ASHLEY
Odada otura otura canım sıkılmıştı. Zaten bu aralar Berk ile aram iyi değildi. Neler olduğunu çözemiyordum. Herkes benim üzerime yoğunlaşmış , sanki herkes bana buzdan duvarlarını örmüş benim o duvarları aşamamı bekliyorlardı. Hayat zordu ve bizim yaşadığımız olaylar bize acı çektiriyordu fakat bir daha ki sefere daha güçlü oluyorduk. Zaten bizim içinde hayatın amacı bu değil miydi? Biz ateş elimizi yakacağını bildiğimiz halde elimizi ateşe götüren insandık. Bizler birşeyler yaşamadan hiçbirşeye inanmıyoruz. Bizler ateşe giden insanlardık ve aşk ile yanan insanlardık.Bir acı geldiğinde göğüs kafeslerimiz acımaz mıydı? Göğüslerimiz yanmaz mıydı? Nefes alamazdık. Boğazımıza yumru oturur ve konuşamazdık. İşte ben bu acıların babasını yaşamıştım.
İşte onlardan ilki annemin ölümüydü. Annem öldüğünde hayatım mahvolmuştu. Sanki dünyalar üzerime yıkılmıştı. Çevremdeki hiç kimseyi görmüyordum. Ne Berki ne babamı ne de bana değer veren diğer insanları göremiyordum. Gözlerim kararmıştı. Daha on iki yaşındaki hangi çocuk böyle bir acıyı kaldırabilirdi ki? Daha on iki yaşındayken annemi kaybettim , kaybetmiştim. Onunla görüşeceğimi beni yukarıdaki meleklerle beraber izlediklerini söylerlerdi. Biliyorum çocuktum ve ufaktım. Bu yüzden her gece gökyüzünde annemi arardım. Bulamadığım zaman ağlardım.Bu bana çok acı vermişti. Çünkü en sevdiğimi kaybetmiştim. O ölmüştü ve geri gelmeyecekti. Şuan bile göğüs kafesimin daraldığını hissediyordum.
Hayatımda yaşadığım en büyük tecrübeydi ve ilerleyen zamanlar bana ne yapmam gerektiğinde bile yardımcı oluyordu. Büyük acı büyük bir tecrübe olduğunu anlamıştım on üç yaşımda. Arkadaşlarımı ve yakınlarımı kaybetmemek için o kadar çabalıyordum ki... Zaten ne olduysa o sene olmuştu. En yakın arkadaşlarımı o sene bulmuştum ve artık olgunlaşmıştım. İnsanlar bana acıyorlardı belkide bunu fazla bilmek istemiyordum . Daha doğrusu inanmak istemiyordum.Ertesi sene okulun popülerlerinden Patrick bana aşık olmuştu ve peşimde dolanıyordu. Fakat ben onu sevmediğimden umut vermek istemiyordum. Arkadaşlarımda isteyince çıkmaya başlamıştım. Gerçekten aşkımı bulmuş gibiydim. Dört yıl onunla çıktım ve en sonunda beni aldattığını kendi gözlerimle gördüm. Ağır bir dönem geçirmiştim . En sevdiğini karşında başka bir kızla öpüştüğünü hatırlamak bana hala acı veriyordu.
Bu olaydan sonra kimseye güvenmemen gerektiği en sevdiğinin bile sana ihanet edebileceğini , ne olursa olursun kendi kalbinin sesini dinlemen gerektiğini aynı zamanda kendi kalbinin sesininde yanlış olabileceğini öğrendim. En önemliside aşk, gözleri kör ettiğini öğrenmiş oldum. O zamandan sonra iletişimim kesmiştim ve Patrick ile konuşmuyordum. Arkamdan çok üzüldüğünü öğrenmiştim fakat o manzara aklımdan çıkmamıştı. Patrickten tiksiniyordum ve nefret ediyordum. Halen daha unutmuş değilim. Belki hala onu seviyordum ya da ilkim olduğu içindi. İlklerimi hep onunla yaşamıştım. Aşkların bir ismi vardır ya bizimkiside özgürlüktü. O gittikten sonra yalnızlığı avuçlamaya başlamıştım. Ne gelebilirdi ki elimden kimse tutmadıkça.
Bu olaylardan yüzünden hayatımda iki felsefe oluşmuştu. Birincisi kimseyi -özellikle en sevdiğini- asla kaybetmemek ve kalbini kırmamak. İkincisi ise kimseye güvenmemek. Dışarıdan komik bir insan veya mutlu bir insan olarak görünüyordum fakat içimdeki acıları kimse bilmiyordu en yakınım bile.Neyse. Patrick unutmayı başarabilmişti fakat ben onu unutamıyordum. Aylarca her gece onun için ağlıyordum. Sonra ben onu unuttum , o beni hatırladı.
Bu aralar sürekli beni aramaya , sormaya başlamıştı. Bana yaptığı ihaneti unutmayacaktım. Bu kadar eski anılarımı hatırlayınca ağlamaya başladım. Bilmiyorum ama bir ara kendimi tutamayarak ağladım galiba bilemiyorum sonra odaya birisi girdi fakat sonra gözlerim karardı. Güzel bir koku aldım. Yabancı bir koku. Sanki özel bir kokuydu. Bu koku annem gibi kokuyordu. Güven verici. Ve ardından hiç birşey hatırlamıyordum.
Evet bir bölümün sonuna doğru gelmiş bulunmaktayız. Ashley'in gerçekleri hakkında neler düşünüyorsunz? Yazarsınız çok sevinırım. Hikayenin yönünü değiştereciğimi söylemiştim. Olaylar farklılaşıyorum . Uzun yazmaya özen gösteriyorum . Yazım yanlışları ve noktalama işaretleri için özür dilerim çünkü telefondan yazıyorum.
Bu arada Cansuda yazmaya başlıyacak bu bölüm benim yazdığım bir bölümdü bu hafta Cansuyla buluşup yeni bir bölüm yazacağız. Yani bomba gibi bir bölüm sizi bekliyr olacak.
Sağlıcakla kalın! İyi tatiller!!
![](https://img.wattpad.com/cover/15985389-288-k284161.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇARPIŞMA
Humor©Tüm telif hakları saklıdır. Ergen bir kızı gibi görünen Ash. Bir yandada olgun bir Ash. Onunve Kaan'ın hikayesini öğrenince ne tepki vereceğinizi şaşırtacak bir hikaye.