B-39

3.8K 320 149
                                    

Chanyeol

Çıkış zili çaldığında çantamı kaptığım gibi tuvalete koştum. Aynadan kendimi kontrol edip saçlarımı düzelttikten sonra derin bir nefes alıp tekrar aynı hızla çıkış kapısına doğru ilerledim. Daha ilk buluşmadan bekletmek pek iyi olmazdı brokolimi.

Bir dakika. İlk buluşma dedim. Buluşma dedim. Resmen Baekhyun ile bir buluşmam vardı! Resmen bir buçuk yıldır hayalini kurduğum şey gerçekleşiyor gibi bir şey oluyordu! Tam şu an düşüp bayılabilirdim. Ya da kıyamet kopardı? Meteor düşerdi dünyaya? Ben hiçbir zaman aşk konusunda başarılı olamamıştım ki!

Tamam, sakin ol. Saçma sapan bir şey olmayacak.

Bahçede gördüğüm kızıl kafayla hemen yönümü oraya çevirdim. Baekhyun beni fark ettiğinde telefonunu cebine atıp gülümseyerek "Merhaba," dedi. "Aşırı açım, hemen gidelim."

Birlikte ilerlerken ben onu inceliyordum, o ise havadan sudan bulduğu her konudan bir şeyler söylüyordu. Geveze brokolim bugün çok sevimliydi. Ortak dersimiz olmadığı için bugün onu ilk kez görüyordum.

Giyindiği beyaz tişört ve siyah pantolonla sıradan tabirinden çok öte görünüyordu. Çok güzeldi. Küçük burnunun üzerindeki yuvarlak gözlükleri de sevimli bir hava katıyordu. Normalde gözlüklerini sadece derslerde takardı, demekki gözleri ağrıyordu şu an. Çok yorulmuş olmalıydı bugün, zavallı brokolim.

Ben onu incelemeye devam ederken aniden kafasını kaldırmasıyla göz göze geldik. "Sen beni dinliyor musun?" diye sordu kaşlarını çatıp. Kaşlarını çatınca çok sevimli oluyordu.

"Seni incelerken aynı anda başka şeyler yapma konusunda uzmanım." dedim hafif alaylı bir sesle. Gülüşerek dışarının aksine sıcacık bir kafeye girmiştik.

Cam kenarında bir masaya oturduğumuzda heyecanla ona döndüm. Artık şu olayları bir anlatsaydı da rahatlasaydım. Benim ona bakışlarımdan meraktan çatladığımı anlamıştı zaten zeki brokolim.

Derin bir nefes alıp ellerini masanın üstünde birleştirdikten sonra konuşmaya başladı. "Sana söylemiştim, Sehun'u seviyordum, aslında hala da seviyorum. Yani nasıl sevmeyeyim ki? O minik bir bebek." dediğine kendi kendine gülerken ben de güldüm. Minik bir bebek mi? Kendinin üç katıydı be o çocuk!

"Bundan bir yıl falan önceydi, o zaman da aynı şeyleri hissediyordum Sehun'a karşı. Diğer arkadaşlarımın aksine ona karşı farklı bir sevgi besliyordum. Böyle nasıl desem, aç kaldığında endişelenip zorla bir şeyler yediriyordum ya da dersleriyle ilgilenmediğinde çalışmaya zorluyordum. Bir başarı kazandığında sanki kendim kazanmış gibi gururlanıyordum. Ya da çocuğum kazanmış gibi?" Son söylediğiyle tekrar gülmüştüm ama sözünü kesecek kadar değil.

Garson gelip brokoli salatalarımızı verdikten sonra teşekkür ettik. O gittiğinde konuşmaya devam etti. Ben de bir yandan iştahla brokoli salatamı yerden diğer yandan da merakla brokolimi dinliyordum. Ne güzel bir andı şu an ya!

"Üzüldüğü zaman onu öperek teselli etmeyi seviyordum mesela. Ama yanağından. Yani hiçbir zaman dudaklarına karşı bir ilgi beslememiştim. Herneyse, sonra bir gün bana çıkma teklifi etti. Dediğim gibi ben aşka inanmıyorum, Sehun'a karşı beslediğim hisler neydi emin değildim ama eğer Sehun mutlu olacaksa denemeye değerdi. Ben de kabul ettim. Bir yıl boyunca da gayet güzel ilerlettik ilişkimizi. Yani onu gerçekten seviyordum, onunla eğleniyordum falan. Sonra-"

"Ben sana mesaj attım!" dedim heyecanla. Ağzım dolu olduğu için sesim boğuk çıkmıştı.

Brokolilerin fırlamak için can attığı tıka basa dolu ağzıma bakıp güldü. "Evet, sen mesaja attın. Başlarda sadece öylesine mesajlaşıyordum seninle. Yani eğlenceliydin falan, zevkliydi işte. Sonra paylaşımlarının benim hakkında olduğunu fark ettiğimde bayağı bir kurcaladım hesabını. Bu çok farklıydı. Kimse benim hakkımda öyle güzel şeyler yazmamıştı daha önce. Dahası her gördüğün şeyde beni hatırlıyordu bu kişi resmen. Ne Sehun ne de beni sevdiğini iddia eden biri sevgisini bana bu şekilde yansıtamamıştı hiç. Üstelik seninle hiç yüz yüze görüşmemiştik bile ama beni aşırı etkilemiştin."

"Ne sandın. Tekniklerim müthiştir." dedim yine alayla. O benim hakkımda böyle güzel şeyler söylerken sessiz kalmak zordu.

Bir süre salatasını yedikten sonra sodasından birkaç yudum alıp devam etti. "Sana fotoğraf atmam pek doğru değildi mesela ama seni mutlu etmek istiyordum deli gibi. Ve sen de yine mutlu olduğunu öyle güzel belli ediyordun ki, kendimi durduramıyordum. Pcy'nin sen olduğundan birkaç kez şüphelendim ama her seferinde bunun imkansız olduğunu düşünüp boş verdim. Beni sevmeyi geç benden nefret ettiğini düşünüyordum. Benimle asla konuşmuyordun."

"Çünkü çekiniyordum." dedim tekrar sözünü keserek. Doğruydu. "Gözlerine bakmaya çekiniyordum mesela, sanki hislerimi anlayacakmışsın gibi. Benim için imkansızdın Baekhyun. Hem sevgilin vardı hem de pek benimle ilgilenmiyordun. Fark edersen... bilmiyorum. Çok korktum hislerimi anlamandan."

Bir süre yüzüme baktı. İfadesinden ne düşündüğünü anlamak çok zordu. Ve onu ciddi görmek de ilginçti.

"Bunu fark etmek zor oldu. Ama sonunda fark ettim. Biraz da Jongdae'nin yardımıyla." dediğinde güldüm.

"Bunun için ona teşekkür mü etmeliyim yoksa ifşalanmama sebep olduğu için kızmalımıyım bilemedim." dedim gülerek.

Baekhyun da güldü, sonra devam etti anlatmaya. "Sen olduğuna emin olduktan sonra... biraz daha dikkatli inceledim seni ve... sanırım illa biriyle olacaksam o kişinin beni gerçekten ama gerçekten sevdiğine inandığım biri olması gerektiğine karar verdim. Yani Sehun beni sevmiyor demiyorum ama senin sevgin daha çok kalbimi hoplatan cinsten. Ve başka biri kalbimi böyle attırırken Sehun'la sevgili olmam onu fiziksel olmasa da ruhen aldatmak demekti." diye devam ettiğinde benim kalp ritimlerimden habersizdi. Haberi olsa devam etmezdi çünkü kalp krizi geçirmeme ramak kalmıştı!

"Bunu fark ettiğimde Sehun'la konuştum. Açık bir şekilde anlattım. Başta biraz üzülse de onu hala çok sevdiğime ikna ettiğimde o da en mantıklısının ayrılmak olduğuna karar verdi. Çünkü gerçekten birbirimizi seviyoruz ama bu sevgi birbirimizin kalp atışlarını değiştirecek cinsten değil."










İşşşte böyleee. Bu iki minnoşu yakınlaştırmadan önce şu olayları açıklamam gerekiyordu. İlişkide en önemli şey güvendir çünkü! *kamu spotu*

Umarım çok sıkılmamışsınızdır ya biraz geçiş gibi oldu affedin 🌹

Bu arada hayran kurguda ilk 150 içerisindeyiz çıldırıyorum. Siz muuhhhteşemsiniz be! İyiki yayımlamışım bu hikayeyi, beni çok özel hissettiriyorsunuz minnoş yorumlarınızla 😙💖

 Siz muuhhhteşemsiniz be! İyiki yayımlamışım bu hikayeyi, beni çok özel hissettiriyorsunuz minnoş yorumlarınızla 😙💖

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dear Happiness'tan muhteşem gifler var ama malum işte yüklemiyor kalitesi yüklü diye crryyy

broccoli [bbh+pcy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin