BÖLÜM -3-

452 30 3
                                    

Arkadaşlar okuyucu sayımız daha gitgide büyüyor. Herkesi çok seviyoruz. Evet bölümler biraz kısa biliyoruz ama malum sınav haftası özür dileriz. Unutmayın bu hikayeyi tek ben değil Cansuyla beraber yazıyoruz. Takipte kalın :)

         ASHLEY

           Bu haftasonu yani yarın Beerk'in anne ve babası iş seyehatinden dönecekti. Berk havaalanına      onları karşılamak için benide çağırdı.

             Sabah saatin 06.00 sında kim di bu lanet olası kişi telefonun ekranına baktım ah! tabiki Berk . Bu saatte uyandırılır mı kardeşim insaf! Telefonu zar zor açtım. Karşı taraftan Berk'in karı gibi cırlayan sesini duyunca sadece uykumdan değil sağ kulağımdanda oldum. Berk '' Hadi ama Ash seni uykucu uyan artık güzelim.'' Ah tamamen unutmuştum. Hemen kalkıp üstüme bir kot şort ve beyaz t-shirt geçirdim. Ayağımada vanslarımı giyip kapı dışarı çıktım.

          Aman tanrım çıkmaz olaydım bu ne ya!  - Sabah saatin 6 'sı kim dedi sana şort giy diye donsun götünde gör.- İç sesimin volümünü kıstım ama haklıydı. İlk ve son defa içeri giremezdim anahtarımı almamıştım ve babamlar uyuyordu. Hemen arabama atlayıp 10 dk. içinde havaalanına vardım ve yine aynı son! Anam anam donuyorum !

          Berk'i görüp hemen içeri daldım. Ailesini beklemeye başladık. O sırada ben ikimize birşeyler almak için kafeterya gibi bir yere gideceğimi söyledim. İkimizede birer sıcak çikolata alıp tepsiye koydum. Arkamı döndüm ve yürümeye başladım. Çocuğun pardon(!) angusun teki bana çarpıp koşarak yanımdan geçti. Bütün herşey üstüme dökülmüştü. Bn orda bir şok geçirirken çocuk geri döndü ve mal mal suratıma bakmaya başladı. Birden ''Özür dile istersen.'' dedim. Çocuk hala bana bakıyordu. Sinirlenip yüzüne bir tokat geçirecekken çocuğun bavulunda Türkiye işaretini gördüm. Çocuk Türktü! Biliyorum şuan ibretlik tespit yaptım.  Bu sefer sorumu 'Türkçe' ama gene sininrli bir ses tonumla sordum. Çocuğun cevabı vermesiyle benim içimde tuttuğum tokatın çocuğa yapışması bir oldu. Çocuk ''Neden senden özür dileyim?'' . Çocuk gülmeye başladı sinirle orayı terk edip lavaboya üstümü temizlemeye gittim çıkarken tekrar birşeye çarptığımı farkettim. Dönüp baktığımda hiç şaşırmadım. ''Sen beni takip edip bana çarpmak için mi gönderildin?''

                               Çocuk bu sefer daha büyük bir kahkaha patlattı. Hemen buradan ayrılmalıydım yokssa bu kendini beğenmiş zübbeyi öldürecektim.

ÇARPIŞMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin