Bu eve geleli tam tamına bir hafta olmuştu. Bir hafta boyunca hep saklanmak istemiştim. Korkuyordum neden bilmiyorum ama bişey vardı. Benim fermuarımı kapatan adam ise evin en küçük oğluymuş benden altı yaş büyüktü (Sedef 20 yaşında Oktay ise 26) ama yinede yenge diyordu. Aslında birşey garip gelmişti neden 26 yaşında askere gitmişti sanırım torpil yada okuduğu için felandır diye düşündüm. Banyo kapısının açılmasıyla son bir haftanın analizini bırakmak zorunda kaldım. Arkamı dönünce şort ve tişörtle çıkan Hasan'ı gördüm. Bana saçma bir bakış atıp "ben Selma'nın odasına gidiyorum sen yat" dedi. Bende kafamı sallayıp yatağa yattım zaten o da saniyeler sonra çıkmıştı.
Gecenin bir yarısı kalkmış mutfakta yiyecek birşeyler arıyordum. Akşam yemeğinde ıspanak yemeği ve ayran çorbası vardı. Aynadan daha doğrusu süt ve süt ürünlerinden ve birkaç sebzeden hatta çoğundan hoşlanmadığım için bir dilim ekmek yemiştim. Yemek konusuna çok seçiciydim. Elime gelen biraz makarnayla makarna pişirmeye karar verdim. Suyu ketıla koyup kaynamasını beklemeye başaladım. Su kaynayınca alıp tam tencereye dökecekken bir anda kapı gürültüye açıldı ve o anki panikle bir litre sıcak suyu üzerime devirdim. Acıyla inlerken yanıma hızla gelen Hasan "naptın sen manyak kendini mi harşlıyorsun" diyip buz dolabında söylenerek bişeyler armaya başladı. Bende kumaş derime yapışmasın diye tişörtümü kaldırdım. Hasan elindeki kremi açık olan karnıma sürdü ve bana sinirle bakarak "bekle burda üzerimi değiştirip geliyorum hastaneye gidelim baya kötü" diyip çıktı ben daha bir kelime etmeden. Birkaç dakika sorna gelip kolundan tutu "hadisene ne bekliyorsun daha be" diyince onun arkasından yürüdüm.
20 bilemedin 25 dakika sorna hastaneye gelmiştik. Acil servisine aceleye girdik. Bayan doktorun birisi yanıma gelip Hasan'a birkaç şey sorduktan sonra etrafımdaki perdeleri çekti ve doktorla baş başa kaldık. Kadın bana bakıp "birkaç yer 3. Derece yanık diğer yerler 2. Derce sadece birşey soracağım eşiniz mi yaptı bunu?" hayretle kadına bakıp "hayır ben makarna yapmak istedim sonra bir anda üzerime döküldü" kadın inanmamış gözlerle bakıp gitti. Birkaç dakika sorna ise hemşire gelip karnıma ve bacaklarımın birkaç yerine sprey gibi bişey sıktıktan sorna sargı bezi ile sprey sıktığı yerleri sardı ve "bundan reçetenize yazılacak hanımefendi yanma ve acıma olunca sıkın ama arası en az bir saati geçsin sargı bezini de iki veya üç saat arayla isterseniz değiştirin" dedi ve odadan çıktı.
Konağa geldiğimizde saat gece 03.19 u gösteriyordu. Hasan'a yatacağımı söyleyip odama çıktım. Uykusuzluktan gözlerim acımaya başlayınca yatağa yatıp uykuya daldım.
Sabah uyanınca sargı bezinin sıktığını hissettim banyoya gidip hemşirenin söylediklerini yaptım ve kahvaltıya indim. Hasan gece olanları herkse anlatmış olmalıydı ki herkes beni görünce geçmiş olsun dedi. Kahvaltının ortasında kapıyı çalışanlardan birisi açtı ve ardından polisler de girdi. Polis Hasan'a bakıp "eşinizi kasten yaralamak ve yalan söyletmekten tutuklusunuz" dedi. Hasan ayağa kalkıp "ben kimseyi yakmadım herşey anlatığım gibi" dedi. Polis bir bana bir Selma'ya bakıp "beyefendi eski eşinizde merdivenlerden düştüğü gerekçesiyle hastanede yatmış 2 gün boyunca ve evde tek siz varken ikinci eşiniz de dün gece 2. ve 3. derece yanıklarla hastaneye yatmış gerisini karakolda anlatırsınız" dedi ve Hasan'ın bileklerini kelepçe taktılar ve dışarıya çıkarttılar....

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEDEF (Zordur Kuma Olmak)
Ficción GeneralKendinden çok sevdiği Yunus'u kaybeden Sedef bir hiçliğin arasında kaybolmuştur. Daha kötüsü sırlarla dolu bir adamla evlenmesi. Hasan Ağaya kuma olan Sedef ne yapacak benimle öğrenmek ister misin?