Bölüm 5

26 2 0
                                    

Kimdim ben? Ne için yaratılmıştım? Neredeydim? Kimdeydim? İçimde fütursuzca oluşan kocaman bir boşluk. Sığmıyordum kendime. Bu yeryüzüne. Acıdan oluşmuş bir beden. Ben yaşadığım acıları, içimdeki küçük çocuğu, gözümün önünden gitmeyen o sahneleri kanalize etmiştim sevdama. Kaçıp saklandığım karanlıkta ışık yanmıştı. Bir el uzanmıştı. Naif, ince bir el. Sıcacık bir gülümseme gördüm ardından. Beni düştüğüm o karanlık kör acı mahzeninden çıkarmıştı. Bu kadın, benim kadınım demiştim. Çocukluğumu sarar diye düşünmüştüm. İyileştim demiştim ulan! Tek bir nokta vardı artık hayatımda. Kalbimdeki siyah nokta. Gözleri ok gibi saplanmıştı kalbime. Şimdi ise ayaklarım takıldı saçlarına. Asılı kaldım sevda çukuruna. Kurtulabilecek miydim bu düşüncelerden, sevdamdan... Bitmişti her şey... Bir daha yoktu bana sevda biliyordum. İç sesimin kafasına sıkmak, avazım çıktığı kadar haykırmak istiyordum susması için. Yoruldum. Yanıyorum. İstismar edilmiş bir çocuklukta, istismar edilmiş bir aşk yaşıyorum. Başka eller değecekti benim öpmeye kıyamadığım kadınıma. Başkasının olacaktı. Hangi su yıkardı bu acıyı? Yabancı bir el kadınıma dokunacaktı. Zehr-i aşk zerk ediyordu yarım kalan sevdama. Artık ne yazmak ne susmak bana. Eski... Mazi... Geçmiş... Ne dersen. İnsan neden takılı kalır geçmişine? Yeniyi tadana kadar belki neden hapseder kendini zaman mapushanesine? Bir insan neden sevmeye ihtiyaç duyar birini? Sonunu bile bile neden atlar uçurumdan? Keşke dememek için mi? Küçük bir ihtimal için mi? Sevdaya mühürlüyorum kalbimi. Toz bağlasın, pas tutsun zincirleri... Bugün kendi miladım. Kendimi öldürdüğüm gün. Bazen yeniden doğmak için gereklidir bu. Kendi cehennemin için. Hayatında bir devrim yapmak istiyorsan önce kendini değiştireceksin. Atacaksın her şeyi bir kenara, en küçük şeylerden başlayacaksın. Belki de ben ömrüm boyunca bir hayalete bıraktım kendimi. Korktum, kaçtım... Kül hayaletime sarıldım. Bozuyorum yeminimi. Sana kalan tüm hayallerimi, elvedalarımı bırakıyorum. Kendime ateşten bir sayfa açıp cehenneme itiyorum bedenimi. Her yazacağım kelime zerk edecek kalbime. Sarsacak beni en derinden biliyorum bunu. Ama bu hayat tek kişilik. Elbet birgün yalnızlık bile terk edecek bizi ve biz o zaman büsbütün terkedilmiş olacağız. Her şeye rağmen diyor içimdeki iyilik meleği bi umut ya? Kötümser olmasan bu kadar? Gençsin daha belki daha rengarek bi hayatın olur. Siyah ve grinin yer almadığı bir hayat. Bi umut? Ya yoksa? Sorular kafamın içinde özgürce dolaşıyordu. Yıllardır zaman mapushanesinde tutsak kalmış sonra da firara etmiş biri gibi. Yavaş yavaş güzelim hava soğuğa bırakıyordu kendini. Ona rağmen eve inmiyordum yatmak için. Kendimi özgür hissediyordum burada. Koynuma alıyordum geceyi, yıldızları. Dert ortağımdı onlar benim. Sıkı sıkı sarıldım yorganıma. Bir gün belki huzura kavuşacağımı düşleyerek kapattım gözlerimi. Yarım yamalak uyuduğum uykudan uyanmıştım hiç uyanmak istemediğim uykudan. Etraf kararmış yağmur yağıyordu. Sanki anlamıştı o da bir şeyleri. Bu dünya da mutlu olmak çok zor. Hayat şartları bu kadar zor iken gülmek kimin umurunda? Ağlayalım ağla yağmur sende. Hem de hıçkıra hıçkıra. Çak şimşeklerini. Gelmişine geçmişine söv. İntikamını alırmış gibi hiç düşünmeden acıt canını acıtanları. Acıt senden kaçanları. Öylece kendimi sokağa attım. Umrumda değildi ıslanmak. İçimdeki bu yangın sönsün yeter ki. Etraftaki yapraklar da sararmış rüzgar estikçe dökülüyorlar öylece. Tıpkı ben gibi.. Ne garip şey.. İnsan acıdan her şeyi kendine benzetiyormuş. Yolda bir kedi görsem oturup ağlarım şimdi. Öyle bir haldeyim. Ruhumun derinliklerinde ki aniden oluşan bu boşluk bu hiçlik hissi... Nefes alamıyorum resmen. Gittim her şeye rağmen yine onun kapısına gittim. Git diyeceğini bile bile yine gittim. İnsan bile bile kendisine acı çektirir mi? Çektiriyormuş işte. Aşk denilen bu saçmalık insana her bir haltı yaptırabiliyormuş. Tam da o sırada yağmuru seyrediyordu o da.. Beni görünce aniden ayağa kalktı. Sanki o da sevinmişti. Aşağı gel diye işaret ettim. O an beklediğim o 2-3 dakika sanki yıl gibiydi. Geçmek bilmiyordu bir türlü. Karşıma geldi.. O an sarılmak istedim.. Kokusunu çekmek olanları unutalım demek. Ama hiç bir şey diyemedim. Neden diyebildim sadece.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 21, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Düşlerim TutsakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin