Bölüm 16

2.7K 137 14
                                    

Kafamı döndürdüğümde William la karşılaşmıştım. Nalet olsun ki bizi görmüştü. Sinirle Edward a döndüm.

-Sen ne yapıyorsun? Neden böyle bir şey yaptın. Düşünceliydi. Gözlerime bakmadan

-Çok özür dilerim Mia.  kendimi tutamadım ben... düşünceli tavırları devam ediyordu. Daha fazla uzatmadan

-Bir daha görüşmesek daha iyi olacak dedim ve hızlı adımlarla ilerledim. Hayatımda böyle bir şok ilk defa yaşamıştım. Hiç beklemediğim bir insanın beni birden öpmesi garip gelmişti. Aklıma birden William geldi ve ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu. Sadece umutla bizi görenin olmamasını diliyordum. Eve doğru yaklaştığımda William ı duvara yaslanmış olarak gördüm. Anlamaması için surat ifademi değiştirerek konuşmaya başladım. Hafif bir sırıtma ile

-Naber diyebildim. Ama sanırım fayda etmemişçesine suratıma bile bakmadan beni kolumdan tutup hızlıca duvara iktirdi. Canımın acımasından dolayı hafif bir inleme ağzımdan çıktı. Niye böyle yapıyor? Onuda anlamıyordum. Sonuçta onu öpen ben değil. O beni öpmüştü. Gözlerimle gözlerine bakınca sadece bir nefret görüyordum. Titrek bir sesle

-Korkuyorum diyebilirdim. Ukala tavırla

-Bence de korkmalısın dedi. Gözlerimi hafifçe açarak daha çok korktuğumu belirtmiştim. Onun yanında böyle güçsüz olduğumada inanamıyorum. Büyüm ihtimal yüzüm kızarmıştı. Çünkü acıda kıvarnıyordum. Eliyle bileğimi çok sıkıyordu. Farketmiş olmalı birazcık gevşetti ve yine gözlerime kenetlendi.

-Şimdi bana o öğretmen bozuntusunu öldürmemem için bir neden söyle? Yoksa onu öldürmemle yetinmem seninde kanının son damlasına kadar içerim. Artık korkudan ağzım titriyordu. Çünkü katil olmasını istemiyordum. Ben mi? Yeterki ona bir şey olmasında bana olsun düşüncesindeydim.

-Bak sakın bi şey yapma. Ben öpmedim onu. Ama biliyorum oda isteyerek yapmamıştır. Bana in-

-Sus artık. Onu korumayı bırak. Sen nasıl hala onu taraf tutuyorsun? Ben burda kıskançlıktam sana öldürürüm diyorum. Sen bana hala onu koruyorsun. Siniri biraz yatışmışçasına kafasını döndürdü ve hızla bana geri döndü.Gözlerime kenetlendi. Kızgınlık ve üzüntü karışık bir bakış attı. Gözleri yaşça boynuma kaydı. Sonra gözlerini sıkarak beni hızlıca kucağına aldı. Tam bir şey söylüyeceken

-Tek bir kelime bile söylemiyorsun. Yoksa ne yapıcağımı biliyorsun. Daha fazla uzatmada ellerimi boynuna sardım ve o muhteşem kokusunu içeme çektim ve gözlerimi kapattım. Şuan nereye gittiğimizin hiçbir önemi yoktu. Sadece onunla olmak istiyordum. Kapı gıcırdamasıyla kendime gelmiştim. Yavaş yavaş gözlerimi açtım ve boynuna doladığım elleri serbest bıraktım. Evet. Şuan benim odamdaydık. Odama çıkarmak için mi kucağına aldı beni? Yavaşça yatağıma yaklaştı ve beni yatağıma uzandırdı. Uzandırırken çok yakın mesafedeydik. Hızlıca kafasını çevirerek beni bıraktı ve yatağa çıktı. Yattığım yerden doğrularak ne yapıyorsun bakışı attım ve korktuğumu az belirterek.

-Merak etme sana tecavüz etçek değilim. Sana cezanı verip gidicem. Bu neydi şimdi? Hiçbir şey yapmamama rağmen bu ne cezası?

-Suç işlemediğim halde ne cezasıymış bu? Yine ukalaca tavırıyla

-Cezanı söylemicem ki daha fazla acı çek. Eliyle çekmeceyi açti. Siyah penye tarzı bezi aldı ve bana döndü.

-Arkanı dön. Artık sinirlenmiştim. Kendini ne sanıyo acaba. Emirlerine uyucağıma falan mı?

-Yeter artık. Ne oluyo ya? Hiçbir şey yapmadım. Emirler cezalar. Ben senin kölen değilim. Bana emirde veremezsin cezada. Şimdi odamdan çık. Böyle söylemem hoşuna gitmişti ki gülmeye başladı. Gülmesine anlam vermiyerek ne gülüyon komik bişey mi var bakışı yaptım.

-Eğer şimdi arkanı dönmezsen sana neler yapabileceğime aklın şaşar. Beni kızdırma Mia. Ya sen dönersin. Ya da ben zorlada olsa döndürmesini bilirim. Unutma ki ben bir vampirim ve sende kaç kat güçlüyüm kaçış yolun yok. Acı çekmek istemiyorsan dediklerimi yaparsın. Şimdi ne yapıcam ben bununla. Sıkıştım kaldım. Ya gerçekten kötü şeyler yaparsa bana. Her ne kadar ona kızsamda ona güveniyordum. Yani birazcık da olsa.

-Eğerki bana dokunursan burdan giderim. Hiçte korkmamış gibi görünsede böyle söylemem biraz sinirini bozmuştu sanırım. Arkamı döndüğümde kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Her ne kadar güvensemde içimde biraz korku vardı. Sakin ol biraz Mia. Sakin. Bezi gözüme yaklaştırıp gözlerimi bağladı ve artık koca bir karanlık

-William lütfen yap-

-Şşşt korma. Ceznı çekiceksin ve sonra herşey eskisi gibi olacak.

-Sürekli ceza deyip durma sinirim bozuluyo. Beni kendine döndürdü ve ellerimide bağlıyordu. Artık korkuyordum.

-Korkuyorum. Sanırım ağlıyordum. Hiçbir şey demeden eliyle yanağımdaki gözyaşlarımı sildi.

-Korkma. Beni yatağa uzandırdı. Ne yapmaya çalışıyor bu? Üstüme giydiğim gömleğimin düğmesini açmaya başlayınca

-Yeterrr diye bağırdım ve ağlamaya devam ettim. Korkudan vücudum titriyordu. Gözlerim bağlı olduğundan nasıl bir tepki verdiğinide göremiyordum.

-Bak Mia. Nerdeyse 1 haftadır kana susadım ve içemiyorum. Seni de korkutmak için ceza diyip duruyorum. Çünkü her içtiğimde canın acıyor ve bu benim için en ideal cezaydı. Onun dışımda senin isteğin olmadığı sürece sana dokunmam. Birazcıkta olsa sakinleşmiştim. Ağlamayıda kesmiştim. Ceza ceza diye kanımı içmeyi planlıyormuş. Korktuğum şey olmaması için Allah binlerce şükrettim. Elleriyle kaldığı yerden devam etti. Sadece 3 düğmemi açtı. Büyük ihtimal göğüs kısmım hafiften görünüyordur. Bu beni biraz utanmış olamlı ki yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. Elliyle gömleğimi omzuma kadar açtı ve nefesi artık boynumdaydı. Derin bir nefes çekti. Tam ısıracağını sanarken beni öptü. Bezin altında gözlerimi büyükçe açtım. Olayın şokundaydım. Çok şiddetli öpüyordu. Ben ise karşılık veremiyordum. Birazcık daha öptükten sonra geri çekildi ve yine nefesi boynumdaydı. Dudaklarıyla küçük küçük öpücükler konduruyor. Benimde ısırmasına teşvik ettiriyordu. Son öpücüklerini kondurduktan sonra dişlerini boynuma geçirdi. Evet. Yine o acı. Gözlerimi bezin altında sıkıca sıkmıştım. Bu seferki diğerlerine göre daha acıyordu çünkü dişlerini sonuna kadar sokuyordu. Kan içiş sesini duyabiliyordum. Biraz daha içtikten sonra dişlerini çıkardı ve kanayan yerleri yalamaya başladı. Bu beni tahrik etmiş olmalı ki ağzımdan küçük küçük sesler çıkarıyordum. Daha sonra eğilip baldır kısmıma  yöneldi. Ellerimle yatak örtüsünü sıktım.

-William.

-Sakin ol sen istemediğin sürece asla bir şey yapmıcam. Elleriyle etteğimi hafif kıvırdı. Allahtan altıma kısa şort giymiştim. Hava rüzgarlıdır eteğim uçmasın diye. Sonra yine aynı acı. Bu sefer daha hızlı ve sert davranıyor. Benim canımı acıtmaya çalışıyordu.

-William lütfen. Böyle dememle dişlerini çıkarttı ve tekrar üstüme yöneldi. Fısıltıyla konuşmaya başladı.

-Eğer bir daha böyle şeylerle karşılaşırsan neler çekiceğini unutma. Güçsüzlükten ağzımı açıcak halim kalmamış kolumu bile oynatamıyorken ellerimi çözdü ve kulağıma yaklaştı.

-Sana sevmeyide sevdirmeyide öğreticem Mia. Hala seni seviyorken bunu yapıcam. Dudaklarıma yine bir öpücük kondurup hızlıca odadan çıktı. Artık dayanılmaz bir güçsüzlüklükle karanlığa alışmış gözlerimi yumdum.

BİRAZ GEÇ OLDU KUSURA BAKMAYIN. SON SENEM OLUNCA BİRAZ GEÇ OLUYO. UMARIM BEĞENİRSİNİZ.

Cezbedici KokuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin