Yeni bölüm geldi keyifli okumalar.
Gökyüzündeki yüzüme ışıltılarını sunan güneşten dolayı yavaşça gözlerimi araladım.
Yattığım yerden doğruldum gözüm karşımdaki koltuğa takılınca Ecem'in de burda uyuduğunu fark ettim.
Ayağa kalkıp lavaboya doğru ilerledim ve yüzümü soğuk suyla yıkadım , hücrelerimin ferahladığını hissettim.
Başımı kaldırıp aynadaki yansımama baktım. Halsizlik gözlerime izini bırakmıştı. Bakışlarımı aynadan çekip havluyla yüzümü ve ellerimi kurulayıp yerine koydum. Ardından mutfağa yöneldim.
"Uyandın mı sarı bende seni uyandırmaya gelecektim." dedi Ecem salatalığı keserken.
Gözlerimi ovuşturup "uyandım" dedim düz bir sesle.
"Tamam haydi bakalım otur hemen sofraya."
Cevapsız kalarak sandalyeyi geri çektim ve sofraya oturdum.
"Banu teyze nerede?" diye sordum ağzıma bir küp peynir atıp.
" Sabah erkenden çıkmış" dedi çayları doldururken.
"Dünkü olanlardan haberi var mı peki?" diye bir soru yönelttim
.
Ecem bana kısa bir bakış atıp"evet dün konuştuklarımızı anlattım sen uyurken...""Eee?"
Ecem alt dudağını dişleyip çekingen gözlerle bana baktı "Asya'yı anlıyorum fakat annesine şans tanımalı en azından, ama tabi ki bu onun kararı" dedi.
"Anladım" demekle yetinip çatalımı tabağımın üzerine bıraktım.
Ne yapacağımı bilmez berbat bir durumdaydım.
"Noldu sarı?"
Ayağa kalkıp "ben gitsem iyi olacak Ecem." dedim keyifsizlikle.
Ecem'de ayağa kalktı "Ama hiçbirşey yemedin ki ne acelen var?"
Burukça gülümseyip elimle omzunu sıvazladım "Sağol canım ben eve gitsem iyi olacak zaten sana da mahcup oldum."
Ecem gözlerini abartıyla devirip "saçmalama Asya ne yük olması bir daha duymayım" dedi.
Kollarımı Ecem'e sardım " Herşey için teşekkür ederim Ecem iyi ki varsın."
"Lafı mı olur kanka her zaman."
Gülümsediğini hissedebiliyordum.Kollarımı Ecem'den çekip mutfaktan çıktım. Ecem'in odasına girip yatağının üzerinde duran kıyafetlerime baktım.
Temizdi ve yıkandığını anlamak zor değildi. Kıyafetlerimi hızla üzerime geçirip saçımı at kuyruğu bağladım ve odadan çıktım.
"Ben gidiyorum canım" dedim kapının kulpunu indirerek.
"Tamam kanka kendine iyi bak haberleşiriz" dedi tebessüm ederek.
Ecem'e sarılıp ayakkabılarımı giydim. Ardından merdivenleri ikişer ikişer inip sokağa çıktım. İzmir'i gri bulutlar hapsetmişti ve kasvetli bir hava hâkimdi.
Düşüncelerimle baş başa kaldım ve zihnimin en ücra köşelerini karıştırdım.
Zordu, ne yapacağımı nasıl karar vereceğimi bilmiyordum.Annem , benim için en önemli şey onun mutluluğuydu.
Kapının önüne geldiğimde parmağımı zile dokundurup bastırdım.
Annem kim bilir şuan ne haldeydi? Fazla beklemeden kapıyı annem açtı. Gözleri ağlamaktan şişmiş bir halde karşımdaydı. Onu bu hâlde görünce kalbim acıyla tekledi.
Annem birden kollarını bedenime sarınca afalladım "Kızım Asya'm çok korkuttun beni"diyerek yüzümü ellerinin arasına aldı.
Boş bakışlarla annemin suratına baktım yüzümün ifadesiz olduğuna emindim. Yeşil gözlerini gözyaşları esir almıştı.
"Geç içeri kızım" dedi yanağına süzülen gözyaşını silerek.
Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girdim ve kapıyı kapattım. Oturma odasına yönelerek koltuğa oturdum annem de hemen yanıma oturmuştu.
"Güzel kızım" dedi ellerini saçlarıma götürerek , "Beni çok endişelendirdin."
"Babamın yanına gittim" dedim kuru bir sesle, "Ona ihtiyacım vardı."
Gözlerini yere sabitleyerek "Sen evden çıktıktan sonra bende senin arkandan çıktım engel olmak için fakat gidebileceğin her yere baktım. Kabristana da gittim fakat orda da yoktun" dedi.
"Oradan Ecemgile geçtim" dedim ifadesiz bir sesle.
Ellerini elimin üzerine koyup nazik dokunuşlarla okşadı.
"Ben kararımdan vazgeçtim Asya sen üzülürsen benim daha çok canım yanar kızım" , ellerini ellerimden çekti başını eğip kollarını dizine yasladı ve ağlamaya başladı.
"Bütün olanların tüm suçlusu benim." diye fısıldadı.
Annemin üzülmesini istemiyordum. Her ne olursa olursa o benim annemdi. Onu bu halde görünce kalbimin göğüs kafesimin altında ezildiğini hissettim.
"Anne bana bakar mısın birşey diyeceğim" dedim yumuşak bir sesle.
O üzülmeyi haketmiyordu.
Başını tam olarak kaldırmadan boş gözlerle bana baktı.
Gözlerimi kapatıp derin bir nefes çektim içime "Anne senin kararına saygı duyuyorum mutlu olmak senin de hakkın."
Annem yavaşça doğruldu ve şaşkınlık içerisinde yüzüme bakıyordu.
"Na-nasıl yani?" dedi titreyen sesiyle.
Omuz silktim "Duyduğun gibi anne seni şu halde karşımda görünce ben mutlu olmuyorum" dedim annemi inceleyerek. "Senin mutluluğun, benim mutluluğum."
Annemin gözlerinde şaşkınlık halâ mevcuttu.
"İyiki varsın güzel kızım" dedi kolları sıkıca bedenimi kavrarken "İyiki benim kızımsın."
Geri çekildiğinde "Teşekkür ederim Asya beni anlayışla karşıladığın için." dedi minnettarlıkla gülümseyerek.
Bende aynı şekilde gülümsemekle yetindim.
"Anne?"
Gözlerinin içinde bir çocuk vardı ve bana gülümsüyordu "Efendim güzel kızım?"
"Beni evleneceğin adamla tanıştırır mısın?"
Yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin canlarım. Sizleri seviyorum 💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEKİ SEN
Teen FictionAsya babasına âşık bir kız olarak büyürken trafik kazası duyguların paramparça olmasına neden olmuştu. Gün geçtikçe babasının yokluğu onu derin bir acıya sürüklerken bariz gerçeği kabullenmesi gerektiğinin farkındaydı. Bir yanda annesinin mutluluğu...