Bölüm 10

3.8K 162 20
                                    

Arkadaşlar biliyorum baya bir zaman aldı ama çok meşguldüm ve ilham gelmiyordu.Ama son 3 günde bu bölümü yazdım.Umarım beyenirsiniz.İyi okumalar😘😘😘

  Hızlıca kendimi geriye çektim.Şaşkın bir şekilide bakıyordum.Şu an yaşadıklarımı unutmak ve hiç yaşanmamasını istiyordum.
-Sen...konuşamayacak kadar titriyordum.
-Sen beni öptün.Ağlamaya başlamıştım.
-Üstelik zorla.Frank beni hiç duymamışcasına
-Ben seni seviyorum Mia.Seni benden başka bu hayatta kimse benim sevdiğim kadar sevemez.William da dahil.Şaşkınlığım kat ve kat artmıştı.
-Ama...Ama ben seni sevmiyorum.Suratı düşmüş bir şekilde bana baktı.
-Biliyorum.Ama benim sevgim ikimize de yeter.Kokuyordum.Beni hiç dinlemiyor ve takmıyordu. Hızlıca koşmaya başladım.Bu yaşadıklarımı unutmak ve bir daha yaşamamışçasına unutmak istigırdum.Derin düşüncelerle ve ağlayarak hızlıca koşmaya devam ederken başımın bir şeye çarpıp beni durdurduğunu farkettim.Zor zar kafamı kaldırdığımdada karşımdakinin William olduğunu gördüm.Onu görmemle birlikte sıkıca sarılmıştım.Ne olduğunu bilmiyen William da o tatlı sırıtmasıyla sarılmama karşılık verdi.
-Her zaman yaptığın şeyi yapar mısın?Bilmemişçesine
-Neyi?
-Beni kucağına alıp götürür müsün burdan?Gülümseyerek
-Sen iste yeter.Narince beni kucağına aldı. Başımı omzuna koyup harika kokusunu içime çektim.Ağlamam gözlerimi yormuştu.Daha fazla dayanamadan gözlerimi kapatmış ve derin uykuya dalmıştım.

Gözlerimi açtığımda yatağımda olduğumu farkettim.Başım acayip bir şekilde ağrıyordu.Ağrı kesici almak için mutfağa indim ve ilacı aramaya başladım.
-Nerde bu ilaç... dediğim anda dün yaşadıklarım aklıma gelmişti.William'ın beni kucaklaması Frank'in beni öpmesi...
Birden bunları düşünmem başımı daha çok ağrıtmıştı.Tezgaha tutunmak isterken birden arka üstü dengemi kaybettim.Sıkıca gözlerimi kapattım.Açtığımda da düşmediğimi farkettim.Kafamı kaldırdığımda William'ın beni tuttuğunu gördüm.
-Neyin var demişti endişeli gözlerle
-Dün kucağımda uyuduğundan soramadım.Gözlerinin altı kızarmıştı.Neden ağladın ve neyin var? Asla ama asla Frank'in beni öptüğünü söylemeyemezdim.
-Bir şeyim yok.Yorgunum o kadar.Gözlerine bakmayarak konuşuyordum.Eliyle çenemi narince tutup yüzümü kendi yüzüne döndürdü.
-Neddn gözlerime bakmıyorsun?Gözlerinin gözlerime bakamayacak kadar ne saklıyorsun benden?Gözlerim dolmuştu.Ne söylücektim ne yapacaktım hiç bilmiyorum.
-Bi şey saklamıyorum diyerek huzlıca yanından uzaklaştım.Dışarıya çıkıp derin bir nefes aldım.Yürüyüşe çıkmak belkide bu yaşadıklarımı unutabilirdim.Cıvıldıyan kuş sesleri,yaprak hışırtıları,kulağımda hoş bir ses bırakıyordu.Bu güzel rüyadan hiç ayrılmak istemiyordum.Gök gürültüsüyle irkildim.Sanki güzel bir rüyadan uyandıran kabus gibi.Geri dönmeye karar verdim.Arkamı dönüp ileryecekken birinin arkamdan belimi tutup kendine çekti.
-William senin olduğunu biliyorum.Hiç ses yoktu.Biraz endişelenmiştim.Kim olduğunu görmek için arkaya dönmek için hamle yaptım.Ama arkamdaki kişi belimden çok sıkıyordu.Hareket etmemi engelliyordu.İyice korkmaya başlamıştım.Çığlık atarsam belki birileri duyabilirdi.Ama sanki arkamdaki kişi düşüncelerimi okumuş gibi eliyle sıkıca kapattı.Titremeye başlamıştım.Kimdi bu ve benden ne istiyordu.Çırpınıyordum ama bir işe yaramıyordu.Çok güçlüydü ve canımı çok acıtıyordu.Kafamdan hızlıca vurup bıraktı.O kadar hızlı vurdu ki dengemi kaybedip yere düştüm.Gözlerim yavaş yavaş kapanıyor bulanık görmeye başlıyordum.Kim olduğunu göremiyordum ama daha önce karşılaştığımızdan emindim.

Gözlerim yavaşça açmıştım.Etrafı daha net görüyordum artık.Başımda bir ağrı vardı.
-Darbeden olmalı.Elimi başımı ovmak için kaldırıcakken elimin ve ayaklarımın bağlı olduğunu gördüm.
Kaçırılmıştım.Etrafıma baktığımda dökük bir odanın içindeydim.Karanlık ve sessiz.Hiç ses yoktu.Odanın açılmasıyla irkilmiştim.Uzun boylu kumral sarı ve siyahın karışık gözlere sahip bir adam girmişti.Gözleri çok güzeldi.
-Teşekkür ederim.Anlamamıştım.
-Ne?
-Gözlerim çok güzel dedin ya ona teşekkür ettim.Şaşırmıştım.Halbuki içimden söylemiştim.
-Sen beni...
-Evet.Düşüncelerini okudum.Vampir özelliğim dedi sırıtarak.
-Ne istiyorsun benden?Neden getirdin beni buraya?Amacın ne senin?
-Benim tek amacım sensin.Hatırlıyor musun bir kurt saldırısına uğramıştın.Hatta boynunu parçalamıştı.İşte o kurtu gönderen benim.Sinirlenmiştim.
-Ne oldu sinirlendin mi?Ayy Mia sinirlenince ne kadar çok tatlı oluyormuş.Yanıma yaklaştı ve boynuma elini gezdirdi.
-Damarlarındaki kanın sahibi olucam.Seni onlara bırakmıcam.Merak etme ben onlar gibi acımasız yapmıcam.Zevke getiricem seni.Kendin vericeksin bana kanını.İğrenmiştim.Ellerimi ve ayaklarımı çözdükten sonra ellerimden sıkıca tutarak bir odaya götürdü.Çok kötü bir evdi.Her yeri dökülüyordu.Odanın kapısıjı kitledi ve beni yatağa fırlattı.Geriye geriye gidiyordum.Ne yapıcaktı bana bu pislik? Pislik gülüşünü yayarak
-Merak etme.Sadece seninle bir oyun oynucaz.
-Ne oyunu?
-Ben seni rahatlatıcam sende bana kanını vereceksin.
-Asla böyle bi şey olmucak.
-Aaa ama oyun bozanlık yapıyorsun.Yoksa seni yatağa bağlamamı mı istiyorsun?Hızlıca yataktan kalkıp koşarak kapıya yöneldim.Zorladım ama kapı açılmıyordu.
-Zorlama o narin ellerini.Kilitli kapıyı açamazsın.Hızlıca ellerimden tutup yatağa tekrar fırlattı.Ellerimi iple dolayıp yatak başlığına bağlamaya çalışıyordum.
-İmdaaat.Kurtarın beni.Kimse yok mu?Çırpınıyordum ama hiç fayda etmiyordu.Karşımdaki vampir benden kat ve kat güçlüydü.Beni bağladıktan sonra artık hiç hareket edemiyordum.Elini boynumda gezdiriyordu.Çırpınışlarım ve bağırışların onun bana ellemesiyle daha da artıyordu.Kıyafetimin 2 düğmesini açtı ve kafasını boynuma yaklaştırdı.Derin bir nefes aldı.
-Beni cezbeden bir kokun var.Sanki bu kan beni sonsuza dek yaşatabilir.Sen sen benim kurbanımsın.
-Ben senin asla kurbanın değilim.Sesim yüksek çıkmıştı.Hiç beni umursamamışçasına dişlerini boynuma yaklaştırdı.Gözlerimi sıkıca kapattım ve birinin beni kurtarması için dua ettim.Artık o acı hissetmiştim.Boynuma geçirilen dişler...Canım çok yanıyordu.Çok hızlı kanımı içiyordu.Çırpınışlarım azalıyor ve gücüm kalmıyordu.Gözlerime yorgunluk hissi bastırıyordu.
-Bı..bırak beni...
-Ahh çok özür dilerim.Rahatlatmayı unutmuşum.Eliyle bacaklarımı ovuyordu.
-Bırak beni BIRAK.Dişleri hala içimdeydi ve git gide kendimi kaybediyordum.Yoksa ölücekmiydim.

  Umutsuzca bekliyordum.Hareket edemiyecek kadar güçsüz ve çaresizdim.Her yerim diş iziyle mühürlüydü.
-Sanırım kendimi kaptırmışım haa.Ama dayanılmayacak kadar güzel bir kanın var.Bişey söyleyemiyecek kadar yorgundum.Artık daha fazla dayanamıyordum.Tam kendimi bırakacakken kapının kırılmasıyla biraz kendime geldim.Gözlerimi araladığımda William'ın endişeli gözlerini gördüm.Kanımı emen pislikte dişlerini boynumda  çekip William'a baktı.
-Lan sen nasıl girebildin buraya?Bilmiş bakışı atarak
-Bu kan kokusunu her yerden alırım.Hızlıca adamı iktirip üstüne çıktı.Yumru seslerini ve bağırışlarını duyabiliyordum.Adamın William'ı üstünden hızlıca iktirip duvara kafasını vurmaya başlamıştı.Her vuruşta duvar çöküyordu.William kurtarmayı başarıp adamın kafasını bir hamleyle kopartmıştı.İlk defa bir ölümü görüyordum.Çok korkunçtu.Kafamı başka bir yere çevirdim.William yavaş yavaş yaklaşıyordu.Gözlerim yorgun ve solgundu.Yanıma yaklaşmıştı.
-İyi misin?Korkuttun beni.Gözlerim gözlerindeydi artık.
-Yorgunum.Çok korkmuştum ölümden.Ama sen benim yanımdasın ya bu yeter.Gözlerinin dolduğunu gördüm.Yavaşça yatağın üstüne çıkıp anlıma öpücük kondurdu.Birden başını kaldırdı.
-Mia.Senin ateşin var seni hemen eve götürmeliyim dedi.Kucağına alıp hızlıca koşmaya başladı.Huzurluydum.Başım omzundaydı.Ter kokusuyla karışmış parfüm kokusunu içime çektim.Gözlerimi tutamıyordum.Çok yorgundum ve halsizdim.Hızlıca evin kapısını açıp odama götürdü.Banyoya soktu ve beni yere indirdi.
-Üstündekileri çıkarmam gerek demesiyle birazda olsa kendime gelmiştim.Çünkü utanmıştım.Beni asla çıplak görmemeliydi.
-Hayır.Olmaz.Kıyafetlede girerim.Başıyla onayladıktan sonra suyu ılık bir şekilde açtı.Suyun altına girdiğimde çok üşümüştüm.Tir tir titriyordum.William beni izliyordu.Üşüdüğümü görünce oda suyun altına girdi ve sıcacık bir şekilde bana sarıldı.Şimdi çok huzurluydum.Belkide sonsuza kadar bu sıcak kucaklanada kalmak istiyordum.O da beni istiyordu.Duştan çıktıktan sonra William havluyu alıp üstüme örttü.İyice kuruladıktan sonra yatağımda oturturup dinlenmemi sağladı.
-Mia üstünü değiştirmem lazım.Yoksa daha çok hasta olucaksın.Bitkin bir şekilde
-Hayır olmaz.Beni çıplak göremezsin.
-Off Mia.Tek derdin bumu.Merak etme gözlerimi kapatırım.
-Arkanı dön ben kendim değiştiririm.Arkasını döndüğünde ne yapıcağımı bilemedim.Bemen üstümdeki ıslak kıyafetleri çıkardım.Ağzımın titremesine engel olamıyordum.İç çamaşırlarımı değüştirdikten sonra atletini üstüme çektim.Normalde atlet giymezdim ama üşüdüğüm için giymek zorunda kaldım.Sadece üstünü giymek kalmıştım ama daha onu giyemeden yatağa attım kendimi.
-William.Kalkamıyorum.Çok yorgunum ve üşüyorum.Daha üstümü giyemedim.Biraz düşündükten sonra William bana doğru döndü.Gözlerimi kocaman açmıştım.Çünkü şuanda içliklerim atlette  görünüyordu.Bağırarak ellerimle kapatmaya çalıştım.
-Ne dönüyorsun hemen.Daha üstümü bile giyemedim.Dön çabuk.Zate  üşüyorum.William beni dinlememiş gibi yanıma yaklaştı.Ellerimle kapattığım vücudumdan elleriyle hızlıca çekti.Şuan yatakta üstümdeydi.
-William ne yapıyorsun?
-Şuan çok zayıf ve çok tatlısın.Yüzüm kızarmıştı.Kafamı başka bir yere çevirmiştim.
-Utanılcak bir şey yapmıcam.Ben sana asla kıyamam.Şuan o kadar zayıf ve güçsüzsün ki...Eliyle çenemi tutup kendi yüzüyle bir araya getirdi.Dudaklarımdan öpmeye başladı.İlk defa bu kadar istekli görmüştüm onu.Öpmesine bende karşılık vermiştim tabi.Öpmeyi bıraktıktan sonra boynumdaki atletin askılarını indirmeye başladı.Elimi bile kaldırıyordum.
-William hay...
-Sen istemediğin sürece asla.Boynumdan öpücükler kondurarak boynuma dişlerini geçirmişti.Elimle üstünü sıktım.Acıya daynmak için.Nazikçe dişlerini çekmişti.Gözlerim daha fazla dayanamadan kapattım ve duyabildiğim son sözleri işittim.
-Seni seviyorum...

Cezbedici KokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin