SEDEF (Zordur Kuma Olmak)

10

Hasan

Sedef saatler sonra uyanmıştı. Odaya girmek için doktorun çıkmasını bekliyorduk. Doktor dışarıya çıktığında "Sedef hanımın eşi kim?" doktora yaklaşıp "benim" dedim. Doktor bana bakıp "eşinizin sol ayağında kırık var alçıya aldık ve belinde ezilmeler var. Onun içinde bir ilaç önereceğim" kafamı sallayıp "içeriye girebilir miyiz artık?" diye sordum. Doktor elleriyle içeriyi gösterip "tabiki ama hastayı fazla yormayalım" kafamı sallayıp içeriye girdim. Yatakta uzanmış dışarıya bakıyordu. Kapının sesiyle bana döndü "o, o Selma öldü mü?" demesiyle yere mıhlanmış gibi durdum. Yumruğumu sıkıp "sen nerden biliyorsun kim söyledi" gözlerini kaçırdı "kimse söylemedi bir ara gözlerimi açtığımda kan vardı her  yerinde öldü mü söyle" dedi gözyaşlarının arasından. Karşısına oturup "aptal gibi herşeyimi kaybediyorum. Şimdi de o gitti daha kucağıma alamadığım çocuğumun annesi. Hiç beklemediğim zamanda. Ne kadar pislik bir insan olduğumu anladım öldüğünü duyduğumda ailemin onunla zorla evlendirmesinden onu suçlu bulmuştum suçlu değildi o, o kurbandı. Benim gibi senin gibi" gözümden bir damla pantolonuma damlarken bağırdı "onunla ben bir değilim. O kurbandı onu ailen seçti onu ailen kurban etti ama beni sen neden kurban ettin beni ha neden ağabeyime borç para verip karşılığı olarak beni aldın neden Hasan ağa neden ?" kafamı kaldırıp ona baktım "sen nerden biliyorsun ?" diye sordum. Gözyaşlarını silip "Elçin geldi buraya biliyormuş herşeyi hemşire  gibi giyinmiş geldi anlattı herşeyi bir bir. Neden Yusuf'u öldürdüğünü. Neden ben daha onun ölümünün acısını yaşarken beni evlendirildiğimi anlattı. Herşeyi anlattı ağam. Neden beni seçtin. Neden benim ağabeyime borç verip beni aldın. Başka kadın mı yoktu ha neden ben ağam neden?" diye sordu çaresiz sesiyle ansızın dilimden döküldü cevabı "Cemre'ye benziyorsun çünkü. Seni ilk gördüğümde Cemre sandım bir anda. Seni takip ettirdim kim olduğunu ne halt olduğunu öğrendim. Sonra ağabeyini borç batağının içine attım. Sonra da herşey istediğim gibi oldu ama Yusuf gelene kadar onu da önümden çektim bu kadar. Anladın mı Sedef ben böyle bencil, böyle pislik bir adamım" dedim. Dehşetle açılmış gözlerini görmek istemiyordum. Sinirle odadan çıktığımda Oktay "ne oldu ağabey?" diye sordu. Sinirle ona bakıp "elinin körü oldu" diyip morgun olduğu kata indim. Görevliye "Selma Karaman'ın cesedini görmek istiyorum" dedim adam önündeki defterden birşey bakıp "nesi oluyorsunuz?" diye sordu  adama ters bir bakış atıp "kocasıyım" dedim. Adam oturduğu yerden kalkıp morgun kapısını açtı. Biraz ilerledikten sonra büyük buzdolabına benzeyen şeyin kapağını açıp kendisine doğru çektiğinde üzeri örtülü bir beden çıktı. Adam yüz kısmını kapatan örtüyü açtığında o tanıdığım yüzü gördüm. Selma yıllar önce annemin ısrarları yüzünden benimle evlenip daha sonra en yakın arkadaşımla beni aldatan kadın. Selma onu Mehmet'le yakaladığım gün öldürmemek için kendimi zor tuttuğum sonra da üzerine kuma getirerek cezalandırdığım kadın. O ve daha kimden olduğunu bilmediğim bebek. Kendimi suçlu hissediyordum ama içimdeki bir ses senin suçun yok o yaptıklarının cezasını çekti diyordu. Hayır bunu hak etmemişti böyle ölmeyi hak etmemişti. Adam örtüyü tekrar kapatıp "cenaze işlemlerini halletmeniz için cesedi aldığınıza dair birkaç şey imzalamanız gerekiyor sonra da cesedi alabilirsiniz" kafamla onaylayıp dışarıya çıktım. Adam arkamdan gelip önüme birkaç kağıt koydu. Gösterdiği yerleri imzalayıp yukarıya çıktım. Yukarıya çıktığımda Oktay'ın yanında durdum "sen cenaze işlerini ve taburcu şeylerini hallet bende Sedef'i alayım" dedim. Elini omzuma koyup "tamam ağabey" diyip gitti. Odaya girdiğimde Sedef'e bakıp "ben eşyalarını toplayayım çıkacağız" dediğimde hiçbir şey demeden bekledi.

Cenaze günü Sedef

Herşeyi öğrenmek canımı yakıyordu. Selma için yasin okunuyordu salonda ben ise odamda oturuyordum. Selma'nın gerçek yüzünü görsem de ölmeyi hak etmiyordu en azından bu kadar erken. Şuan tek düşündüğüm o çocuğun Hasan'dan olmadığını Hasan'a söylemelimiydim yoksa susmalımıydım. Kafamda binbir türlü düşünce varken birde Cemre  denen o kadın vardı kimdi o kadın ve Hasan için ne ifade ediyordu...