Sabah uyandığımda ,her şey çok huzurluydu .
Yukardaki yuvarlak küçük pencereden sabahın ilk ışıkları süzülüp yüzüme düşüyordu.
Ağzımı kocaman açıp esnedim ardından ön ayaklarımı ileri uzatıp vücudumdaki tüm kasları gerdim,böylece kendimi yeni güne hazırlamıştım.
İnsan yuvasının alt kısımlarından bir ses gelmiyordu .Bu da kızımın ve Andriel in uyanmadığını gösterirdi sanırım.
İnsan yuvalarının en üst katına "tavan arası" dendiğini duymuştum . Yani ben tavan arasındaydım . İnsanlar tavan aralarını pek önemsemezlerdi .Genelde orayı tozlu bırakır , kullanmadıkları eşyaları koyarlardı.
Bazı insanlar ise burayı evin geri kalanı gibi düzenli tutar sık sık ellerinde saçaklı sopalarla yerleri kazır ve mutlu olurlardı.
Ben de temiz ve düzenli bir tavan arasındaydım ve bu da kızımın beni önemsediğini gösterirdi sanırım.
Etrafta gezilecek bir yer olmadığından, ben de küçük pencereden bakmak için iki ayak üstüne kalktım ve patilerimi duvara yasladım.
Ama henüz insanlardan 2 hatta 3 kat küçükken görebilmem zordu.
Evet bir hayvandım ama çok da zekiydim .
Bu yüzden ortada duran küçük bir kutuyu pencerenin aşağısına ittim.
Üzerine zıpladım ve iki ayak üzerinde kalkmama gerek kalmadan kafamı biraz yükseltip pencereden baktım.
Pencere diğer insan yuvasının bahçesine bakıyordu.
Bahçede koşup zıplayan bir köpek vardı.
Ne kadar da özgür ve mutlu olduğunu görmek beni biraz kıskandırmıştı.
Ben burada kapalıyken onun eğlenmesi kabul edilemezdi.
Ama her şeye rağmen kendimi kurt olmaya kaptırmamam gerekiyordu . Buraya kızıma destek olmaya gelmiştim sonuçta.
...o da ne ?
Sahipleri onunla birlikte koşturuyor ve gülüyordu. O ise zıplayıp sahiplerini öpmeye çalışıyordu.
Ben-b-ben ..."bu kadar da olmaz ki yaaa !"Gözüme sokmayın bağri diye bağırmak istesemde ağzımdan sadece ince ve hüzünlü bir ses çıkmıştı .
Sahipleri ona sarıldığında artık kıskançlık tüm bedenimi ele geçiriyordu .
Ve birden gözlerim, içinden bir şeyler çıkmaya çalışıyor gibi ağrımaya başladı .
Başım hafifledi ve sanki alev almış gibi hissettirdi.
Birden köpek aniden sahibinden kurtulup bana bakmaya başladı . Yere oturdu ve ardından yere yatarak ellerini başına doladı.
Ben şaşkınlıktan dona kalmışken ,zihnimde bir ses duydum "emredin!"
Bir çok insan teorisinde hayvanların telapatik iletişim kurduğunu biliyordum ama bu biraz ani olmuştu. Acaba bu beden bir çok özelliğimi kısıtlasa da bu yeni miydi?
Delirmeye başladığımı düşünerek yere yattım.
Belki sadece biraz uyumaya... bir süre sonra birinin yuvanın içindeki ayak seslerini duydum.
Bana doğru yaklaştığını hissedebiliyordum.
Ne kadar süre uyuyakalmıştım ? Diye düşünürken kapı açıldı ve ben de tiz bir ses eşliğinde esnedim.
Kapıda duran insanı tanımıyordum .
Bana bakarak "BU DA NE BÖYLE!!"
Dedi .
Ardından birkaç ayak sesi aynı anda yukarı çıkmaya başladı .
Kızım"şeyyyy... o bir k-ku... KÖPEK! .evet bir köpek sahipsizdi ve henüz genç yani sahiplenilmek için en uygun yaş" dedi
İki insan sesi aynı anda bir koro şeklinde "BİZE SORDUN MU?!?"
"Şeyy... hayır ama... sokakta da bırakamazdım teyze"
"YA BANA ,YA BANA"
"Anneanne ama..."
Yaşlı insanı tanımıştım hastanede onu alan kadındı.
Onu nasıl unuttum diye kendime kızarken
Teyze "BEN BARINAĞI ARIYORUM !"
hepsi apar topar dışarı çıkarken ben ne olduğunu anlayamamıştım.
Ama bence duygulardan iyi bir şey olmadığı belliydi.
Kendime bir söz verdim :
Konuşulanları anlamayı öğrenmem gerekti.
Ve yapılacak bir şey kalmadığından çoktan uzanıp uyumaya başlamıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzleyici
Ciencia FicciónYapılan hatalar,duygusal ruhlar,yaşam,ölüm,zaman... Zamanı kontrol eder belirsizlikte kaybolan , ruhunu açtığı zaman ... İki çift göze sahip olmadan her şeyi nasıl izlersiniz? Kıyameti kim koparacak? HER ŞEYİ GÖREN GÖZ DAİMA İZLEYECEK...