Boş söylemlerle anlatamadığım ve ya anlamak istemeyen dostlarımı bıktırmayı başardım kendimden.
Onlar sıkıldıklarını belli ettiler,
ben anlatmaktan sıkılmadığımı,
öve öve bitiremediğim yeşeren yaprağımı yine anlattım.
Birer birer koptum onlardan.
Dost dediklerim benden,
bende dost dediklerimden uzaklaştım.
Yalnız kalınca daha da bağlanmaya başladım.
Bağlandıkça hayattan kopukluk başladı.
Derslerimden,ailemden,dostlarımdan ve en önemlisi ibadetlerimden uzaklaştım.
Yapılacak bir sey kalmayınca
bende yazmaya başladım
kendimi ve yeşeren yaprağımı anlatmaya başladım
Her gördüğumde yaşadığim duyguları
Göremediğim günlerde ise düşuncelerimi yazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşeren yaprak için dökülen yaşlar
Şiiradını bilmeden sesini duymadan seven bir adamın kaleminin mürekkebinden yeşeren yaprağı için kağıda dökülen kelimeler...