"Hemen hastaneye gitmek ister misin ?"
Savaş'ın kurduğu cümleyle yüzümü ona döndüm.
Omuzlarımı silkip ,
"Olabilir" dedim.
O sırada telefonum çaldı. Neşe'nin evden çıkmadan önce zorla elime tutuşturduğu beyaz minik çantadan telefonu çıkarıp arayana baktım.
Telefonun bir kez daha çalmasına izin vermeden açtım.
"Balayına felan gitmiyorsunuz değil mi ?"
Sesimi çıkarmadım.
"Anladım yanında birileri var yoksa bu sözümden sonra 'ovco soçmolomoyo kos' diye söylenmen gerekirdi."
"Neden aradın ?"
"Araştırmaya devam et demiştin. Hatırlarsan."
"Hmm ilgi çekici konuşmaya başladın."
"Buluş benimle bebeğim."
Gözlerimi devirdim.
"Konum at geliyorum."
Telefonu kapatıp beni merakla izleyen gözlere döndüm.
"Ben gidiyorum."
Savaş ,
"Nereye?"
Alt dudağımı ısırdım.
"Gerçekten sana hesap vereceğimi düşünmüyorsun değil mi ?"
Savaş'ın gözlerin de bir öfke geçişi gördüm.
Omuzlarımı silkip onları geri de bıraktım.
Hızlı adımlarla binadan çıkıp arabama atladım.
Avcı ile ilk buluştuğumuz yer olan uçurumun kenarına geldiğim de arabayı durdurdum.
Avcı uçurumun kenarına oturmuş beni bekliyordu.
Yavaşça ona yaklaştığım da arkasını döndü. Beni gördüğün de dengesini kaybetti. Tam düşecekken onu tuttum. Dengesini sağlayınca tuttuğum kolunu bıraktım.
"Alkım bu sen misin ?"
Üstümdekilere bakıp gözlerimi devirdim.
"Sen gerçekten beyaz mı giydin?"
"Evet mecburen."
"Seni ilk gördüğümden bu yana sadece siyah , lacivert ve bordo giyiyorsun. Şaşırmamı olağan karşıla."
Aklıma gelen görüntülerle dudağımı ısırdım. Avcı'nın yanına oturup ayaklarımı uzattım.
"Yine de üstünde ki beyaz şeyi kirletmekten korkmuyorsun."
"Bana ait değil."
"Sana ait olsa da kirletirdin."
"Bana ait bir beyazlık yok avcı."
"Beni nasıl kandırdığını hatırlıyor musun?"
"Ben seni kandırmadım , sen bana geldin. "
Konuşmasına fırsat vermeden devam ettim.
"Uzatma da konuya gel."
"Bu sefer çok ilginç bir şey buldum."
"Ne?"
"Senin Leyla'nın bekar olduğunu söylemen kafamı karıştırdı. Ve Kenan'ın o zaman yapabildiği şeyi şimdi yapamaması da şüphelendirdi. Ve ben de biraz geçmiş taraması yaptım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DALGAKIRAN
General Fiction"Küçük bir dalgakıran iskelesine vuran gökkuşağını koruyordu "