SEDEF (Zordur Kuma Olmak)

8

Sedef

Duşta iki saat kadar kalmıştım neden mi ? Yumurta kokusunun geçmesi için geçmiyordu yada bana öyle geliyordu bilmiyorum. Duştan çıktığımda odada Hasan vardı. Suratıma sırıtarak bakıyordu dilimi tutamayıp "ne var?" dedim demez olaydım. Elindeki telefonu bana çevirdi. Hayır yumurtalı halimin fotoğrafını mı çekmişti ? Hayvan herif. Telefonu cebine koyup "güzel yumurta korkmuyorsun ama birşey var o sivri dilini tut bir daha 'ne var' diye çemkirirsen kötü olur" diyip odadan çıktı. Bu gün delirmezsem iyi olacaktı. Üzerimi giyinip saçlarımı kuruttuktan sonra aşağıya indim. Selma mutfak masasında oturmuş telefonda  birisiyle konuşuyordu. Merak etmiştim yanına biraz yaklaşıp dinledim

"Mehmet, Hasan çocuğun senden olduğunu öğrenirse öldürür beni"

"..."

"Ne saçmalama! Bu gün DNA testi yaptırdı sonuçları öğrenecek birkaç gün sonra"

"..."

"Delirdin mi sen ben nasıl değiştireceğim"

"..."

"Tamam sen değiştir ama Hasan öğrenirse biteriz zaten bir-iki ay kaldı ilaçları düzenli verirsem herşeyi unutacak sonra da tüm miras bana kalacak"

"..."

"Sedef salağı mı?  O benim yanımda onunda icabına bakacağım."

"..."

"Tamam hadi görüşürüz"

Duyduklarımla ne yapacağımı bilmeden odama çıktım. Hasan'a ilaç mı veriyordu bu kız. Ne yapacaktım şimdi. Odadan çıkıp Selma'nın odasına girdim o ilacı bulmam gerekiyordu ama ya Selma gelirse odaya. Lanet olsun aklıma hiçbirşey gelmiyordu. En iyisi gece Selma uyurken gelmekti odaya. Odadan çıkıp salona indim. Hasan ve Oktay oturmuş kahve içiyorlardı. Beni fark edince Hasan "iyi misin Sedef bembeyaz olmuşsun" dedi. Derin bir nefes alıp "iyiyim sadece biraz yoruldum" Oktay lafımı bölüp "tabi abi benim şakamın mağduru sonuçta" diyince Hasan kahkaha attı. Bende gülümseyip odadan çıktım. Birkaç dakika sonra odama girdim. Ne yapıp edip o ilacı almam gerekiyordu.

Gece saat 02:21

Herkes çoktan uyumuştu. Yataktan yavaşça kalkıp Selma'nın odasına girdim. Maşallah fosur fosur uyurdu. Elimdeki küçük feneri yanındaki komodinin üzerine tuttum. Üst çekmeceyi açıp karıştırdım yoktu.

Neredeyse heryeri aramıştım ama yoktu. Son çare elimi yastığının içine soktum. Biraz ilerledikten sonra elime gelen minik cam şişeyi hızla alıp odadan koşarak çıktım. Neredeyse saniyeler içinde odaya girdiğimde karşımda dikilen Hasan'ı görünce elimdeki şişe yere düştü "senin ne işin var gece gece ayakta?" diye sorması ile kekeleyip "şey su içmeye gitmiştim" dedim. Bir anda eğilip yerdeki şişeyi eline alıp "bu ne?" diye sorduğunda ne diyeceğimi bilmiyordum. Kafamı kaldırıp "Selma'nın odasında buldum" dedim çekinmeden. Şişeye dikkatli bakıp "hani su içmeye gitmiştin. Neler dönüyor anlat" diyince başka kaçışım olmadığını anlamıştım.

Son kitabım Denizden Gelen Adam'a bir bakar mısınız beğeneceksiniz eminim