi geçmez. her umutlandığında tekrar kanar kanatların. Ben işte şuan tam o haldeydim. Mutluyum diye düşünürken,Daha dile bile getirememişken yine ne yapıyor ne ediyor kanatlarımı kırıyor,kan revan içinde bırakıyordu. Bir insan bu kadar iğrenç olabilir miydi? Ciğerlerime güçlü bir nefes armağan ettim ne olursa olsun bu leş kargasının karşısında güçlü duracak ve sakin kalacaktım. ne olursa olsun

"Ne işin var Burada?"
Ece' nin sert ve iğrenircesine çıkan sesiyle kolumu aniden eceden çektim

Babamla bir an göz göze geldim. o anda içimde daha fazla tutamadığım bir cümle, pek bir istekle çıktı dudaklarımdan

"Yeminime sende eklendin baba, hemde kara kalemle"
Babamın anlamaz gözlerinin perde arkasında koskoca bir suçluluk vardı. umursamadım. Umursamayacaktım da
Üstümü düzeltip Kadir seyhan'a döndüm

"Yazık... kendini bu eve gelip de beni telli duvaklı mı alacağını sandın?"

Yüzüme tiksinir ifade çoktan yerleşmişken,ona biraz daha yaklaştım.

"Ruhun okadar şerefsiz ki görülmeyecek ve farkına varılamayacak kadar alçaksın"
Şuh bir kahkaha koy verirken yerinden dahi kıpırdamadan tüm adamsızlığıyla konuştu.

"Benim olana kadar bekle sana laflarını tek tek yedireceğim. Hepsini birden yutamazsın"

Tek bir adım daha yaklaştım aramızda bir kol mesafesi kalmıştı.

" asla senin olmayacak hediyeler için hayal kurma git ve kendi değersizliğinde birini bul kendine "

Kapıyı hızla yüzüne çaptım. Eş zamanlı olara inlemesi ve ardı ardına küfürleri sıralaması bir oldu. asla dedim içimden asla boyun eğmeyecektim.

Hiç kimseye bakmadan dar ve kısa holde yürümeye başladım.
Sakin ve bir okadar da güçlü kararlarının arkasında olan bir kadın gibi.

Hızla odaya girip yere kapaklanmam bir oldu. bu günü düşündüm ne kadar bataklık gibi ve berbattı.
Kırgın bir sesle konuşan ece hızla sarıldı bana.

"Nefes, ne olacak senin bu halin be gülüm? ne olacak yetmedi o gün olanlar? daha ne-ne istiyor ki? Tam kurtuldun tam kazandın dediğimiz anda sen tekrar aynı uçurumdan atılıyorsun"

Bu böyle mi olacaktı yani tecavüzcüsü ile zorla evlendirilen bir kadın mı olacaktım?
HAYIR!! Defalarca zihnimde haykırdım, inkar ettim 'ASLA BÖYLE İĞRENÇ BİR ŞEY OLMAYACAK'

SAFDERUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin