Baekhyun'a mesaj attıktan sonra telefonu kapatıp masaya koydum ve titreyen ellerimi birleştirdim. Heyecanlandığımda ellerim titrerdi her seferinde ve az sonra Baekhyun ile buluşacak olmam beni fena heyecanlandırıyordu. Ama hiç değilse başka bir belirti göstermezdim. Gizlemesi kolaydı.
Sonunda cafenin kapısının açılmasıyla etrafına bakarak beni arayan kırmızı saçlı minik bir Baekhyun gördüğümde bir süre ne yapacağıma karar veremedim. En sonunda kendimi belli etmenin mantıklı olacağını düşünerek elimi havaya kaldırdım ve beni fark etti. Hadi Chanyeol, yapabilirsin, bugünü de kendini rezil etmeden ya da kalp krizi geçirmeden bitirebilirsin!
Baekhyun yanıma geldiğinde muhteşem gülümsemesiyle "Selaaam," diyerek yanıma oturdu. Bu adam gerçekten herkese bu şekilde gülümsüyor muydu? Cevap, evetti maalesef. 1- bu gülümsemeyi gördükten sonra ona aşık olmayacak insan olamazdı ve 2- onun gözünde özel bir gülümsemeyi hak edecek bir adam değildim.
Kalbim göğüs kafesimi zorlarken heyecanımı belli etmeden kısaca karşılık verip gözlerimi kaçırdım. Gözlerine bakmaktan hep çekinirdim. Sanki gözlerine baksam tüm hislerimi anlayacakmış gibi hissederdim.
"... ve bunu yapabilmek için de enerjiye ihtiyacımız var. İlk başta güneş enerjisini kullanırız diye düşündüm ama mıknatıslarla oluşturacağımız manyetik alan sayesinde yapacağımız ufak bir jeneratör daha güzel olur gibi. Sen ne dersin?" O çoktan ödev hakkında konuşmaya başlamıştı büyük bir hevesle ve ben maalesef onun yeni boyanmış saçlarını izlemekten pek duyamamıştım dediklerini.
"Evet, daha uğraşılmış görünür." diye karşılık verdim çaktırmadan. Gerçekten, çaktırmama olayında bir harikaydım.
"Tamam, o zaman bir ara jeneratörü kimya laboratuvarında hallederiz, o iş kolay. Projenin geri kalan kısımlarını yapmaya başlayalım önce."
Ben başımla onaylarken yanımıza gelen garsonla ders konuşmaya kısa bir ara verdiğimizde derin bir nefes aldım. Gerçekten artık bir yıldan daha uzun süredir hoşlandığım çocukla ilgilenmeyi kesip dikkatimi ödevimizi planlamaya vermeliydim yoksa biterdik. Üstelik tüm her şeyi biricik brokolime de yükleyemezdim.
Garson gittiğinde tüm cesaretimi toplayıp Baekhyun'a baktım. Derse odaklanmadan önce yapmam gereken bir şey vardı. "Saçlarını boyamışsın," Baekhyun parıldayan gözleriyle kafasını not defterinden kaldırıp bana baktığında umursamaz çıkan sesimle devam ettim. "Yakışmış."
Ve mutlulukla gülümseyip teşekkür eden Baekhyun'a bakarken belli etmesem de ben de mutluluktan uçuyordum. Yüzündeki gülümseme gerçekten çok güzeldi ve benim sayemde oradaydı.
Sonra da kendime söz verdiğim gibi tüm dikkatimi kimya projemize verdim ve birlikte planlamamızı yaptık.
Baek salak değil sadece Chan duygularını iyi saklıyor çünkü o bir aptal temalı bölüm.
Ara sıra böyle düz yazı yazsam sıkıntı olur mu? Çok yazasım geliyor da 😂
Bu arada;
Ve bunları görünce ben;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
broccoli [bbh+pcy]
FanfictionBaekhyun ve gizemli PCY'nin Instagram DM konuşmaları ve Instragram paylaşımları. [Felsefe dersindeyken canımın brokoli çekmesi üzerine yazdığım can sınıntısı eserim. Tamamen can sıkıntısı ve Chanbaek içerir. Baekyeol da içerir. İçinde Chanyeol ve B...