Güzel bir hikaye yazmak istedim umarım beğenirsiniz 😊😊😊😊😊
Bu hikayeyi annem ve babama ithaf ediyorum
Kar hiç durmadan yağıyordu,etrafındaki her şeyi beyaz bir örtüyle kaplamaya devam ediyordu. Ben herzaman ki gibi odunları kırıyordum. 18 yaşındayım . Bir kardeşim var iki yıl önce annemizi kaybettik. Ben ,üvey annem , babam, kardeşım, ve üvey abimle Hatay 'da şirin mi şirin bir evde yaşıyorduk . Ben tam baltayı kaldırdım ki o anda bir inleme sesi duydum ,beni öylece bekleyen ekmeğimi kapıp o inlemenin geldiği
yere doğru yürüdüm ki ne göreyim küçük bir kedi yavrusu soğuktan tir tir titriyordu. Ona şalımı verip elimdeki bir parça ekmeği yavru kedinin önüne ufak ufak doğrarken üvey annem Nazan geldi.
"Hanım efendi doymuşta kedileri besliyor ben sana odunları parçala dedim sen ne yapıyorsun." sert bir şekilde yüzüme bir tokat indirdi. Canım o kadar acımıştiki ağlamaya başladım.
"Seni gidi sümüklü bu odunları parçalamadan eve giriş yok anladın mı beni" .Dedi ve hızla uzaklaştı. Ben yere çömüp ne olurdu şimdi yanımda olsaydın anne seni çok özledim.Nazan annem her bana eziyet ettiğinde anneme olan özlemim harlanıyor canım yanıyordu. Bütün odunları parçalayıp eve girdim. Tabiki evde beni bir ton iş bekliyordu .banyoya gidip paspas ve bez aldım ve yeri silmeye başladım. O anda üvey abim geldi ve kasıttlı bir şekilde kovayı yere döktü ve gülmeye başladı ben ona neden böyle bir şey yaptığını sorunca "sanane istediğimi yaparım
sana mı soracam" dedi.
ve annesiyle gülüşmeye başladılar. Ben ağlamaya başlayınca kardeşim yanıma geldi
"Ablacım ağlama ben sana yardım ederim" dedi ve akan gözyaşlarımı sildi .Erdal daha üç yaşındaydı o acıyı hissetmemeliydi üzülmemeliydi."Aaaa Erdal nerden çıkardın ağladığımı ben ağlamıyorum ki bak gülülüyorum hı sende gül diyerek
onu gıdıkladım ve yüzüne tarif edilemeyecek kadar güzel bir mutluluk yerleşti . Bu tebessüm benim bütün acılarımı bir silgi gibi sildi. Kapı çaldı gelen babamdı .
"İyi geceler kızım" dedi
bende
"Hoşgeldin Baba buyur geç"dedim ve Erdal koşarak babama bir özlemle sarıldı. Çok güzel bir tabloyudu hiç bitmeyecekmiş gibi ta ki Nazan anne ve oğlu Batuhan gelene kadar Nazan anne Erdal'ı bir hışımla, babamdan uzaklaştırıp Buyur etti kocasını. Erdal'ın yüzü düştü .Ben de
"Erdal ablacığım hadi gel biz sofrayı kuralım olur mu?"
Erdal
" Tamam abla"
deyip önümde koştu ben ve Erdal sofrayı kurduk ve hep birlikte yemek yemeye başladık yemekte babam Nazan anneye bugün işte ne yaptığını anlattı ve Çok yorulduğunu söyleyip odasına uyumaya gitti. Babam bir marangoz ve küçük bir dükkanı var. Biz yemeğimizi yerken Nazan Anne
" yeter bu kadar yemek yediğiniz Kalkın beni oğlumla başbaşa bırakın."
dediAma Erdal daha doymamıştı ben Erdal' ı alıp mutfağa gittim tezgahın üzerinde duran tencerenin kapağını açıp içindeki birazcık pilavı tabağa poşaltıp oradan sessiz bir şekilde uzaklaştık odamıza girdik .Erdal pilavı yedikten sonra doyduğunu söyledi ve bana bakarak
"abla sen hiç yemedin aç değil misin?"diye sordu .Ben de aç olmadığını söyledim . Erdal 5 dakika sonra uykuya daldı mışıl mışıl uyuyordu. Çok seviyordum onu o bana annemden kalan tek emanetti canımdı ona bir şey olsaydı yaşayamazdım erken yatmalıydım yarın saat beşte fabrikaya çalışmaya gidecektim tam kafamı koyup uyuyacakken Batuhan Ağabeyim beni çağırdı
"bugün aylığını almışsın sökül paraları"dedi .
"ben sana parayı veremem bu para bana lazım"
Erdal'a güzel bir mont ve bir bot alacaktım. hava çok soğuktu ve Erdalın giyecek hiçbir kıyafeti yoktu
" Abim ver lan şu parayı yoksa sonun iyi olmayacak "Dedi ve beni yere düşürdü zorla elimden parayı almak için beni hırpaladı. O anda babam geldi ve ne olduğunu sordu abim de babama
"Sevgi durup dururken bana vurdu."
dedi Halbuki o bana vurmuştu. sonra babam bana
"abine neden vurdun "
dedi ben de ağzımı açmadım ve ağlayarak odama gittim Batuhan Paranın yarısını almıştı elimde kalan para Erdal'a bir bot almaya yeterdi çok üzülmüştüm ve her gece gibi ağlayarak uykuya daldım Sabah dörtte uyanıp Erdal'ı alıp Recep amcanın yanına gittim Recep Amca beni ve Erdal'ı çok severdi ve her zaman bana yardım etmeye çalışırdı. Ben Erdal'a bir bot aldım ve parasını ödeyip eve doğru yürümeye başladık .Erdal çok mutluydu Ve durmadan bana teşekkür edip duruyordu .Canım benim ya ne kadar da mutluydu eve çaktırmadan girdik ."Erdal bu botu kimsenin görmemesi lazım"
dedim .Onu öperek odadan hızla ayrıldım. Bizi fabrikaya götürmek için gelen kamyon kapının önünde bekliyordu. Kamyona bindim ve yola koyulduk çok mutluydum Erdalı'ı mutlu görmek acılarımı bana unutturuyordu. kamyona bindik yola çıktık o anda kamyon birden durdu ve...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUTLULUK NEREDE ?
Novela JuvenilSevgi ve Umut büyük bir arayış içinde .Bakalım mutluluğu bulabilecekler mi ? 😊😊😊😊😊 Sevgi:Küçük bir çocukken hayatın gerçekleriyle tanışmış.Tıp fakültesi öğrencisi, çok güzel bir kız . Bakalım Mutluluğu kimle ve nerde bulacak. Umut :Zengin bir a...