23

1.2K 103 73
                                    

Levinin ağzından;

Moralim bozuk bir şekilde eve gelirken markette ki teyzeye söz sayıyordum. 

Sınırlı sayıda gelen temizlik ürününü benden kapmıştı! Hem temizlik malzemesini alamamıştım hem de kavgayı kazanamamıştım.

Teyze acayip güçlüydü...

Anahtarımı cebimden çıkartıp kilide soktum.

Kapıyı açar açmaz poşetleri içeriye koyup ayakkabılarımı çıkarttım.

Erenin ayakkabılarını görünce merakla içeriye baktım.

Hiç bu kadar geç kalmamıştı.

"Eren?" diye bağırıp bir iki saniye bekledim. Cevap gelmeyince ayakkabılarımı düzenli bir şekilde kenara koydum.

Kapıyı kapatıp koridorda ilerledim.

Su sesini duyunca biraz rahatladım. Banyo yapıyordu demek sadece...

Poşetleri alıp mutfağa ilerledim.

Malzemeleri buzdolabına koyarken bir kaç temizlik malzemesini mutfak dolabına koydum.

Ne yemek yapacağımı düşünmeye başladım.

Onigiri? Tavuk? Tavuk suyuna çorba ya da pilav? (Acıktım amk)

Onigiri ve tavuk çorbası yapmak için malzemeleri hazırladım.

Erenin hala banyodan çıkmamasıyla su faturasını düşünerek banyoya ilerledim.

"Eren! Faturayı bölüşeceğimizi biliyo-" diyecekken ayağımın ıslanmasıyla koridor boyunca dolmuş suya baktım.

Banyonun altından sızan su koridora taşmıştı...

Telaşla kapının kolunu büktüm. Gelen kilit sesiyle kaşlarımı çatıp kapıya omuz attım.

"Eren!" diye bağırdım ağlamak üzere olan endişeli sesimi bastırmayarak.

Kapıyı biraz daha tekmeleyince fayda etmediğini anlayıp vestiyere koştum.

Baltayı alıp hızla banyoya geldim. Kapının kilit kısmına baltayı vurur vurmaz etrafa saçılan tahtaları umursamayarak kapıyı ittirdim.

Gördüğüm manzarayla elimde ki balta yavaşça düşerken dizlerimin üzerine çöktüm.

Su dolu banyo dizlerimi ıslatsada umursamayarak ve resmen sürünerek Erenin yanına gittim.

Küvetin dışına sarkmış başı ve küvetin kenarını boyayan pembe sıvıya baktım.

Gözlerimin yaşarmasına engel olamayarak kollarımı başına sardım.

Bedenini kendime çekip üzerime düşmesini sağladım.

Başı artık göğsümde, kollarım omuzlarına sarılıydı.

"Eren... Üşüyeceksin. Neden bu kadar süre banyoda kaldın ki?" diye sordum umutsuzca.

Bedeninde ki sıyrıklar, kesik ve morarıkları gördüm. Bakmamaya çalıştım ama zaten göremiyordum.

Gözlerim bulanıklaşmış artık karanlıktı her yer...

"Bir yerden mi düştün? Yine merdivenden yuvarlandın değil mi?" diye sordum tekrar bir umut.

Göğsümde kaskatı yatan beden bana cevap vermiyordu.

Umudumu yeşertecek bir hareket sergilemediği gibi başının arkasında ki kırmızı sıvı kazağımı boyuyordu.

Elimi pantolonuma attım. Aklıma gelen ilk kişiyi aradım.

"Mikasa... Eren şuan göğsümde yatıyor. Hiç tepki vermiyor. Neden vermiyor? Ne oldu ona! Mikasa, ne oldu ona!" diye sonlara doğru ağlayışlarım feryada dönüşmüştü.

"Lanet olsun." diyip kapanan telefonla göz yaşlarımı silip Erenin yüzünü kendime çevirdim.

Alnına yapışmış saç tellerini geriye ittirip yüzünü iyice açtım.

"Mikasa geliyor. O seni kurtaracak, ben kurtaramadım çünkü... İkinci kez bu duruma gelmeni sağladım." dedim.
Pişmanlığım arasında boğuluyordum.

Bu ilk değildi... Son da olmayacaktı.

Herkesi böyle kaybetmemiş miydim zaten?

"Neden uyanmıyorsun Eren?" diye sordum kısık sesle.

"Küstün mü bana?"

"Yine kırdım mı seni?"

"Üzgünüm..."

Dudaklarımı alnına yaslayıp soğuk bedene öpücük kondurdum.

Neden bu kadar soğuktu? O ölmemişti ki! Sadece baygındı?

Su... Evet, sadece su soğuktu ve sıcaklığı düşmüştü.

Eren asla bu kadar soğuk olamazdı.

Eren asla bu şekilde cansız yatamazdı...

Eren somurtmazdı...

Bu Eren olamazdı.

Eren bu halde olamazdı.

Ereni yere yatırınca kulak seviyesine kadar gelen suyla tavana dönük bir şekilde durdu.

Hemen yanına uzanıp suyun tüm bedenimi ele geçirmesine izin verdim.
"Bensiz ölmeyeceksin." dedim kesin bir şekilde.

Ölemezdi çünkü... Buna izin vermezdim.

Beni yalnız bırakıp gitmesine bu sefer izin veremezdim.

Beraber yaşayacaktık, beni hiç bırakmayacaktı. Yalnız kalmayacaktım artık.

Acı çekmeyecektim... Sevdiğim tek ve son kişiyi de kaybedemezdim. Bunu yapamazdım.

Titreyen ellerimi uzatıp Erenin hareketsiz elini tuttum. Parmaklarımı, parmaklarına geçirirken bunu son kez yapıyor olduğum düşüncesini aklımdan uzaklaştırdım.

O ölmeyecekti...

Duygusal bölüm yazmayı seviyorum dbjjd

Eren ölmeyecek merak etmeyin sbdjs

AsilzeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin