Bölüm 9

3.7K 158 24
                                    

Alarmın çalmasıyla yataktan kalkmam bir olmuştu.Büyük bir heycanla banyoya gidip duş almıştım.Banyomu bitirdikten sonra
Normal kıyafetlerimi giyip aşağıya kahvaltı yapmak için indim.Kahvaltıda yine kimse kimseyle konuşmuyordu.Artık alışmıştım.Hiçbir şey demeden yerime oturmuş kahvaltıma başlamıştım.Söze Daniel başlamıştı.
-Bugün okulun partisi varmış.Gidiyorsunuzdur heralde.Ben söze girdim.
-Ben gidicem.Bugün arkadaşım gelecek.Onunla beraber hazırlanıcaz.William yine tuhaf bakışıyla
-Kimmiş bu arkadaşın?
-Kız arkadaşım merak etme.Umuramaz bir tavırla yemeğine devam etti.Frank
-Ben sizi alırım.Okula beraber gideriz.
-Tamam diyemeden William ukalaca sözün arasına girdi.
-Ben götürürüm.Sana gerek yok.Birbirleriyle ölümcül bakış atarken Daniel aralarına girdi.
-Kimse götürmücek.Hepinizi bir araba alacak.Bu arada Mia arkadaşınla gelebilir.Onuda okula götürürüz.
-Tamam.Hızlıca kahvaltımı yapıp odama çıktım.Odamda girdiğimde William'ın dolabımı açmak için elini uzattığını gördüm.Hızlıca onu engellemek için elinden tutup iktirdim.
-Bir kızın dolabına bakmak çok ayıp.Amacın ne acaba?
-Kıyafetini çok merak ettim.
-Akşam görürsün.Abartılcak bir şey yok yani.
-Tamam dedi ve üstüme üstüme yürümeye başladı.
-Uzun süredir kendimi tutuyorum ama daha fazla tutamıcam.Alışmıştım ama birazda korkmuştum.
-William lütfen..
-Dayanamıyorum.Hızlıca elimden tutup bir duvara yasladı.
-Bu koku beni her an cezbediyo.Boynumdan derin bir koku aldı.Isırıcakken gözlerimi sımsıkı kapattım.Kanımı emme sesimi duyabiliyordum.Canım acıyordu.Yavaş yavaş kendini heriye çekti.
-Seni bayıltmak istemiyorum.Fazla içemem.Kendimi tutmak zorundayım.Ama...
-Ama ne?İyice yaklaştı gözleri dudaklarıma bakıyordu.Öpücekti ama son anda yumruğunu duvara vurup yanağıma öpücük kondurdu.Hızlıca odamdan çıkıp gözden kayboldu.

Ne olacaktı böyle.Sadece onun istediğimi olacak.Hala kalbim küt küt atmaya devam ediyordu.Kapımı çarpılmasıyla irkilmiştim.
-Efendim.
-Mia benim Alice.Koşarak kapıyı açmıştım.Elindeki malzemeleri alıp bir kenara koydum.
-Hoşgeldin Alice.
-Hoşbuldum da senin odan ne kadar güzelmiş ya.
-Teşekkürler.
-Hadi gel bakalım.İlk önce seni hazırlayalım.Sıkılmış bir şekilde
-Ne hazırlaması ya.Senin aldığın kıyafeti giycem yeter.
-Bazen kız olmadığını düşünücem.Ne kadar bakımsızsın yaa.Makyaj malzemelerin sayılır halde.Çok güzel olacaksın Mia partinin en güzel kızı sensin.

İlk önce güzel bir dağınık topuz yapıp önden saç bıraktı.Daha sonra fondaten sürüp aylaynır çekti.Rimel ve rujumu sürdükten sonra kıyafetimi giymek için yanlız bıraktı.10 dakika sonrada aşık olmuş bir şekilde bakmaya başladı.
-Sen... sen muazzam olmuşsun.Herkes sana bayılacak.
-Öff abartma Alice.
-İstiyorsan dışarı çıkalım bizi bekliyorlar.
-Ee sen giyinmeyecek misin?
-Zaman kaybetmeyelim.Ben partide giyinirim.
-Tamam.

Merdivenlerden inerken Alice'in bakışlarını yakaladım.
-Ne?
-Çok güzel oldun.Hala güzelliğinin etkisindeyim.Bu partiden sonra kesin biri sana çıkma teklifi eder.
-Yok artık.
-Görürsün dedi.Bende gülümsemesine karşılık verdim.Aşağıya indiğimizde Frank ve Danile vardı.William nerdeydi ki?Gelmicek mi acaba?William'ı düşünürken bır ıslık sesi.Frank di tabikide.
-Harika olmuşsun.
-Teşekkürler sende yakışıklı olmuşsun.
-Teşekkürler dedi ve tuhaf bir şekilde bana baktı.Bu bakışı daha önce görmüştüm ama...
-Gerçekten güzel olnuşsun.
-Teşekkürler Daniel.
-Sizi bir araba götürecek.Erken dönecesiniz.Dönüştede sizi alacak.Arkadaşınıda sizi bıraktıktan sonra evine bırakacak.
-Tamam dedim.Alice de utanarak
-Teşekkür ederim.Frank elimi kendi kolunun altına koyarak
-Bugünlük prensin olabilir miyim?Prenses Mia.Gülerek cevap verdim.
-Tabiki de prens Frank.

Arabaya bindikten sonra yolculuk başlamıştı.William'ın nerde olduğu hakkında hala bir bilgim yoktu.Bu yüzden Frank'e sormaya kara verdim sessizce kulağına eğilip
-Frank.
-Efendim.
-William nerde?Somurtmuş bir şekilde başka bir yöne baktı.
-O bizden önce partiye gidicekmiş.
-Anladım.Frank başka bir yöne bakmaya kesip gözlerimin içine bakmaya başladı.
-Ne o?Benden sıkıldın mı?
-Hayır tabi ki de merakımdan sordum.Başıyla onayladı ve parti alanına gelmiştik.Yüksek sesli şarkılar yemekler,içecekler...Bir partide olabilecek her şey vardı.Arbadan tam inerken ayağımdaki topuklu ayakkabılarım elbisenin eteğine takıldı.Frank'te hemen beni tutup kendine doğru çekti.Gözlerime baktı ve
-Dikkat et?
-Özür dilerim.
-Endişelendim.
-Neden?En fazla belimi incitirdim.
-Çün..Çünkü devamını getiremeden Alice arkadan bağırarak
-Mia iyi misin?
-İyiyim.Frank'e döndüm.
-Teşekkür ederim.Şaka maka ama ciddi bir şey olabilirdi.
-Senin kılına zarar gelse ben seni korurum.Şaşkın bir şekilde baktım ve gülümseyerek cevap verdim.
-Teşekkürler.Ama artık bırakmazsan partiye geç kalıcaz.Birden kendine gelmiş bir şekilde başını salladı.
-Tamam dedi ve dik bir şekilde durdum.
-Hadi gidelim.Frank elimi yine kolunun altına koyarak gülümsedi.
-Senin prensindim dimi.Hadi gidelim.Alice de bize baktı.
-Ben gidiyorum.Üstümü değiştiricem.Alice döndüm ve
-Ben de geleyim mi?
-Yok sen gelme.Yakışıklı prensini kaparlar mazallah...Birden üçümüz kahkaha patlıktık ve Alice gülmeyi yavaş yavaş bırakıp
-Hadi gidiyom ben.Bende arkasından seslenerek
-Çabuk gel.Tamam anlamında elini salladı ve partiye doğru yürümeye başladık.Çok heycanlıydım.William beni görüp ne yapçaktı acaba?

Partiye girer girmez herkes bize bakıp kendi aralarında konuşmaya başladı.Kızların bazıları ölümcül bakışlar atarak beni kıskandıklarını belli ediyorlardı.Onalara başımı sallayıp gülümsedim.Çünkü komikti.Diğer kızlar ise erkekler gibi aşık olmuş bir şekilde bana bakıyorlarlardı.Onlarda gülümsedim.Gözüm arkasını dönük birine çarptı.Siyah bir takım elbise giymişti.Arkadaşı dürtüp beni işaret etti.Oda bana döndü.Yemyeşil gözleriyke bana bakıp etkilenmiş bir şekilde donup kaldı.William'ı görünce sevinmiştim.Yanımıza doğru yaklaştı.
-Ç...Çok güzel olmuşsun.Gülümseyerek
-Teşekkürler.Sende fena değilsin.Kendine baktıktan sonra bana baktı.
-Senin yanında biraz sönük kaldım ama.Utanmıştım.Frank'de kolumdan tutup çekiştiriyordu.
-Seninle dans edebilir miyim?Gülümseyerek
-Tabikide.William ölümcül bakış atıyordu.Hiç umrumda değildi.
Sonuçta onun emirleri benim için bir görev değildi.İsteyince onun olamazdım ya.

Piste çıktığımızda yabancı bir şarkı çıkmıştı.Bu benim en sevdiğim şarkıydı.Frank bana bakıyordu ama ben ona bakmıyordum.William'daydı gözüm.O da başka bir kıza dans etmek için teklif ediyordu.Kızda bu teklifi bekliyormuşçasına kabul etti.Bize doğru yaklaşıp dans etmeye başladılar.Çok sinirlenmiştim.Kızgındım ama böyle bir şey yapması hiç mantıklı değildi
Hem bana seni seviyorum diyo hem de başka kızlara mavi boncuk dağıtıyor.
-Mia.Dikkatim dağılmış bir şekilde Frank'a baktım.
-Efendim.
-Bu akşam sonunda sana söylemek istediğim bir şey var.Biraz düşününce ne olduğunu merak ettim.
-Neyle ilgili?
-Benimle ve seninle ilgili.Şaşırmıştım.
-Peki.Tekrardan William la o kıza döndü kafam.Bize doğru iyice yaklaştılar.Tabiki onlar yaklaşınca daha çok sinirleniyordum.
-Benimle dans eder misin?Şaşkınlıkla ve utanarak kafamı Frank'e doğru çevirdim izin istermişçesine.
-Siz dans edin.Bende oturucam.Hiçbir şey diyemeden sadece başımla onayladım.Zorla gülümseyerek bana baktıktan sonra William'a ölümcül bakışlar attı.Frank'i anlamak çok zor.
-Sadece tek bir şarkı.Fazlası yok diyebildim.O da gülümseyerek
-Peki peki.Tamam.Güzel bir şarkıydı.Dans ederken birbirimizin bakıyorduk.Dans etmeye devam ederken aynı zamanda da gözüm Frank'i arıyordu.Onu gördüğümde eliyle gelmemi işaret ediyordu.Sanırım dans etmeden önce söylemek istediği şeyi söylemek için çağırıyordu.William'a dönüp,
-Benim ufak bir işim varda dans etmeyi bıraksak.Tuhaf bir bakış atarak
-Ne işin var benden önemli...Yanaklarım kızarmıştı.Elini bırakıp yürümek için arkamı döndüm.Dönmemle William hızlıca elimden tutup beni kendine çekti.Yüzlerimizin arasında 2 cm bile yoktu.Gözlerime bakıp güzel gülümsemesini yüzüne yaydı.Kulağıma doğru yaklaştı.
-Sende beni istiyorsun.Çünkü beni seviyorsun.Utanmıştım.Ama hiçbir şey dememiştim.
-Senin güzelliğin kokun vücudun ve kanın beni benden alıyor.Benim her şeyim sensin dedi kulaklarıma doğru bır fısıltıyla.
-Şimdi cevap ver.Beni sevdiğini söyle.
Söylemeliydim.Ama çok utanmıştım.
-Ben...
-Ben seni... devamını getiremeden birbirimizden hızlıca ayrılmıştık.Şaşkınlıkla baktım.Çünkü korkmuştum.Etrafıma baktığımda yanımızda Frank kızgın bir boğa gibi bize bakıyordu.William
-Ne yaptığını sanıyorsun sen.Kendini ne sanıyorsun.Hiç William'ın söylediklerini duymadan direk bana baktı.
-O kadar seni bekledim.Ama sen beni hiç umursamadın.Bağırarak konuşuyordu.Böyle konuşmasına çok sinirlenmiştim.
-Niye bu kadar sinirlisin.Kendine gel.Herkes bize bakıyor.Hiç söylediklerimi takmamış gibi elimden tutup hızlıca ormana doğru götürmeye başladı.Elimi çok fazla sıkıyordu.Canım acımıştı.Hızlıca kucağına alıp hızlı koşmaya başladı.Çok hızlıydık ve partiden çok uzaklaşmıştık.Artık yavaşlamaya başlamıştı ve bir ağacın önünde indirdi.
-Ne yapıyorsun.Herkesin önünde rezil ettin bizi.
-Konuşmamız gerek.
-Biliyorum.Söylemiştin.Gelicektim yanına ama...devamını getiremedim.Ona William'ın la birbirimizi sevdiğimizi söyleyemezdim.Daha William'a söylememişken.Hızlıca elimden tutup beni kendine çekmişti.Tabi bende şaşkınlıkla onu kendimden iktiriyordum.Daha fazla yaklaşıp
-Seni seviyorum dedi ve dudaklarıma yapıştı.

Cezbedici KokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin