Uyandığımda Frank'in bağrışlarını duydum .
Acı acı inliyordu...
Koşarak sesin geldiği yöne doğru ilerledim.
Bir kaç adam Frank in boynuna bir şey geçirmeye çalışıyordu.
Bu insan icadıydı .ucunda ip olan bir sırıktı.
İnsanları incitmem diye bir karar aldığımı sanmıyordum ama yine de eğer insanları bayıltır,kolunu kırar ve benzer şeyler yaparsam:) çok dikkat çekeceğini biliyordum.
Onun yerine iletişim kurmayı deneyebilirdim.
Amaaaa olur da işe yaramaz ise en azından bayıltabilirdim. Bu bedende çok dikkat çekmemem şarttı .
Normal formumda (yani bir formum yokken de diyebiliriz).yapabileceklerimin sınırı yoktu ama bu bedende dünyadaki insan nüfusunun tamamı bana saldırırsa yapabileceklerim sınırlıydı. Zaten olmasa bile hayvanları ve mavi gezegenimi yok etmek istemezdim .Ama en büyük sebep ,kızım benden nefret ederdi ve ben buna katlanamazdım.
Adamlara odaklandım ve beynimi zorlarken içimden bağırdım
BIIRAKIN!
Adamlar bir birlerine bakarak aynı anda
"Benim duyduğumu sen d..."
"Aaaaaa!"
Adamlardan biri Frank e dönüp "o dedi,o konuştu işte Ooo!!!"
Diğer adam"sakin ol belki de ikimiz de dün fazla içmişizdir"
"Haklısın"
İşte bu sinirlerime dokunmuştu.Sonra birden fark ettim insanları anlayabiliyor muydum?
Neden daha önce anlayamamıştım?
Sonra kendi kendime cevabı buldum
Daha önce bu kadar konuşmalara odaklandığını hatırlamıyordum.
Sonra aniden içime dolan özgüven ve öfke ile zihnimi bir kez daha adamlara odakladım.
Ben konuştum ve DAHA DELİRMEDİNİZ şimdi bırakın onu PİSLİKLEEER!
Adamlardan biri diğerine bakıp
"Belki de buradan gitmeliyiz,neler oluyor ANLAMADIM!"
"Sakin ol sakin ol sakiiiİiiİi..."
Diğer adam korkağın tekiydi anlaşılan .yere düşüp bayılan adamı diğeri taşıyarak arabaya bindirdi ve boynunda ipli sırıkla kalan Frank bana şaşkın şaşkın bakmaya başladı.
Teşekkür ederim
Ne demek
Anlamadım?
İç geçirerek Gel dedim.
Birlikte kızımı aramaya başladık.
Onun kızımdan haberi yoktu tabiii.
Yolda Frank bana
Kaç yaşındasın ?diye sordu
Ben hala Frank ile konuşmaya alışamamıştım .
Beynini gereksiz kullanıyordu.
İç çekerek bilmiyorum dedim.
Ne?
Bilmiyorum dedim ,ya sen?
Şey bende bilmiyorum.
Neden sordun O ZAMAN! Dedim
Bilmiyorum canım sıkıldı
Sinirim tavan yapıyordu hem aptal hem beceriksiz bir KÖPEKLE konuşuyordum.
Her şeye bilmiyorum demesi de paytak paytak dolaşması da gıcığıma gitmeye başlamıştı.
Asıl kızgın olduğum şey Frank değildi.
Ben geleceği şimdiki bedenimde göremiyordum.
Ama asıl sebep o da değildi.
Kızgındım çünkü geleceği gördüğüm zamanda bile dünyayı kimin ya da neyin mahvedeceğini göremiyordum. Sadece dünya mahvolucakken kızım da dünyayı kurtarıyordu.
Bu kadar .
Bu yüzden delirmek üzereydim.
Düşünceler...
Düşünceler...
Düşünceler arasında kaybolurken Frank in zihnimin içindeki sesini duydum
DİKKAT ET!
O anda beni kenara itti ve bir anda gözümün önünden kayboldu. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken ...
Frank yerde yatıyordu ve bilinci yoktu. Bir iç kanama geçiriyordu.
Arabalar...lanet olsun!
Baygın kalması iyi değildi ölebilirdi. Kalp atışları yavaşlarken kızıma verdiğim gücü düşündüm ama sonra bu gücü her ölene verirsem dünyaya daha da zararlı olurdum.
Hiç kimse ölmezse dünyanın besin ve su kaynakları tükenir .Ve canlıların beslenmeden ve su içmeden ölümsüz olsalar bile bedenlerinin öleceğini biliyordum.
Kaldı ki bu bedende bunu yapabileceğimden emin bile değildim.
Frank in kalp atışları durduğunda bu düşüncelerden sıyrılıp inlemeye başladım onunla bir dostluk kurmuştum Ve benim gibi bir varlığın dostluğa ne kadar düşkün olduğunu biliyorsunuz.
Zihnimden öyle bir bağırıyordum ki gerçekte bağırsaydım boğazım yırtılabilirdi .
Ensesinden tutup Frank in cansız bedenini sürüklerken acıyla inliyordum.
Bir insan yanımdan geçiyordu küçük bir kızdı
Beni görünce bağırmaya başladı
"BİR KURT HEM DE BİR KÖPEĞİ YİYOR"
O anda bir kadının küçük kızın yanında durduğunu gördüm.
"SAKİN OL TATLIM SAKIN KORKUNU BELLİ ETME VE BANA GÜVEN"
İnsanları anlayamıyordum hiç sakin değildi ama buna rağmen kızına sakin ol diyordu.
Sonra durdum Ve düşündüm kızı,KIZIM.
Nasıl aklımdan çıkar !
Onu bulmam lazımdı!
Kafamda ani bir iğne batması hissetmemle irkildim .
Kadın ,kızını arkasına almış bana topuklu ayakkabı denilen şeyle vurmuş şimdi ise pişman olmuş gibi titriyor ama kaçmıyordu da .
Sinirimi bozmaya başlamıştı Ve acelem vardı .
Ara sokakların birinde olmamıza güvenerek hırladım Ve üstüne yürümeye başladım.
Kadına bu yetmişti .
Arkasını dönüp kaçmaya başladı bu sıra da da kızını arkasından sürüklüyordu.
Ben gerçekten ciddi saldırsaydım ve ormandaki sıradan bir kurt olsaydım kadının arkasını dönüp kaçması hem iç güdülerimi tetikler hem de arkasını dönmesi kolay yakalanmasını sağlardı.kızı da güçsüz olduğu ve arkadan gittiği için kolay hedef olurdu.
Bunları düşünmeyi bırakıp iç çektim ve koşmaya başladım . Kızımı bulmam lazımdı çok geçmeden otoyola varmıştım . Karşısındaki orman tanıdık geliyordu. Heyecanıma yenik düşüp ormana doğru koşmaya başladım .
Ama bir saniyelik bir hatadan sonra bir arabanın bana çarptığını hissettim. Araba durdu ve beni yerden kaldırdı direnemiyordum çünkü vücudumdaki bütün kemikler kırılmıştı bu kadarını bu beden kaldıramazdı. Arka koltuğa koyulduğumu hissettim .
Ani bir düşünce ile kemiklerimi kalınlaştırmaya başladım vücudum aniden büyümeye başladı ve bedenim yetişkin bir kurt bedeni olmuştu. Saniyeler içinde iyileştim ve camı kırarak dışarı atladım .
Bu sefer kemiklerimin tamamı kırılmamıştı .
Kontrollü atlamam ve yetişkin bir bedende olmam nedeniyle sadece bacak kemiklerim kırılmıştı ama 1 saniye bile geçmeden iyileşmişlerdi.
Vücudum artık daha dayanıklı olmuştu.
Koşmaya devam ettim ve hiç bir arabaya denk gelmeden ormana vardım.
Derin derin soludum,ama bu sadece stres yüzündendi yorulduğumdan değil.
Ben kolay kolay yorulmazdım.
Ormana vardığımda heyecanım daha da büyüdü burası kızımın evine varmadan yaşadığım ormandı.
Yolu biliyordum.
Koştum...
Koştum...
Koştum...
Ve işte bulmuştum o binalar.
Kısa bir koşturmanın ardından tavan arasında olduğum zamanki köpeği gördüm.
O zaman yanındaki ev kızımın olmalıydı .
Bahçe çiylerinden atlayıp kapalı olan kapıya baktım.Zaten açık olsaydı şaşardım.
O kadar da şans fazla olurdu artık.
Amaaa! Cam aşıktı .Tüm gücümü toplayıp en üst kattaki pencereye odaklandım.
Evet en üst kattaki dedim :) :) ;)
Ne de olsa ben normal bir canlı değildim .
Bacak kaslarıma tüm gücü yükleyip yaylanarak camdan içeri atladım.
Yine çatı katındaydım...
Dayanamayacağım bir ses duymamla birlikte tüm dikkatimi o sese verdim evet evet evettt bu kızımın sesiydi.
Tüm dikkatimi kapıya verdim odaklandım öfkemi kabarttım ve kapı kırılmıştı.
Kızım üst kata doğru koşuyordu .
Gelirken teyzesine de
"Merak etme teyze bir şey düşmüş olmalı ben bakarım "
Diyerek sakin bir şekilde çıkmıştı merdivenleri ama beni karşısında görmesi ve kapıyı kırık halde bulmasının verdiği şoktan olsa gerek kekelemeye başlamıştı.
"N-n-n-ne? S-s-en"
Kızımın elini yalamak ,üstüne sıçrayıp oyunlar oynamak istiyordum.
Etrafımda heyecanlı heyecanlı zıplayıp dönerken.durup kızın üstüne doğru bir adım attım ama kız bir adım geri adım attı.
Ben ise saçma düşüncelerimin farkına varıp durdum bu heyecandan vaz geçmez isem kızımı korkutabilirdim ,beni tanıyamamış olmalıydı .
Sonuç olarak ben artık yetişkin bir kurttum.
Ama kızım bu düşüncelerimi çürütecek bir şey söyleyince (ne de olsa artık insan konuşmalarını anlayabiliyordum)şaşkınlıktan dona kaldım.
"Hoşgeldin!inanamıyorum!!" Diyerek ağlar bir şekilde boynuma atladı.
"Nasıl girdin buraya" diyip beni daha da sıkmaya başladı.
O anda teyzesi
"O DA NE ! Bir kurt mu! BURADANE İŞİ VAR!! SEN ONA NEDEN SARILIYORSUN TANRIM DELİRİCEĞİM !"
Diyerek bağırmaya başladı ama kızım ona dönüp.
"O daha önce barınağa köpek diye yolladığın kurt teyze !"
"Ne?"
"Doğru duydun ama artık onu bir daha göndermene izin vermeyeceğim teyze !"
"Anneannen buna izin vermezdi ama!"
"Bir daha onu işe karıştırma!"
Anneannesinin öldüğünü anlamıştım.
Üzüntümü belli ederek inledim.
Teyzesi:
"Peki ama tek bir yanlış hareketinde onu ormana bırakırım"
Sanki yön bulamazdım da !
Kızım beni aşağıya indirdi ve bahçeye çıkarttı ama kapıyı istersem girebileyim diye kapıyı açık bırakmayı da ihmal etmemişti.
O günkü mutluluğum tüm gün boyu devam etmişti.
Dünyanın en huzurlu uykusunu da o akşam çekmiştim.
Kızımın yanında uyumuştum ve hiç sabah olmasın istemiştim.
Kızım kısa sürede teyzesinin baskısı yüzünden bana bahçede bir kulübe yapmaya karar vermişti.
O gece gözlerimi kapattım ve dünyanın en güzel rüyasını gördüm...
İlk anı ...
Kızımın bebekliğini...
Mavi gezegenimi...
Sonra durup düşündüm şüphesiz en sevdiğim gezegenin dünya olduğunu...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzleyici
Научная фантастикаYapılan hatalar,duygusal ruhlar,yaşam,ölüm,zaman... Zamanı kontrol eder belirsizlikte kaybolan , ruhunu açtığı zaman ... İki çift göze sahip olmadan her şeyi nasıl izlersiniz? Kıyameti kim koparacak? HER ŞEYİ GÖREN GÖZ DAİMA İZLEYECEK...