-9-

18 5 0
                                    

Yanımda hala şaşkınlığını üzerinden atamamış Neşe oturuyordu. Fakat ben gözlerimi karşımda ki açılmasını beklediğim müdahale odasının kapısına dikmiştim.

Ne kadar süre geçtiğini bilmiyordum. Fakat nihayet kapı açılmıştı.

Müdür yerinden kalkıp doktorun yanına gitti. İstemsizce onların yanında bulmuştum soluğu.

Doktor sakallarını kaşıdı. Gözlerini üzerimizde gezdirip ,

"Çok fazla darbe almış, her şeyi göz önünde bulundurduğumuz da iç kanama ihtimaline karşın yoğun bakımda kalacak bir süre , bu süre zarfında herhangi bir komplikasyon gelişmezse bir kaç gün içerisinde kendine gelip,uyanır. Geçmiş olsun."

Doktorun yanımızdan ayrılmasıyla yüzümü müdüre çevirdim.

"Anlamıyorum , neden arkadaşları Güneş'i dövmek istedi ki ?"

"Elinde tutup bırakmadığı müzik kutusu yüzünden , çocuklar onu isteyince hayır bu benim bana geldi deyip kimseye vermemiş sonrası malum işte."

"Anlamıyorum siz nerdeydiniz o sırada çocuğu öldüresiye dövüyorlar siz de müdürüm diye geçiniyorsunuz öyle mi ?"

"Bakın Alkım hanım o sırada.."

"Herneyse Faruk bey bu kız iyileştikten sonra nereye gidecek o yetimhaneye dönmeyecek herhalde değil mi ?"

Faruk bey ne söyleyeceğini bilmez halde suratıma bakarken , Neşe 'de yanımda ki yerini almış sessizce bizi izliyordu.

"Aslında bu benim de aklımı karıştırıyor. Uygun bir aile bulup evlatlık veririz. Ya da başka yetimhaneye sevkini isterim. Bir uyansın da bakalım."

Gözlerimi devirip Neşe'ye döndüm.

"Hadi seni gideceğin yere bırakayım. Geç oldu zaten."

"İstersen burda kalabiliriz."

"Şu an burda kalmanın bir anlamı yok."

Müdüre bakıp tekrar Neşe'ye döndüm.

"Ama yine geleceğim. Sen de istersen gelirsin. Hadi al çantanı çıkalım."

Neşe beni onaylayıp, peşime takıldı. Arabaya binene kadar sessizliğimizi koruduk.

Arabaya binip, çalıştırdım.

"Alkım"

"Efendim"

"O hediyeyi sen verdin değil mi?"

Cevap vermedim.

"Ne hale getirmişlerdi küçücük kızı, üstelik bunu yapanlarda çocuk insan ne diyeceğini şaşırıyor. Kız da o kadar güzel ki "

Bir anlığına Neşe ' ye bakıp gülümsedim.

"Sen bir de masmavi gözlerini gör"

"Gerçekten mi ? "

"Evet"

"Sanırım aşık oldum."

Cevap vermedim. Bir daha da konuşmadık zaten.

Neşe'nin gideceği yere vardığımızda arabayı durdurdum.

Neşe sakince teşekkür edip arabadan indi.

Tekrar arabayı çalıştıracakken telefonum çaldı. Cebimden sakince çıkarıp telefonu açtım.

"Efendim"

"Bir şeyler buldum. Bilmek istersin diye.."

Lafını bitirmesine izin vermeden konuştum.

"Nerdesin?"

DALGAKIRANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin