Ne kadar süredir burada olduğumu bilmiyordum.Tek hatırladığım Kaan'ın o sürtüğü öpmesiydi.Biraz toparlanıp ayağa kalkmayı denedim ama başaramadım.Yere kapaklanmam bir oldu.Tekrar doğrulmaya çalışırken yine sendeledim ve gözümden yaşlar süzüldü ve bir tane daha ,tekrar ağlamaya başladım.Neden ağladığımı bende idrak edemiyordum sebebini bilmiyorum ama sanki... sanki en değer verdiğim şey benden çalınmış gibi hissediyordum.
Bunları düşünürken yerde yatmış delicesine ağlıyordum.Birden odanın kapısı çaldı kesin oda servisiydi açmayacaktım.Daha ısrarlı bir şekilde çalmaya başlayınca söylenerek doğruldum ve kapıya doğru yürüdüm.Kapıyı açmamla kapatmak istemem eş zamanlıydı.Ama KAPATAMADIM aptal Kaan ayağını kapının arasına koymuştu.Tek hamlede kapıyı itip içeri geçti.Ben arkamı dönerek ona baktığımda odada volta atıp duruyordu.''Yeter!'' diye sitemli bir şekilde fısıldadım.Benim kısık sesime karşın o kükreyerek ''Sen ne halt ediyorsun Ashley tam iki gündür seni arıyoruz.Peki sen hangi soktuğumun sikindesin bir otel odasında öylece yatıyorsun.Babanın ne halde olduğundan haberin varmı.Burada ne yapıyorsun bir otel odasında tek başına 2 gündür... yoksa?''onun sözünü yüzüne yapştırdığım elim kesti birden afalladı ama yine umursamaz tavrına geri döndü.''Böyle bir şey düşündüğüne inanamıyorum bu bu sen olamazsın Kaan''Çok fazla söylenecek birşey yoktu beni sözleriyle o kadar parçalamıştı ki bunu bir şekilde ona ödetecektim.Daha fazla gözgöze gelmeden çantamı alıp odadan çıktım.Kapının çarpışının acı sesi koridorda kulak tırmaladı.İçeride bıraktığım Kaan'ın son yüz ifadesinde umursamaz tavrından başka birşey yoktu ama yüzündeki ifadeyle tezat olan birşey vardı ve kafamda bu soru dönüyordu ''Neden ve nasıl buraya gelmişti?''.Otelin lobisine inip koltuklardan birine oturdum.Birkaç dakika orada kendimi toparladıktan sonra arabama atlayıp yanlız olduğum zamanlarda gittiğim kayalıklara yol aldım.
Kayalıklara vardığımda bir kayanın üstüne oturdum ve dirseklerimi dizlerime dayayarak kafamı ellerim arasına aldım.Bu yaşananlar artık cidden fazla geliyordu.Kaldıramıyordum.Düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan bir motorsiklet sesi oldu.Arkamı dönüp baktığımda vücudundan anladığım kadarıyla bir erkeğin geldiğini anladım.Kaskını çıkardı ve sert yüz hatları ve kumral saçları ortaya çıktı.Bana doğru yaklaşmaya başlayınca geriye bir adım attım.Çocuk konuşmaya başladı ''Ne o güzelim korktun mu benden?'' deyip sokak serserisi edasıyla sırıttı.Ben nasık buradan kurtulacağımı düşünüyordum sonuçta dağın başındaydık ve kimse yardım edemezdi.''Cidden beni tanımadınmı?Darılıyorum ama cadı''.Cadı kelimesiyle aklıma gelen tek şey Savaş oldu ama karşımda duran genç çocuk o olamazdı değil mi?Terddütlü ses ifademle ''Savaş?''dedim sorarcasına.Alayla sırıttı ve aramızdaki mesafeyi kapatarak bana daha çok yaklaştı''Bir an gerçekten hiç hatırlamayacaksın zannetim Ashley''konuşmasını bitirmesini beklemeden boynuna atladım ve sıkıca sarıldım onu gerçekten çok özlemiştim.O da saçlarımı karıştırarak karşılık verdi.Ayrıldığımızda direk sorgu aşamasına başladım.
''Beni nasıl buldun Savaş?''
''Türkiye'den yaklaşık bir hafta önce geri dönmüştüm ve otelde kalıyordum lobideyken senin kötü halini gördüm ve seni motorumla takip ettim.Sonrasını biliyorsun işte.Şimdi sen anlat lobide neden rengin atmıştı?''Savaş'a şuana kadar Kaan'la olan herşeyimi anlattıktan sonra ortamda bir suskunluk oluşmuştu.Savaş konuşmayı başlatarak bunu dağıttı.''Bu arada sen ne kadar güzelleşmişsin fıstık.''deyip yanağımdan makas aldı.Savaş'ın sırıtmsı yüzüne yayılırken benim kırmızıyla mor arası birşey olduğum kesindi.Altta kalmayarak''Sende görüşmeyeli pek yavşak olmuşsun Savaş''bende yüzüme onun gülümsemesinden takındım ve Savaş'ın keyfi daha çok yerine geldi kahkayı bastı.Birden farklı konuya geçerek''Bu akşam benimle bir yemeğe ne dersin küçük bayan?''
''Hayır diyeceğimi sanmıyorum koca oğlan.''
''Gerçekten çok ciddi konuştuk ve ben espri yeteneğimi kaybetmek istemiyorum.Hemen bitane yaparım hatta dur.Amerkianlar ben anlamam''deyip kahkayı basmasıyla benim yüzümde on tane limonu ard arda yemiş bebek ifadesi oluştu ama sonra dayanamayıp bende gülmeye başladım.Yarım saat daha o eziyet verici ama bi okadarda komik Savaş Atahan esprilerine katlanıp yemek için yola çıktık.Restauranta geldiğimizde buranın gerçekten çok sıcak bir yer olduğunu farkettim.Üniversitelierin olduğu küçük biryerdi.Savaş önden giderek cam kenarındaki masayı gösterdi ve oraya oturduk.Yemek boyunca hemde ağzı tıka basa doluyken Savaş esprilerine ara vermedi.Bi ara su bardağını alıp kafasının üstüne koyarak suyun altında nefes alabiliyorum diyice kalpkrizi geçiriyorum zannettim.Bir kaç saat öncesine kadar yerlerde olan moralim Savaş'la birlikte bir nebze olsun düzelmişti.Yemekten sonra Savaş beni eve bırakmayı teklif edince bende onu içeri çağırdım.Zili çaldığımda kapıyı hizmetçi açtı ve babamın evde olmadığını Kann'ın da odasınd olduğunu söyledi.Savaş'la beraber odama doğru çıkmaya başladık.Kapısının önünden geçerken kalbim sızlamıştı sanki ama bunu Savaş'a belli etmeyerek odama girdik.Birkaç dakika sonra Kaan'ın olduğunu tahmin ettiğim odanın kapısı açıldı ve Kaan benim odama girdi.Savaş'ı görmesiyle donup kaldı Savaş'a baktığmda aynı ifade ondada vardı.Kaan transtan çıkıp kolumdan tutarak kulağıma ''Onu gönder ve hemen yanıma gel yoksa kötü şeyler olur.''dedi.
''Hadi ya senin her istediğini yapıcam demek öylemi?''
''Yapman yararına olur sadece söylüyorum yapmazsan arkadaşına zarar gelebilir mesela''yüzüne alaycı ifadesini yerleştirdi.
''Tamam git gelicem lanet olası git.''Ona teslim olmak istemiyordum ama Savaş'ı ortaya atamazdım.Bu yüzden Savaş'ı uğurlamam lazımdı yanına gidip oturdum ve konuşmaya başladım.''Savaş benim biraz başım ağrıyorda bugün beni affetsen yarın telafi ederiz.''Yalan konusunda ustalaşmıştım resmen.
''O Kaan olacak piç kurusu sana birşeymi yaptı Ash ne oldu birden?''
''Hayır o bişey yapmadı sadece gerçekten başım ağrıyor.Lütfen bugünlük affet.''
''Tamam gideceğim ama bir şartla akşam müsait olduğun anda beni arayacaksın ve o Kaan'dan da uzak dur.''
''Savaş siz Kaan'la tanışıyormsunuz?''diye sorunca yüz ifadesi birden anlaşılmaz bir hal aldı ve ''Görüşürüz Ashley'' deyip odadan çıktı.Ben arkasından anlamaz bakılarımı atarken Kaan tekrar odaya daldı.''Bana bir açıklama borçlusun bu da neyin nesiydi şimdi!'' diye kükredim gerçekten sinirliyidim.Kaan sakin bir tavırla''Savaş'la bir daha görüşmeyeceksin.''kendinden emin bu tavırları beni çileden çıkarıyordu.''Sen Savaş'ı nerden tanıyorsun?''diye sorduğumda oda Savaş gibi sessizliğini korudu.''Kaan?''diye tekrar yinelediğimde verdiği kaba cevap karşısında tekrar sinirlerim kalkmıştı.''Ne var'' dedi umursamaz bir biçimde.
''Bu kadar kaba olmak zorundamısın?''
''Beni bu hale getiren senin davranışların Ash söylediklerimi yaparsan daha az kırıcı olrurm.''
''Kaan bak seninle konuşmamız lazım ciddi bir şekilde.''Beni bir hamlede duvarla kendi arasına ald.İki elini başımın yanına koydu ve devam etti.Üzerime daha çok eğilerek ''Ne değişti?''diye sordu.Ben sessiz kalırken onun yüzüme çarpan sıcak nefesiyle afallamıştım.''Cevap ver Ash!''bana bağırınca bnede ona bağırarak karşılık verdim.''Değişen sensin Kaan!Bunu anlamıyormusun haftalardır seninle konuşmak istiyorum ama görüyorum ki piçin tekisin.''Kaan'a olan nefretimi kusmaya başlamıştım.Kaan aynı tonda ''Sen kim olduğunu sanıyorsun.Benim için önemli olduğunu falan mı düşünüyorsun?Peki sen benim için nesin bunu öğrernmek istermisin Ashley sen benim için bir S-Ü-R-T-Ü-K ten farksızsın.Buraya ve bu eve zaten zorla gönderildim birde sen çıktın sana katlanmak imkansız.Zaten bir süre sonra bu evden defolup gidicem''Biraz duraksaadı ve onun suskunluğundan yararlanıp''sen Sude'yi öperken zaten kişiliğini ayaklar altına aldın karektersiz piçin tekisin.''diye avazım çıktığı kadar bağırdım.Hiç bekelmediğim o cümleyle bacaklarımın bağı çözüldü Kaan'ın odadan çıkmadan önceki son cümlesi kulaklarımda yankılanıyordu.''Senin gibilerin yapacağı tek şey erkeklerin altında inlemek sesini boşu boşuna ban bağırarak harcama!''
EVET ARKADAŞALAR BEN CANSU SİZE UZUN BİR BÖLÜM YAZDIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM.BİLİYORUZ ÇOK GEÇ BÖLÜM GELİYOR AMA ELİMİZDEN GELEN BU.NEYSE FAZLA UZATMADAN UMARIM BEĞENİRSİNİZ.MULTİDE KAAN

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇARPIŞMA
Юмор©Tüm telif hakları saklıdır. Ergen bir kızı gibi görünen Ash. Bir yandada olgun bir Ash. Onunve Kaan'ın hikayesini öğrenince ne tepki vereceğinizi şaşırtacak bir hikaye.